Jandarma müdahalede yetersiz kaldı

Ergenekon ana davasının görüldüğü Silivri'deki mahkeme salonunu İşçi Partisi (İP) mensupları birbirine kattı.

Jandarma müdahalede yetersiz kaldı

İP'li sanık avukatlarının açıklamalarını ve salonu terk etme kararlarını önce alkışlayan 150 İP'li izleyiciden bazıları, sloganlar atarak mahkeme heyetinin bulunduğu bölüme doğru yürümek istedi. Mahkeme başkanı ve savcıları, jandarmadan protestoculara müdahale etmelerini istemelerine rağmen göstericiler, uzun süre salondan çıkartılamadı. Kimi protestocular ile jandarma arasında kısa süreli arbede yaşandı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengül, duruşmaya ara vermek zorunda kaldı. 20 dakika boyunca mahkeme salonunu işleyemez hale getiren grup, daha sonra güçlükle dışarı çıkartıldı. Güvenlik önlemlerinin yetersizliği dikkat çekti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasının 149. duruşmasının öğleden sonraki oturumunda, İşçi Partisi Genel Sekreteri ve İP'li sanıkların avukatı Hasan Basri Özbey söz aldı. Avukat Özbey, Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen son operasyonda, sanık Doğu Perinçek'in diğer avukatı Mehmet Cengiz'in tutuklanmasını eleştirdi. Mahkeme heyetine hitaben konuşan Özbey, "Ey tertibe alet olanlar aklınızı başınıza alın. Sizi koruyacağını sandığınız güçler çatırdamaya başladı. Lütfen mahkemenize sahip çıkın. Suçsuz ve delilsiz yere müvekkillerimizi tutuklu yargılıyorsunuz. Bu hukuksuzluğun karşısında onurlu duruşunu yapan Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ise Ergenekon'cu olarak lanse ediliyor. 'Burada kanunsuzluk var' diyenlere Ergenekon Terör Örgütü yanlısı, ETÖ'cü diyorlar. Sayın Özese, Sayın Haşıloğlu, hakimlik onurunuza sahip çıkınız. Hukuka aykırı kararlara imza atmayınız. Siz de hedeftesiniz. Hepimize görev düşüyor." şeklinde tehditler savurdu. Mehmet Cengiz'e savcılıkta sorulan sorulara dikkat çeken Özbey, "Avukatlık faaliyetleri gereği yaptığı telefon konuşmaları soruldu. Benimle, mahkemede hangi taleplerde bulunacağımıza dair telefon görüşmelerimiz soruldu. Bu soruşturmaya Ergenekon adının verilmesinin amacı Türk milletinin tarih bilincini yok etmekti. Son operasyona da 'Adalet Operasyonu' adı verilerek adaletin ırzına geçiliyor." diye konuştu. Avukat Mehmet Cengiz'e 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak, 12. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Oktay Kuban, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ve Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Fulya Kantarcıoğlu'nun sorulduğunu belirten avukat Özbey, "Ne kadar onurlu, namuslu, Atatürkçü yargıç ve hukukçu varsa onlar soruldu. Hedef sizsiniz. Hepimiz Atatürk'ün avukatlarıyız" şeklinde iddialarını dile getirdi. İsyan ettiklerini dile getiren avukat Özbey, "Gladyo hukukuna seyirci mi kalacağız. Meydan okuyorum, bu suçu işlemeye devam edeceğiz. Yiğitseniz bir şey yapın. Dünyayı dar ederiz size. Atatürk'ün hukuku peşinizde olacak" şeklinde tepkilerini sıraladı. Özbey, "Ey tertibe alet olanlar aklınızı başınıza alın. Sizi koruyacağını sandığınız güçler çatırdamaya başladı. Lütfen mahkemenize sahip çıkın. Sayın Özese, Sayın Haşıloğlu, hakimlik onurunuza sahip çıkınız. Hukuka aykırı kararlara imza atmayınız. Siz de hedeftesiniz. 'Burada kanunsuzluk var' diyenlere Ergenekon Terör Örgütü yanlısı, ETÖ'cü diyorlar. Hepimize görev düşüyor." dedi. Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük, tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in eşi ve avukatı Gönül Kerinçsiz ve diğer sanık avukatlarına hitap eden Özbey, "Sizi de uyarıyorum Gönül Hanım, Zeynep Hanım, Vural Ergül. Hepimiz suçluyuz. Sizler de suçlusunuz. Bu davaya vekalet koyan herkes suçlu." dedi. Mahkeme için tiyatro yakıştırmasını yapan avukat Özbey, "Biz bu tiyatroda daha fazla figüran olmayacağız. Bu hukuksuzluğun karşısında bir dakika dahi durmayacağız. Bu hukuksuzluk, bizi birazdan yapacaklarımızı yapmaya mecbur etti." diye konuştuktan sonra salonu terk etmek için cübbesini çıkardı. Özbey'in bu konuşmasının ardından diğer avukatların da cübbelerini çıkarmaya başlamasıyla birlikte duruşmaya izleyici olarak katılan yaklaşık 150 İşçi Partili, desteklemek için Özbey'i alkışladı. Alkışlamanın ardından da siyasi içerikli sloganlar atan partililer, önce sanıkların bulunduğu bölüme girmeye çalıştı. Taşkın hareketlerine 20 dakika kadar devam eden göstericilerden bazıları da mahkeme heyetinin bulunduğu bölüme yürümeye çalıştı. Başkan Köksal Şengün, salondaki jandarmadan salonda düzenin sağlanması istedi ancak, izleyicilerin protestosu 20 dakika kadar sürdü. Savcı Pekgüzel'in müdahale etmesini istediği Şengün, gereğini yaptığını söyledi. Taşkın gruba, tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, Muzaffer Tekin ile diğer sanıklar ve İP'li gruba ait basın kuruluşunda bulunan bazı gazeteciler de alkışlarıyla destek verdi. Savcılardan Mehmet Ali Pekgüzel, salonun güvenliği sağlanamaması üzerine cübbesini çıkartıp, salonu terk etti. Eylemci grup çıkartıldıktan sonra salona dönen Savcı Pekgüzel, salonun güvenliğini sağlamakla sorumlu jandarma görevlilerinden bilgi aldı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, güçlükle dışarı çıkarılan gruptan taşkınlık yapanların mahkeme salonundaki kamera kayıtlarından kimlik tespitlerinin yapılması ve gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na bu konuda suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. İzleyiciler, kimlik tespitleri yapılana kadar mahkeme bahçesinde tutuldu. Bu sırada avukatlar, mahkeme binasının önünde basın açıklaması yaparak protesto konularını bir kez daha dile getirdi. Kamera görüntülerinden kimlikleri tespit edilen taşkın izleyicilerin ifadeleri alındı. Bu ifadelerin de kamera görüntüleriyle birlikte Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na gönderileceği öğrenildi. Uzun bir aradan sonra duruşma, kaldığı yerden devam etti. Duruşmada, sanık Ahmet Cinali'nin çapraz sorgusuna devam edildi. Saat 17.00'de de duruşma, 08 Haziran 2010 tarihine ertelendi. (CİHAN)
<< Önceki Haber Jandarma müdahalede yetersiz kaldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER