Türkiye'yi bekleyen büyük tehlike!

Türk Ordusu sınır hattımızda meydana gelebilecek bir kimyasal saldırıda nasıl davranabilir, eksikleri neler?

Türkiye'yi bekleyen büyük tehlike!

  • Sınırdaki kimyasal tehdide uygun savunma sistemimiz yok
  • 23 sene önceki gibi uzun menzilli savunmada hala dışa bağımlıyız
  • 'Türkiye askeri dönüşümünü tamamlayamadı'
  • 'Muhtemel saldırıda korunma konusunda büyük zorluklar yaşarız'

Ortadoğu'da büyük bir çatışmanın beklendiği şu günlerde herkesin merak ettiği konu, Türkiye'nin konvansiyonel olmayan silahlara karşı ne kadar hazırlıklı olduğu. Uzmanlara göre Suriye tarafından gelebilecek bir kimyasal saldırıya karşı TSK envanterinde yeterli silahlar yok.

23 YIL GEÇTİ ANCAK...

Modern ordularda asker sayısı ve teknolojik üstünlüklerinin ters orantılı olmasına rağmen TSK'nın bu konularda gerekli dönüşümü tam olarak sağlayamadığı görüşü hakim. 600 bin mevcudu ve kısa menzilli hava savunma sistemleri ile sınırlarını korumaya çalışan Türkiye, çevre ülkelerde bulunan Scud benzeri nükleer başlık taşıyabilen füzelere karşı NATO şemsiyesi altında Patriot füzeleriyle savunmasını sağlamaya çalışıyor.

Uzmanlara göre en son 1990'deki Körfez Savaşı sırasında getirilen Patriot'ların 2013'te tekrar Türkiye'ye konuşlandırılması, aradan geçen 23 senede TSK’nın sınırları koruyabilecek uzun menzilli hava savunma sistemlerini geliştiremediğini gösteriyor ve bu da Türkiye'nin en zayıf noktasını oluşturuyor. Bu noktada, ateş çemberinin ortasında, çevresinde bu kadar fazla nükleer, kimyasal ve biyolojik silah bulunduran ülke olmasına rağmen, 'imzaladığı uluslararası anlaşmalar gereği envanterinde kitle imha silahı bulunmayan Türkiye' bu tarz balistik ve kimyasal silahlara karşı da tamamen dışa bağımlı durumda.

'MEVCUT FÜZELER BALİSTİK FÜZELERE KARŞI KOYAMAZ'
 
Savunma ve güvenlik uzmanlarına göre TSK’nın elinde bulunan ve menzili 24 km olan Amerikan I-Hawk füze sistemleri ile Suriye ve İran’ın sahip olduğu balistik sisteme karşı koyması mümkün değil.

Savunma ve Güvenlik danışmanı Önder Arıkan’a göre bölgeye hakim ve güçlü bir ülke olmak isteyen Türkiye’nin, hedeflerine ulaşabilmesi için öncelikle asker mevcudundan çok, etkili  vurucu bir güce sahip bir ordu oluşturması gerekiyor.  

''Her an bölgeye müdahale edebilir bir yapı için öncelikle hava ordumuzu geliştirmeliyiz'' diyen Arıkan burada önemli bir eksikliğe işaret ediyor: ''Türkiye’nin uzun menzilli füzeleri olmadığı gibi balistik füzeleri de yok. En uzun menzilli füzemiz Yıldırım isimli 300 km menzili olan silahlar. Bu füzelerle,  kimyasal başlıkla da kullanılabilen balistik füzelere karşılık veremezsiniz.  Balistik füzeler yüksek mesafede yok edilmesi gereken oldukça tehlikeli füzelerdir.''

Türkiye'nin bu konuda avantajlarını da sıralayan Arıkan ''Türk savaş uçaklarında bulunan SOM adlı güdümlü seyir füzeleri, sahip oldukları gelişmiş sistemleri sayesinde yüksek vuruş gücüne sahiptir. Bu TSK için çok önemli bir güçtür.” diyor

''KİMYASAL SALDIRIYA KARŞI YAPILABİLECEK BİR ŞEY YOK''

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı AFAD'ın yaptığı gaz maskesi açıklamasına da değinen Arıkan bunun uygulamadaki zorluğuna işaret ediyor:
“AFAD’dan gelen son bilgilere göre yedi farklı noktada halka gaz maskesi dağıtılacağı ve savaşa karşı sığınakların oluşturulacağı açıklandı. Fakat şu an Türkiye’ye kimyasal bir füze atılsa bu maskelerin kaç kişiye ve nasıl dağıtılacağını merak etmekle birlikte yetkililerin bunun cevabını bildiğini ümit ediyorum.” 

Esed’in halkına karşı kullanmaktan çekinmediği kimyasal silahları Türkiye‘ye karşı bir misilleme olarak kullanma ihtimalinin bulunması, sağlık ekipleri ve hastanelerin hazırlık durumuna da dikkatleri çekiyor. Arıkan'a göre bununla ilgili olarak maalesef yeterince hazırlık yok: “Kimyasal saldırılar karşısında öncelikli ve acil olarak kullanılması gereken önemli ilaçlardan biri Atropin bir diğeri ise bununla birlikte verilmesi gereken Diazepam’dir. Atropin, kimyasal saldırı sonucu kişinin kalp ritmini düzenlerken Diazepam kas gevşetici etkiye sahiptir.  Bu ilaçların Suriye sınırına yakın bölgelerimizdeki hastanelerde mevcut olup olmadığı veya sağlık görevlilerinin ekipmanlarının böyle bir saldırıya karşı yeterli donanımda olup olmadığı da net değil.”

SAMANYOLUHABER.COM
<< Önceki Haber Türkiye'yi bekleyen büyük tehlike! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER