Ödüllü yönetmen de yapılanlara anlam veremedi

Amerikalı yönetmen Terry Spencer Hesser, Kimse Yok mu Derneği ve Hizmet Hareketi’ni engellemeye yönelik politikalara ilişkin, “Kendini Hizmet’e adamış çok sayıda insan var; onları batırmaya kimsenin gücü yetmez.” dedi.

Ödüllü yönetmen de yapılanlara anlam veremedi

Avrupa turnesi kapsamında seyircinin beğenisine sunulan Hizmet Hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi’nin anlatıldığı ‘Love is A Verb’ belgeseli, İngiltere’nin başkenti Londra’da gösterime sunuldu. ‘Dialogue Society’ ve ‘Hizmet Studies’in ev sahipliğini üstlendiği belgeselin galası, dünyaca ünlü birçok filmin galasının düzenlendiği Leicester Meydanı’ndaki Empire Sinema Salonu’nda yapıldı. Siyaset, sanat ve akademi dünyasından önemli kişilerin katıldığı galaya büyük ilgi gösterildi.

Belgeselin yönetmeni Terry Spencer Hesser, filmin çekim sürecini “hayata bakış açısını değiştiren bir tecrübe” olarak değerlendirdi. Hizmet Hareketi’nin diğer oluşumlardan çok farklı olduğunu vurgulayan ünlü yönetmen, Hizmet’teki insanların fedakarlıklarını gördükten sonra filmin ismine karar verdiğini belirtti. Hesser, belgeselde hayatlarını sevgiyle ortaya koyarak büyüyen insanları geniş bir çerçevede izah etmeye çalıştığını anlattı.

KİMSE YOK MU’YU ENGELLEYENLERDEN UTANÇ DUYUYORUM 

Kimse Yok Mu Derneği’nin yaptığı çalışmaları da ilgiyle takip ettiğini ifade eden Hesser, Türkiye’de derneğe çıkarılan zorluklar ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hizmet Hareketi’ni neden kendine bir tehdit unsuru olarak gördüğünü anlayabildiğini söyleyen Hesser, “Muazzam bir oluşum. Kendini Hizmet’e adamış çok insan var ve onları batırmaya kimsenin gücü yetmez.” diye konuştu.

‘Kimse Yok Mu’nun faaliyetlerine kendini adamış gönüllüleri engelleyenlerden 'utanç duyduğunu' anlatan Amerikalı yönetmen, “Bu gerçekten çok ilginç. Tarihi her zaman başarılı insanları yazar. Kimin galip geleceğini göreceğiz. Bence Erdoğan, olağan dışı birçok karara imza atıyor.” ifadelerini kullandı.

İNGİLİZ MİLLETVEKİLİ BLEAR: EĞİTİME VERİLEN ÖNCELİK ÇOK ETKİLEYİCİ 

Gösterim sonrasında düzenlenen soru cevap bölümünde, katılımcılar belgesel hakkındaki görüşlerini paylaşarak yönetmen Hesser’e sorular yöneltti. Söz alan birçok davetli, İslam dininin gerçek yüzünü anlatan bu tarz organizasyonların ana akım medyada yer almadığına dikkat çekti. Katılımcılar, “Bu belgeseli İngiltere’deki herkesin izlemesini sağlamak lazım.” şeklinde ortak bir kanaatte bulundu.

Gösterime katılan İşçi Partisi Milletvekili Hazel Blear, “İnsanların İslam’a ne kadar bağlı olduğunu ve bu bağlamda demokrasiye ne kadar önem verildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duydum. Değişim için verilen sevginin yanı sıra İslam dininin bilim, mantık ve demokrasi kavramlarıyla uyumlu olduğu güçlü bir şekilde yansıtılmış.” yorumunda bulundu. Belgeseli izlemekten büyük keyif aldığını belirten Blear, Hizmet Hareketi hakkında daha çok bilgilendiğini söyledi. Hareketin gelecek nesiller için eğitim ve sağlığa verdiği önceliğin çok etkileyici bulduğunu vurgulayan İngiliz milletvekili, “Belgesel, sosyal faaliyetlerin değeri hakkında beni derin düşüncelere sevk etti ve uygulanan faaliyetlerin insanlar üzerinde nasıl fark oluşturabileceğini görmemi sağladı.” diye konuştu.

FEDAKARLIK VE TEVAZU BİR ARADA 

Gösterime katılan gazeteci ve belgesel yapımcısı Julia Rooke ise filmden çok etkilendiğini ifade etti. Hizmet’teki insanlar için neyin önemli olduğunu anlamaktan çok memnun olduğunu belirten Rooke, “Dikkatimi en çok insanların fedakarlığı çekti. Bir doktorun ailesiyle birlikte sadece hizmet vermek için savaş alanına gitmesi... İnsanların birbiriyle olan yakınlığı... Bu tür fedakarlık örnekleri günümüzde çok azaldı. Çok özel bir filmdi ve sanırım beni vuran en çok bu oldu.” dedi.

Belgeselden bir çok bilgi edindiğini belirten öğretmen Acharya Modgala Louise Duguid de duygularını şu şekilde paylaştı: “Hocaefendi’nin harika insanlara esin kaynağı olduğunu bilmek, Gülen’in toplumsal fikirlerini derin bir inançla hayata geçiren birçok insana tanıklık etmek beni çok etkiledi. Ben Budizm’e inanan biriyim ve bu tip benzer derin inançların işlerimizde bize kılavuz olduğunu düşünüyorum.”

Filme katılan bir diğer seyirci Hanna Taylor ise film hakkındaki memnuniyetini şu sözlerle dile getirdi: “Filmi çok eğitici ve ilham verici buldum. Kendi adıma Hizmet Hareketi’yle ilgili daha önce hiçbir şey duymamıştım. Film, adı üstünde sevginin eylemleşmiş hali. Yani ne yaptığınızla, neye inandığınızla, inancınızla ilgili ve beni en çok etkileyen insanların inançlarını ortaya koyarak nasıl eyleme geçtikleri oldu. Harika işler yapıyorlar ve açıkçası oldukça mütevazılar.” diyerek yorumladı.

Hizmet Hareketi’ni ve harekete fikirleriyle öncülük eden Fethullah Gülen Hocaefendi’nin anlatıldığı belgesel film, 3 Emmy ödüllü yönetmen ve yapımcı Terry Spencer Hesser tarafından çekildi. 5 ayrı ülkede, 4 yılda tamamlanan film, ABD Film Festivali’nde gösterime hak kazandı, Maryland Uluslararası Film Festivali’nde ise “En İyi Belgesel” ödülününe layık görüldü.
<< Önceki Haber Ödüllü yönetmen de yapılanlara anlam veremedi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER