Hukukçular ise Baransu ile hiçbir hukuki bağı olmayan eski eşinin evinde bulunan belgelerin suçlama konusu yapılamayacağı uyarısını yaptı.

Geçtiğimiz günlerde tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderilen gazeteci Mehmet Baransu’nun yargılanmasında hukuki skandallar devam ediyor. 1 Mart’ta Baransu’nun evinde 10 saat süren arama yapılmıştı. Bunun yanı sıra üç yıl önce boşandığı eski eşi Esra Konur’un evinde de arama yapıldığı ortaya çıktı. Mehmet Baransu ile hukuken hiçbir ilgisi olmayan birine ait evde, avukatların yokluğunda yapılan aramalarda elde edilen bulgular ile Baransu arasında bağlantı kurulmaya çalışılıyor. Eski eşe ait evde arama yapmak hukuken mümkün. Ancak burada bulunan delillerin Baransu’ya isnat edilmesi hukuken mümkün değil. Kanunlara göre şüpheli ile delil arasında direkt bağlantı kurulabilmesi için delilin şüphelinin ikametgâhında, meskeninde veya işyerinde bulunmuş olması gerekiyor. Bu kanunsuz işlemle Mehmet Baransu’ya açıkça kumpas kurulduğunu belirten hukukçuların görüşleri özetle şöyle:

Avukat Celal Ülgen: Kanuna göre makul şüphe varsa şüphelinin evi ve işyerleri aranabilir. Bu aramalarda şüpheli avukatının hazır bulunması engellenemez. Eğer Baransu’nun evinin aranmasında böyle bir engelleme söz konusu ise aramanın yasallığından söz etme olanağımız bulunmamaktadır. Baransu’nun eski eşinin evinde de arama yapılması, belirtilen yerde delil bulunduğunun kabul edilebilmesine olanak sağlayan olayların varlığına bağlıdır. Ancak Baransu’ya ilişkin delillerin; sosyal medyada polise gidip ihbarda bulunacağını söyleyen, manevi anlamda yaralı bir eski eşte bulunması olağan değildir. Bu nedenle buradaki aramanın yasal olabileceğini düşünmüyorum. Eski eş zaten Baransu’ya karşı öfke büyütmekte ve onun zararına olabilecek her şeyi yapmaktan kaçınmayacağını açık açık söylemektedir. O zaman polis bu evde arama yapmak yerine sosyal medyada belirttiği delillerin getirilmesi için çağrı yapabilirdi. Ama bu delil hiçbir zaman kamu delili sayılmazdı. Bu anlattıklarım elbette yazılı deliller içindir. Dijital deliller için ise şüphelinin egemenliği alanı dışındaki dijital delillerin hiçbir zaman şüpheli için bir aleyhte ya da lehte delil olma olasılığı yoktur.

Avukat İrfan Sönmez: “Kanun çerçevesinde kişinin mutat meskeninde, ikametgâhında ve işyerinde arama yapılabilir. Bunlar dışında yapılan aramalarda bulunan şeyler, kimin mekânında bulunmuşsa ona isnat edilir. Dolayısıyla Baransu’nun, herhangi bir bağının bulunmadığı bir evde ele geçirilen birtakım malzemelerden sorumlu tutulması hukuken mümkün değil. Diğer yandan bu aramaların usule uygun yapılmadığı da ortada. Normalde, şüphelinin müdafisinin de bulunduğu bir ortamda arama yapılması gerekirken bundan kaçınılmıştır. Türkiye’de hukuk artık bir intikam aracı haline getirilmiştir. Burada Baransu’ya yönelik açık bir kumpasın olduğu ortada.”

Avukatlar hukuksuz karara itiraz edecek

Balyoz darbe planına ait belgeleri yayınladığı için cezaevine konulan gazeteci-yazar Mehmet Baransu’nun avukatları tutukluluğa itiraz dilekçesi verecek. Avukat Ahmet Emre Bayrak ve Sercan Sakallı, yarın Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giderek itiraz dilekçeleri İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sunacak. Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu, 2 Mart Pazartesi günü tutuklanmıştı. Baransu’ya daha önceki bir soruşturmada takipsizlik kararı verilen ‘devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etmek’ suçlaması tekrar yöneltildi. Baransu, İstanbul 5. Sulh Ceza Hâkimi Cevdet Özcan’ın kararıyla, yazdığı haberler ve ‘Karargâh’ kitabında yer verdiği belgeler gerekçe gösterilerek tutuklandı.ZAMAN