Koşun koşun! Türkler geliyor

California’daki ‘Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali’ bu yıl da ABD’de Türkiye rüzgârı estirecek.

Koşun koşun! Türkler geliyor

Festivalde ziyaretçileri zengin Türk yemekleri ve müziğinin yanı sıra Kız Kulesi, Topkapı Sarayı, Aspendos, Mardin, Akdamar Kilisesi ve Mevlana karşılayacak. Los Angeles, “Amerikan Rüyası’nın doğduğu yer” olarak bilinir. Filmlerde, medyada en çok gündeme gelen şehirlerin başındadır. Sahilleri ve dünya yıldızlarıyla da anılan ‘rüya kent’, iki yıldır farklı bir açıdan Türkiye gündemine giriyor. Bir bakıma Türklerin gerçekleşen rüyası yansıyor bu şehirden dünyaya. İlki geçen yıl düzenlenen ‘Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali’nin ikincisinin tatlı doğum sancıları çoktan başladı. Hazırlıkları Los Angeles’ın güneyindeki Orange County’de süren organizasyon çok farklı bir özelliğiyle de dikkat çekiyor: Türk, Ermeni, Yahudi, Amerikalı bir arada zihinlerde kalıcı bir imza bırakabilmek için çabalıyor. 200’den fazla gönüllünün ortak hedefi 6 Mayıs’ta ilkine göre daha zengin ve renkli bir programa imza atmak. Dünya medyasında yer alan haberlere bakılırsa bunu da başarmışlar. Orange County’deki Great Park’ta 6-9 Mayıs tarihleri arasında ziyaretçileri kabul edecek festival, 2009’da ‘Türkiye keşfi (Discovering Turkiye)’ sloganıyla çıktı yola. Org.nizasyon, kültürler arası diyaloğu geliştirme amacıyla hizmet veren Pacifica Enstitüsü önderliğinde, Kaliforniya Türk-Amerikan Ticaret Odası (CATA-Chamber), Los Angeles İstanbul Ermenileri Organizasyonu (OIA), Batı Amerika Türk Dernekler Federasyonu, Boğaziçi Danışmanlık ve Boğaziçi Atlantik Kültürel Dostluk ve İşbirliği Derneği’nin (BAKİAD) sponsorluğunda hazırlanıyor. En büyük hedefi, Anadolu coğrafyasını, geçmişte barındırdığı farklı medeniyetlerle birlikte Amerikalılara yansıtmak. Adına aldanmayın, kültür ve yemeğin dışında birçok alana giriyor etkinlik. Türk sanat musikisi dinletilerinden mehtere, Anadolu’nun çeşitli yörelerine ait folklor gruplarından semazenlere, âşıklara, neyzenlere, halk oyunlarına hatta sirtakiye kadar geniş bir yelpazede gösterimlere sahne olacak. Konserlerde, Türk, Rum, Ermeni, Süryani bestekârların eserleri okunacak, Türkçe olimpiyatlarında dereceye girmiş Amerikalı öğrencilerin çalışmaları sahnelenecek. 35 kişilik Mehteran coşkuyu had safhaya taşıyacak. TRT’nin festivali canlı olarak ekranlara taşıması bekleniyor. LOS ANGELES’TA TOPKAPI SARAYI MANZARALI TÜRK KAHVESİ Türkiye dışında düzenlenen en büyük Türk festivali sıfatını taşıyan programın içeriği geçen yıla nazaran daha zengin. Festivalde Truvalılardan Romalılar ve Osmanlılara Anadolu’da dallanıp budaklanan medeniyetler mercek altına alınıyor. Tertip heyetinden Pacifica Enstitüsü Başkanı İbrahim Barlas, geçen sene 30 dönümlük alana kurulan festivalde 30 bin kişiyi ağırladıklarını belirtiyor. Bu yıl daha fazla katılım bekledikleri için alan 52 dönüme çıkarılmış: “Kuşkusuz en büyük ilgiyi 5 şehir siluetinin (Mardin, Van, Antalya, Konya, İstanbul) yanında yükselecek olan Topkapı Sarayı görecek. Ziyaretçileri sarayın girişinde, o devirlerin kostümlerini giyen padişah, sadrazam ve vezirler karşılayacak. Bir diğer yenilik, festivalin ortasına kurulacak Türk kahvesi. Otantik yapısıyla herkesin çay içmek isteyeceği mekân olacak.” İbrahim Bey festival kapsamında açılacak 120 dükkânın bir çoğunda Türk ürünlerinin satılacağı müjdesini veriyor: “Buralarda yemekten el işine kadar Türkiye ile ilgili her şey bulunacak. İnsanları eli boş göndermeyeceğiz. Bunun yanında çocuk oyun parkı büyütüldü. Geçen yılın favorisi olan ‘Uygarlıklar Yolu’ndaki kapı sayısı 11’den 14’e çıkarılıyor. Burada ziyaretçilere Anadolu’da varlık göstermiş medeniyetler hakkında bilgi verilecek. İnsanlar 5 bin yıl öncesinden bugüne uzanan Anadolu’yu öğrenecek.” Festivalin yeni eklenen kısımlarının yine İstanbul’daki Norm Dizayn tarafından yapıldığını anlatıyor İbrahim Barlas: “Yeni eklenen maketler 4 büyük konteynır ile taşındı California’ya. Montajı da Norm Dizayn sahibi Cemal Kıymaz ile İstanbul’dan getirdiği 20 kişilik usta grubu yürütüyor. Yabancı TV ve haber ajansları festival alanının inşa aşamasını dahi kayda alıp haberleştiriyor. Festival ABD’deki 215 basın kuruluşunun sitesinde yer aldı.” Pacifica Enstitüsü Başkan Yardımcısı Atilla Kahveci, festivalin hem içerik hem de tasarım bakımından zenginleştiğini ifade ediyor. Ziyaretçilerin, park alanına ait olan sıcak hava balonunu kullanarak manzarayı kuş bakışı izlemekten keyif alacaklarını düşünüyor. ABD’de Türkiye özlemiyle yaşayan gurbetçiler içinse bir teselli kaynağı olacak festival. Ziyaretçiler, gerçeğine uygun hazırlanan Kız Kulesi, Mevlana Müzesi, Aspendos Antik Tiyatrosu, Mardin evleri ve Akdamar Kilisesi’ni gezerken âdeta Türkiye’de hissedecek kendini. Üç boyut ve görsel yanılsama tekniğiyle inşa edilen mekânlar, ışık ve ses sistemleriyle canlandırılıyor. El işi ustaları da sanatlarını sergileyecek buralarda. Mardin standında taş oyma, telkari, halı dokuma ve ağaç oyma ustaları, diğerlerinde çinici, tespihçi, hattat, ebruzenler yer alacak. Konya’nın semazenleri, Antalya, Mardin ve Van’ın halk oyunları, Mardin’in Süryani Kız İlahi Grubu festival boyunca sahnede olacak. Renkli gözlü Van kedisi parkın maskotu. Tasarım ve Sanat Yönetmeni Kıvılcım Kalaba, festivalin yaşayan bir konsept üzerine kurulmasından dolayı benzerlerinin önüne geçtiğini aktarıyor. Gerek Uygarlıklar Yolu gerekse bu yıl eklenen Topkapı Sarayı gibi mekânların ziyaretçileri gerçek atmosfere taşıyacağını anlatıyor: “Mekânlar bizim geliştirdiğimiz görsel uygulamalar ve ışık sistemleriyle gerçeğinden neredeyse ayırt edilemiyor. Bunu gerçekleştirebilmek için çok emek harcadık. Sadece Topkapı Sarayı’nın hazırlanmasında 20 bin kareden fazla fotoğraf kullanıldı. Görsel bir derinlik kazandırmak, detaylarını bire bir yansıtabilmek için çok uğraştık. Bir bakıma Türkiye’yi Orange County’ye taşıdık.” Kıvılcım Hanım’a festivalin sanatsal mesajını soruyoruz. “Anadolu’nun beşiğindeki medeniyetler ve bu medeniyetlerden beslenen yeni Türkiye’nin yansıtılması” diye özetliyor. Anadolu’da binlerce yıl önce yaşamış Hitit medeniyetiyle, 600 yıl önceki Bizans ve 100 yıl geride kalan Osmanlı medeniyetinin aynı karede gösterilemeye çalışıldığını söylüyor: “Festivali gezenler Hz. Davud’un Topkapı Sarayı’ndaki kılıcını da görecek, Kutsal Emanetler’i de. Aspendos’u da görecek, Nemrut’u da. İşte festivali güçlü kılan da bu.” Kalaba, önümüzdeki yıl tanıtılan şehirlerin artacağını ifade ediyor. Büyük festivalin tanıtımı aşan bir misyonu var aslında. Organizasyonun her köşesinde medeniyetler arası hoşgörü ve diyaloğa açılan kapılar kendini hissettiriyor. Kemal Cem de bunu vurguluyor: “Anadolu festivali ile Türklerin yanı sıra bu topraklarda yaşamış diğer milletlerin de bu tarihî zenginliğin parçası olduklarını göstermeyi arzuluyoruz. Gerek Amerikalı, gerek Türk, gerek Ermeni, Süryani ve Yahudilerin kendi kültüründen bir parça bulabileceği etkinliğe imza atmak istiyoruz. Ermeni, Yunan, Süryani gibi farklı milletlerden sanatçılar sahne alacak burada. Zaten İstanbul Ermenileri Birliği festivalimizin destekleyicilerinden.” “California’ya gidemesek de etkinliğe destek olalım.” diyenlere de cevap veriyor organizatörler. Festivalinin web sitesinden (www.anatolianfestival.org) bilet satışı yapılıyor. Bu bir bakıma ‘çorbada tuzum olsun’ diyenlere hizmet ediyor. Ayrıca Facebook ve Twitter’da açılan sayfalardan gün gün takip edilebiliyor gelişmeler. Yabancıların festivalle ilgili hissiyatlarını da okuyabiliyorsunuz bu sayfalardan. Sayıların diliyle festival: Festivali bu yıl 50 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. 120 dükkânda Türk ürünleri satılacak. 99 farklı çeşit Türk yemeği tanıtılacak. Organizasyonda yaklaşık 300 gönüllü görev alıyor. Maketlerin boyanmasında 500 litre boya tüketilecek. 3 bin öğrencinin ziyaret etmesi bekleniyor. Dekorların yapımında 60 ton demir kullanıldı. Festivalin tanıtımı için Facebook’ta açılan sayfaya 3 bin 700 kişi üye oldu. AKSİYON
<< Önceki Haber Koşun koşun! Türkler geliyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER