Banka Asya A grubu hissedarların avukatı Süleyman Taşbaş, bankaya el konulması işleminin iptali için 110’a yakın dava açacaklarını, ayrıca A Grubu dışında kalan 18 bin hissedar için de dava açılabileceğini söyledi. Taşbaş, kararın iptali için dava açma süresinin Temmuz sonunda dolacağını kaydetti.

Süleyman Taşbaş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kararına karşı açtıkları iptal davasının uzantısı olan davaları açmaya devam edeceklerini söyledi. Taşbaş, “Ana dava dosyası 500 sayfa civarında. Dava dilekçemiz 106 sayfa, 400 sayfa da ekler var. Davaları peyderpey açıyoruz. 100’e ulaştık. Yeni açacaklarımızla birlikte 107 veya 110 dava olacak. Her A Grubu ortak için ayrı ayrı açmamız gerekiyor” dedi.

 

 

A Grubu dışında kalan hisselere sahip 18 bin ortak olduğunu kaydeden Taşbaş, hem B Grubu hissedarların hem de borsada işlem gören hisselerin sahiplerinin dava açması halinde büyük bir dava yoğunluğu yaşanacağını ifade etti.

 

A Grubu dışındaki hisselerin sahiplerinin de kendilerine geldiğini belirten Taşbaş, “İnsanlar bu süreçte bizimle hareket etmek istiyorlar. Onlarla alakalı da dava açmayı düşünüyoruz. 18 bin hissedar var geride kalan. Onlar da dava açma hakkına sahip. 60 günlük süre içinde işlemin iptaline ilişkin dava açabilirler. Karar 29 Mayıs’ta alındı. Dava açmak için 35 güne yakın süre var. İnsanlar ileride yaşanacak hak kayıplarının önüne geçmeyi düşünüyorlarsa davanın bu sürede açılması gerekiyor” diye konuştu.

 

Hakimlerin meseleye objektif yaklaşmasını ve etki altında kalmadan karar verebilmelerini ümit ettiklerini anlatan Taşbaş, “Yakın zamanda hukukun tecelli edeceğine inanıyoruz” dedi.

 

 

Bank Asya kararında sorumluluğu bulunan bürokratlar hakkında suç duyurularını hazırladıklarını belirten Süleyman Taşbaş, önümüzdeki hafta savcılığa suç duyurusu için başvurmayı planladıklarını bildirdi.

 

BDDK’nın imtiyazlı ortakların belgelerinin eksik olduğu gerekçesiyle Şubat ayında aldığı yönetime el koyma kararına işaret eden Taşbaş, belgelerin büyük oranda tamamlanmasına rağmen BDDK’nın konuyu karara bağlamadığını söyledi. Bu konuda muğlak bir durum doğduğunu kaydeden Taşbaş, önceki karar şekillenmeden yeni bir el koyma kararı alınmasının kanuna aykırı olduğunu belirtti.