Bu haber Baykal'ı çok kızdıracak !

"Modern küçük burjuvaziye sıkışmış bir CHP, bu kesimin siyasette artık biten etkinliğiyle birlikte tükenmeye mahkûm." Peki bu sözleri söyleyen kim?

Bu haber Baykal'ı çok kızdıracak !

AK Parti’nin kapatılmasını engelleyecek her türlü teşebbüse var gücüyle karşı çıkarak sonuçsuz bırakmaya çalışan CHP; doktora tezlerine konu oluyor. Özellikle CHP’nin başında bulunan Deniz Baykal’ın, gerek grup toplantılarında gerekse yurt gezilerinde yaptığı konuşmalarda AK Parti’yi rejim düşmanı ilan ederek kapatılması için tehditvari mesajlar vermesi, tezde ortaya atılan fikirlerin daha sağlam ayaklarla yere basmasını sağlıyor. Doktora öğrencisinin CHP yorumu Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi Doktora Öğrencisi Ü.Kurt, CHP’yi ve CHP’ye yönelik beklentileri şu ifadelerle özetliyor: “Düşünsel damarları ve tarihsel arka planı Kemalizmin otoriter, muhafazakâr ve dogmatik veçheleriyle malul olan, neredeyse dibine kadar milliyetçiliğe batmış, ideolojik olarak iflasın eşiğine gelmiş, eleştiri denen düşünceyi dönüştürme ve geliştirme gibi diyalektik bir mekanizmaya bağışıklık kazanmış bir partiden iktidar olmasını beklemek, deyim yerindeyse suya yazı yazmak gibi bir şey.” Değişime kapalı, dogmatik bir parti Özünde içe ve değişime kapalı, statik, eleştirel ve analitik düşünme metotlarına uzak epistemolojik olarak dogmatik bir muhayyileye sahip bir parti var karşımızda. Ve bu parti tam da bu genetik kodlarından ötürü, statükoyu yani kendisinin verili olarak kabul ettiği, sorgulamadığı, hikmeti kendinden menkul değerleri ve fikirler manzumesini korumak gibi bir içgüdüye sahip. CHP'ye atfedilen bütün bu karakteristikleri en başta Deniz Baykal'ın ve onun bir türlü idrak edilemeyen siyaset dışı 'siyaseti' kadar, eski ve üzerlerine ölü toprağı serpilmiş kadrolarının ve bu kadronun somut politikalarında görmek mümkün. Anayasa Mahkemesi’ni Ağlama Duvarı yaptı “CHP, asgari düzeyde kendini solda gören bir partiye teşmil edilebilecek hiçbir parametre barındırmıyor” diyen Kurt, CHP'nin demokratikleşmeme envanterini şöyle sıralıyor: Kürt meselesine yaklaşımındaki ikircikli tutumu, bir adım ileri iki adım geri, samimi olmayan zigzaglı politikalar; her türlü yumuşak söylem ve barışçı çözüm arayışını kategorik olarak reddetmek, (…), 301 garabetinin değiştirilmesine veya kaldırılmasına zinhar karşı çıkmak; Cumhurbaşkanlığı seçimini bloke etmek için 367'yi dayatarak, yargıyla yasamanın sınırlarını bulandırmak; Anayasa Mahkemesi'ni neredeyse kendisinin ağlama duvarı gibi kullanmak; dahası hükümeti askere havale eden başta zımni ve sonra giderek belirtik olan darbe çağrıları…” Laiklikten başka muhalefet edeceği bir şey yok Kurt’un diğer önemli tespitleri şöyle: “CHP'nin halihazır, kemikleşmiş kadro ve yönetimiyle AKP'ye ‘laiklik’ üzerinden muhalefet etmekten başka yapabileceği bir şey hemen hemen yok gibidir. Çünkü yapısal olarak CHP'nin köklerine nüfuz etmiş halka karşı kibir ve küçümseme yüklü bir bakışı adeta bir genetik özellik gibi taşıyan bir partinin; siyaseti topluma taşımak, kitlelerle buluşmak, varoşlara, fabrikalara, üniversitelere ulaşmanın araçlarını aramak; hasılı toplumsal siyaseti mekansal ve eylemsel düzeyde genişletmek gibi melekelerinin olmasını beklemek, akıllara zarar bir düşünce biçimdir. Buradan sola dair bir momentum/açılım aramak da iğneyle kuyu kazmaktan farksızdır. AK ve CHP'nin sınıfsal kavgası Kurt, “Bugün mevcut siyasal partiler içerisinde AKP'nin kapatılmasını en fazla isteyen ve bunu engelleyebilecek her tür teşebbüse tüm gücüyle karşı çıkıp, sonuçsuz bırakmaya çalışacak parti CHP'dir” tespitinden sonra da şu değerlendirmeyi yapıyor: “Ama bunu ne AKP kapatıldığında iktidar olma fırsatı bulabileceği için ne de bunun mevcut oy dağılımından kendisine de epeyce bir pay düşecek bir ortam yaratabileceği için istemektedir. CHP ölmedi ama ölümcül bir virüse yakalandı Kurt, CHP ve Baykal’ın tutumunu “İktidar olamamanın verdiği ıstırap” olarak nitelendiriyor ve “Deniz Baykal'ın özellikle laiklik bahsinde konuşurkenki hali, bütün bu söylenenlerin tam bir özeti gibidir. Uzun zamandır iktidar olamamanın ve olamayacağının farkında olmanın verdiği ıstırap ve acı, CHP'nin hal-i pür melalini yansıtır. Hâsılı, CHP'nin modern küçük burjuvaziye sıkışmış, daha doğrusu, bu kesimin siyasette artık biten oransız etkinliğiyle beraber, tükenmeye büyük ölçüde mahkûm olduğu, aynı ile vakidir. (…) CHP ölmedi ama çok ölümcül bir virüs onu içten içe yiyor. Yani, oradan bir şey çıkması çok zor görünüyor. HABERVAKTİM
<< Önceki Haber Bu haber Baykal'ı çok kızdıracak ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER