Ergenekon gerekçesinde AKP çıkmazı

Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan, Ergenekon davası gerekçesinin açıklanmasının ardından AKP'nin düştüğü tezatı yazdı.

Ergenekon gerekçesinde AKP çıkmazı

Açıklanan gerekçeye göre AK Parti kapatma davasının Ergenekon'un projesi olarak tescil edilmiş bir kumpas olduğunu belirten Arslan, Erdoğan'ın 'milli orduya kumpas kuruldu' şeklindeki açıklamalarıyla birlikte zor ve tezat bir durum içinde sıkıştığını ifade etti. 'Hükümet mahkeme kararını baz alıp hukuki süreci işletirse kendisiyle çelişecek.' diyen Arslan, eğer parti 'Ergenekon kumpastı' tezini sürdürürse öncelikle müdahilliğini geri almak, ardından da sahte delillerle mahkûm edildiği ortaya çıktığı halde 'irticanın odağı' yaftasıyla yaşamak zorunda kalacağını vurguladı.

İşte Adem Yavuz Arslan'ın 'AK Parti şimdi ne yapacak?' isimli köşe yazısı;

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi 8 aydır üzerinde çalıştığı Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararını tamamladı.

16 bin 600 sayfalık gerekçeli karar birçok açıdan hayati öneme sahip.

Öncelikle ilk kez 'derin devlet'le ilgili bir yargı kararı çıkmış oldu. Ayrıca Ergenekon'un silahlı terör örgütü olduğu da tescillendi.

Gerekçeli karar hayli detaylı.

Mahkeme heyeti dosyanın haritasını çıkarmış, davayı anlatmış.

Yani 'Ergenekon nedir' sorusuna cevap arayanlar için ortaya anlaşılabilir ve düzenli bir kaynak çıkarmışlar.

Kararda Ergenekon'un terör örgütü olduğu delilleriyle anlatılırken söz konusu yapının Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldığı belirtiliyor. 

Gerekçede ayrıca 'bazı Ergenekon sanıklarının AK Parti'ye yönelik kapatma davasında aktif rol aldığı' da kayda geçirilmiş.

Kararda çok sayıda önemli başlık var ama bu bölüme özellikle bakmakta fayda var.

Çünkü AK Parti uzunca bir zamandır gerekçeli kararın çıkmasını bekliyordu.

Bu köşede daha önce AK Parti'yi kapatma davası ile Ergenekon arasındaki ilişki üzerine çok sayıda yazı yazdım.

31 Ekim 2011 tarihli yazımda ''Silivri'den çıkacak sonuç kapatma davasını da tekrar gündeme getirebilir' demiştim.

12 Ağustos 2013 tarihli yazımda ise mahkemenin 'Ergenekon'un silahlı bir terör örgütü olduğuna hükmettiğini hatırlatıp bu durumun AK Parti'ye yönelik kapatma davasını da yok hükmüne getirdiğini' anlatmıştım.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında o döneme dair önemli ayrıntılar var.

Mahkeme, AK Parti'ye açılan kapatma davasına ait bazı delillerin Genelkurmay tarafından yönetilen kara propaganda sitelerinden alındığını detaylarıyla anlatıyor.

Mahkeme hangi delilin hangi siteden alındığını tek tek kayda geçirmiş. Kapatma davasının açılış sürecine dair Ergenekon sanıklarının faaliyetlerini de sıralamış.

Yani, AK Parti kapatma davası Ergenekon'un projesi olarak tescil edilmiş oldu. 

Peki şimdi ne olacak?

Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları kesin hüküm olsa da CMK 311 ile 'yeni delillerin çıkması durumunda' yeniden yargılamanın yolu açık.Bu durumun örnekleri mevcut.

Daha önce kapatılan üç parti; HEP, ÖZDEP ve TBKP, AİHM'den aldıkları karar doğrultusunda yeniden yargılama talep etmişti.

Mahkeme 'Yeni delil yok' deyip başvurularını reddetti ama bu yolun açık olduğunu da teyit etmiş oldu.

Sonuç itibariyle, Ergenekon'dan çıkan kararlar sonrası AK Parti'ye yönelik kapatma davası da boşa çıkmış oldu.

Delillerin sahteliği teyit edilmiş, Danıştay suikastının Ergenekon'un bir eylemi olduğu hükme bağlanmış oldu.

13 Ağustos tarihli yazımda 'AK Parti yeniden yargılama talep edip bu haksız yaftadan kurtulmalı' demiştim.Yazımdan sonra konu AK Parti kulislerini hareketlendirdi. Kapatma davasının boşa düştüğü yönünde açıklamalar geldi.

Nitekim 15 Ağustos'ta Başbakan Erdoğan ile Türkmenistan'a giderken uçakta bu soruyu bizzat kendisine sormuştum.

Erdoğan da "Arkadaşlara talimat verdim çalışıyorlar. Gerekçeli karardan sonra gereken adımları atacağız" demişti.
 
Hangisi kumpas; Ergenekon mu kapatma davası mı?
 
AK Partililer'in beklediği karar dün çıktı.

AK Parti haksız yere boynuna asılan 'irticanın odağı' yaftasından kurtulabilir. Ayrıca ekonomik kaybını da telafi edebilir.

Fakat bu aşamada AK Parti'nin kafası karışık.

Vesayetle mücadeleyi adeta bir parti programı haline getiren hatta 'bu davanın savcısıyım' diyen Başbakan, 17 Aralık sonrası tam tersi açıklamalar yaptı. Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan Ortaya dökülen yolsuzluk ve rüşvet iddialarını bastırmak için 'Milli orduya kumpas kurdular' dedi. Aynı söylem tüm parti tarafından da sürdürüldü.

Bu aşamada AK Parti'nin çözmesi gereken bir tezat var. Gerekçeli karar gösterdi ki kapatma davası bir kumpastı. 

AK Partililer'e göre ise Ergenekon bir 'kumpas.' Bu durumda ya AK Parti'nin tezi ya da mahkemenin kararı yanlış. Hükümet mahkeme kararını baz alıp hukuki süreci işletirse kendisiyle çelişecek. 

Eğer 'Ergenekon kumpastı' tezini sürdürürse öncelikle müdahilliğini geri almak, ardından da sahte delillerle mahkum edildiği ortaya çıktığı halde 'irticanın odağı' yaftasıyla yaşamak zorunda kalacak. Gerekçeli karara bir de bu açıdan bakmakta fayda var.

<< Önceki Haber Ergenekon gerekçesinde AKP çıkmazı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER