'Ben bir Halk Eğitim Merkezi öğretmeniyim...'

Dershanelerin ve okuma salonlarının kapatılıp, yerine Halk Eğitim Merkezleri'nin devreye sokulmasının planlanmasını bir Halk Eğitim Merkezi öğretmeni bakın nasıl yorumluyor.

'Ben bir Halk Eğitim Merkezi öğretmeniyim...'

Dershanelerin ve okuma salonlarının kapatılıp, takviye kurs ihtiyacının da Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla görülmesinin planlandığı yasa taslağına ilginç bir itiraz geldi. Samanyoluhaber.com'a e-mail yoluyla ulaşan Halk Eğitim Merkezi'nde görevli bir öğretmen bugüne kadar yaşadıklarını ve yaşanması muhtemel sıkıntıları paylaştı.

Biz de o e-postayı, gönderen kişinin ismini saklı tutmak koşuluyla, üzerinde herhangi bir yorum yapmadan aynen yayınlıyoruz:

"Bugünlerde alternatif olarak halk eğitimde kurslar açılacağı dillendiriliyor. ... Halk eğitimde bilgisayar öğretmeniyim. 

Halk eğitimlerde açılan kurslarla ilgili sizi bilgilendireyim. Kurslar rezil. Günde 2-3 saatliğine adam gibi düzgün öğretmen çağırıyorsunuz, o da toplamda 20-24 lira eden, saati 8 lira ek ders ücretini duyuyor ve 'Ben onun zaten en az 2 katını verdiğim özel dersten saatte kazanırım' diyor ve gelmiyor. Kim geliyor yerine? Okuldaki monotonluğun aynısını sürdürecek birisi. Üstelik tek sınıf var, tek grup var. Kimisi hiçbir şey bilmiyor, kimisi gayet iyi, sadece soru falan çözerek kendini geliştirmek için gelmiş. MEB öğretmenleri de genelde en düşük seviyeye göre konuyu alır ve anlatır (ki bunu yapmak zorundayız da zaten) 

Sonuçta afedersiniz ama halk eğitim merkezinde bu iş acayip yerlere kadar gider. Mesela eskiden halk eğitim sadece bayanların dikiş-nakış için gittiği yerler olarak bilinirken şu anda karma kursların da açıldığını duyan bazı uyanıklar kız tavlama için ortam arayışında karma kursları tercih edebiliyorlar. Gitar, İngilizce, bilgisayar, muhasebe, sınavlara hazırlık kursları vs. bunlar hep karma. Bakıyorsunuz kendisine evlenme teklifi edilmiş bayan teneffüste gelip şahsı bize şikayet ediyor. Kameralardan çocuğun bayanla muhatap olduğunu görüp 'Rahatsız etmiştir' diye tutanak tutup kursu bıraktırdıklarımız bile oldu.

ilk 1 hafta 10 gün sınıf zımbazıp doludur. Eğitim öğretim ortamı yoktur. Sonra zaten  herkes bırakmıştır. Yine eğitim öğretim ortamı yoktur. 8'in altına düşünce kursun kapanma durumu da olduğu için öğretmen her an kurs kapandı kapanacak lafını duyma durumu ile karşı karşıya olduğu için tedirgindir ve adam gibi bir dikiş tutturup ders anlatamaz. Üstelik bu öğretmen gün boyu başka okulda sabahtan akşama kadar ders anlatıp nöbet tutup, evraklarla boğuştuğu için akşam dinç bir şekilde kursa gelememektedir. Sadece ek ders için gelmekte ve resmen zaman doldurmaya bakar. Sınıf dediğim gibi zaten homojen değildir. Deneme sınavları zaten yapılmamaktadır. Rehberlik sıfır ötesi.

Kursu duyan herkes kayıt yaptırır. Sorarsınız niye geldiğini, açık lisede okuyordur, derslerine yardımcı olması için gelmiştir. Kendisi sıfırda olduğu için en baştan anlatılmasını bekler. Anlamadığı yerde itiraz edip bütün sınıfı o konuda oyalamış olur. Gerçi o konuyu sanki diğerleri çok mu iyi biliyor? Dediğim gibi sınıf heterojenliği ve seviye sınıflarının olmaması büyük sorun. Seviye sınıfı da pek yapamazsınız. Çünkü adam eşi ile geliyor. Birbirinden mi ayıracaksınız? Ya da 2-3 arkadaş aynı sınıfta olalım diyor. Zaten başvuru 30-40 tane olsa bu kişilerden tek sınıf yapabilirsiniz. 1 hafta sonra zaten kimse kalmamış oluyor. 

Kurslar genelde akşam 6-9 şeklinde açılır. Kimisi mesaiden çıkıp geliyor. O kişinin eve gidip üstünü değişip vs. gelmesi mesai sonrası en az 7'yi bulur. O kişi(ler)de dersin başını kaçırmış olduklarından tekrar baştan anlatılmasını isterler. Başlı başına sorun!

Üstelik bu kişilere kimin, neyin kitabı verilecek? MEB kitaplarından üniversiteye hazırlanılıyor mu? Dershane kitabı öneriliyor tabii ki. Peki dersaneler de olmayacaksa, hangi dershanenin kitabı önerilecek?

Bu kurslara devam edenler zaten para falan da vermedikleri için devamsızlık durumu olmuyor ve bolca devamsızlık yapabiliyorlar. Dersi kaçırdığında o konudan ve o konuya bağlı sonraki konulardan kopuyor ve morali de bozulup kısa sürede bırakıyor. 

Bu şekilde olan sınavlara hazırlık kursları genelde bir süre sonra direkt kapatılır. Bazı halk eğitim merkezlerine gidip istatistik alabilirsiniz. Bu karışık ortamda kimsenin istatistik paylaşacağını da pek sanmasam da."

BİR HALK EĞİTİM ÖĞRETMENİ
<< Önceki Haber 'Ben bir Halk Eğitim Merkezi öğretmeniyim...' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER