AVM şantiyesindeki çadır yangınında ölen işçiler suçlu bulundu. Karakolda dayak yediği için davacı olan kadına sanık polislerin 8 katı ceza istendi. Binlerce kişinin dinlendiği iddia edilen Selam-Tevhid dosyasında dinlemeler yalan çıktı ve soruşturma deşifre oldu. Gözaltı yok denilmişti ama Ceren’i dövenler kamerayla tespit edilecek.
1.‘YANGINDA ÖLEN iŞÇiLER SUÇLU’
Esenyurt’ta AVM inşaatında çalışan 11 işçinin öldüğü çadır yangınıyla ilgili bilirkişi raporunda faciada hayatını kaybedenler suçlu bulundu. Mağdur avukatları skandal rapor için “bilirkişi terörü” dedi
Mart 2012’de Esenyurt'ta bir alışveriş merkezi inşaatı şantiyesindeki çadırlarda çıkan ve 11 işçinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin davanın 12. duruşması dün görüldü. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu, 2. bilirkişi raporunun mahkemeye ulaştığını bildirdi.
TALİ SUÇLU
Raporda, kazada ölen işçilerin, "çadırın giriş kapısı yanındaki ranzanın üzerine sünger yatakları tavana kadar istifleyerek, çıkışı engelledikleri ve yangın sırasında yatakların kayarak kapıyı kapatmasına sebebiyet verdikleri" için tali (ikinci derece) kusurlu oldukları belirtildi.
Ölen işçilerin, yanıcı sünger yatakları yığmakla can güvenliklerini tehlikeye attıkları, akabinde canlarından oldukları anlatılan raporda, "Her ne kadar olayda ölenlerin kusur ve ihmalleri mevcutsa da olayın asıl nedeni, çadırın çok kolay yanıcı naylon plastik ile kaplanmış olması, sahra çadırı denen işçi koğuşunun sağlık ve güvenlik açısından uygun olmaması ve tek kapılı çadırın kapı ağzına tavana dek sünger yatakların istiflenmesidir" denildi.
AVM’yi yapan asıl firma ve müteahhit şirkete herhangi bir sorumluluk yüklenmezken taşeronun firmanın şantiye şefi Mehmet Altun asli kusurlu bulundu. Ancak sanık Mehmet Altun tahliye edildi.
BİLİRKİŞİ TERÖRÜ
Olaya tepki gösteren mağdur avukatları rapordaki skandal ifadeler için ‘bilirkişi terörü’ tabirini kullandı.
YAPILAMAYAN OPERASYON
25 Aralık’ta yapılamayan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda İstanbul’da meydana gelen bazı yangınlarda yetkililerin suistimali sorgulanıyordu. O olaylardan biri de Esenyurt’taki yangındı.
2.SORUŞTURMAYI DEŞİFRE ETTİLER
Hükümete yakın medya tarafından dinleme iddiaları ile gölgede bırakılan Selam Tevhit/Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturmasını yürüten polis müdürleri soruşturma içeriğini sızdıranlar hakkında suç duyurusunda bulundu
17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası görevden alınan Terörle Mücadele Şubesi eski Müdürü Ömer Köse ve Terörle Mücadele Şube eski Müdür Yardımcısı Özgür Açıkgöz’ün avukatı Kemal Şimşek şikayet dilekçesi verdi.
Dilekçede, Yargıtay tarafından terör örgütü olduğu onanan Selam Tevhit örgütü soruşturmasının Star ve Yeni Şafak gazeteleri tarafından “Paralel örgüt 7 bin kişiyi dinledi” haberiyle algı operasyonu yapmak amacıyla deşifre edildiğini, gerçekte dinlenen kişi sayısının 240 kişi olduğunu açıkladı.
PSİKOLOJİK HAREKAT
Personel, teçhizat ve kapasite yönünden 7000 kişinin dinlenmesinin mümkün olmadığını aktaran avukat Şimşek şöyle devam etti:
“Dosya kapsamında 7000 kişinin dinlendiği şeklindeki iddia tamamen bir algı operasyonudur. Böyle bir başlıkla haber çıkaran medya, psikolojik harekat tekniklerini kullanarak halkta korku ve panik oluşturmuş, herkesin dinlenmiş olabileceği paranoyasını topluma aşılamaya çalışmıştır. Burada asıl sorumluluk psikolojik harekat tekniklerini kullandıran ve haberi sızdıranlardadır. Yapılan bu fiille, örgütün hangi hücrelerinin deşifre edildiği, hangi örgüt mensuplarına yönelik soruşturma yürütüldüğü ve soruşturmalarda ne tür usullerin kullanıldığı ifşa edilmiştir.
DELİLLER KARARDI
Böylece, delillerin el değiştirmesi, imhası veya saklanmasına ve örgütün daha tedbirli davranmasına katkı sağlanmıştır. Ayrıca Kudüs Ordusu masum bir yapı gibi hatta hiç olmayan bir grupmuş gibi gösterilmiştir.” (KAMİL MAMAN)
3.POLİSE 1 MAĞDURA 8 YIL HAPİS
Karakolda dayak yediği için şikayetçi olan Fevziye Cengiz hakkında 8 yıl ceza istendi. Döven polis ise 1 yılla yargılanıyor. Tezat karşısında şaşkın olan Cengiz adalet yerini bulana kadar mücadelesini sürdüreceğini belirtiyor
Karakolda dayak mağduru Fevziye Cengiz İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde savcının verdiği mütalaa nedeniyle şok geçirdiğini söyledi. Savcının 8 yıla kadar hapis cezası istediği Fevziye Cengiz, "Hem dayak ye hem ceza ye. Polislere zaten güvenmiyordum ancak adaletten umudum vardı o da yok oldu.
Bu işin peşini bırakmayacağım. Bastonla da dolaşsam o polislerin ceza alması için elimden geleni yapacağım. Adalet yerini bulana kadar mücadeleye devam edeceğim" diye konuştu.
İzmir'de 2011 yılında yaşanan olayda, Fevziye Cengiz'in karakolda polislerden dayak yediği görüntüleri kamuoyunda uzun süre tartışılmıştı. Olayın sonunda her iki taraf da birbirinden şikayetçi olmuş, Fevziye Cengiz hakkında görevli memura hakaret ve polisler hakkında da işkence iddiasıyla dava açılmış, her iki dava dosyası birleştirilmişti.
DİRENME SUÇU
İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'de devam eden duruşmada Savcı Göksel Er mütalaasını verdi. Savcı Er, işkenceden yargılanan 3 polisten 2’sine 1,5 aydan 1 yıl 1 aya kadar hapis cezası isterken, bir polisin ise beraatına karar verilmesini talep etti.
Savcı Er, mağdur Fevziye Cengiz hakkında ise polislerje hakaret ettiği ve direndiği gerekçesiyle 2 yıl 1 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istedi. (Şeyda Burcu İkiz)
4.KAMERALAR İNCELENSİN, DÖVÜP TEHDİT ETTİLER
Gezi olaylarında linç edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın yıldönümünde kaçırılarak tehdit ve dayağa maruz kalan Üniversite Öğrencisi Ceren Ünver’i dövenlerin bulunması için inceleme başlatıldı
Eskişehir’de üniversite öğrencisi Ceren Ünver’in kimliği belirsiz kişilerce kaçırılması ve bir tarlada bayılana kadar dövüldükten sonra evinin girişine bırakılması olayıyla ilgili soruşturma sürüyor.
Daha önce tehdit tehditler alan Ünver, kendisini dövenlerin polis olduğunu savunarak, evinin yanındaki mobese ve güvenlik kameralarının incelenmesini ve bir nüshasının da kendilerini verilmesini istedi.
Savcılık ve polis, bölgedeki kameraları incelemeye aldı. Kameraların incelenmesinin sonunda Ünver’in dövenlerin kim veya kimler olduğu tespit edilecek. Eskişehir Emniyeti faillerin arandığını belirtti.
"GEÇMİŞİNİ BİLİYORUZ"
Dayak yedikten sonra gözlerini açtığında kendini ikamet ettiği apartmanın girişinde bulduğunu kaydeden Ünver, kendisini kaçıranlardan birinin sopalı olduğunu, sopanın yanı sıra tokat ve tekme ile darp edildiğini ifade etti.
Söz konusu kişilerin kendisini döverken,“ Geçmişini, kimlerle ilişkili olduğunu biliyoruz, ayağını denk al, kendine dikkat et, bu sana ikinci uyarımız’ diyerek tehdit ettiğinin altını da çizen Ünver, “Başımdan, vücudumun, burnumun ve yüzümün çeşitli yerlerine darbeler aldım. Gözlerimde morluklar oluştu” dedi.
Polisteki ifadesinde ise ‘polisten şüphelenmiyorum’ diye ifade kullanmadığının altını çizen Ünver, "Emniyet başka türlü bir açıklama yaparak, ‘polislerden şüphelenmediğimi’ söylemişler. Ama ben öyle bir ifade kullanmadım. Tam tersine polislerden şüpheleniyorum. " şeklinde konuştu.