Anadolu'nun bilinmeyen gizemi - Foto

Anadolunun onbinlerce yıllık tarihine ışık tutan Metin ASAĞ, eserlerinde on bin yıllık yerleşik kültür alanı olan Anadolu’yu işaret ediyor.

Anadolu'nun bilinmeyen gizemi - Foto

ANADOLU MEDENİYETİ - KARELER İÇİN TIKLAYIN

Aynı zamanda yeni yüzyılın tüm Batı değerlerini göz önünde bulundurarak Türklerin bin yıllık sanat geçmişine ve İslam sanatına da vurgu yapıyor, bir çok tekniği ustaca bir arada kullanan sanatçı, Türk ve İslam Eserleri Müzesinde gerçekleştirilecek ‘ANADOLU MEDENİYETİ’ adlı sergi projesini dört bölüm altında tuttu, Anadolu Selçukluları, Ayasofya, Bizans ve Osmanlı"diye ayırdı. Sergide, ağırlıklı olarak Türklerin İslamiyet dönemini işledi. Asağ bu sergisi ile sanatseverlere medeniyetler beşiği Anadolu topraklarının tarihteki coğrafi, kültürel ve sanatsal etki alanının ne kadar geniş olduğunu göstermek Anadolunun kültürel alanlardaki enerjisi, yaratıcılığı ve kültür çeşitliliğini kamuoyuna daha iyi tanıtmak ve bu topraklar üzerinde binlerce yıllık geçmişi olan Anadolu Medeniyeti’nin zenginliğini zihinlerde diri tutmak düşüncesindedir. Uygarlıklar serüveninde 21.yy yeni oluşumlar süreci gibi görünse de tüm zamanların farklı uygarlıkların birikimlerini içeren resimler yapan sanatçının , eserleri bugünden geçmişe uzanan bir tarihi serüvenin somutlaştırılmış ifadelerini içeriyor birbirinden farklı zamanlardan ortak geçmişe sahip nesneler kendi tarihsel farklılıkları gibi farklı şekillerde yansıyor dünden bügüne ve sonsuzluğa …. Ressam Metin ASAĞ'ın yıllardır üzerinde çalıştığı resim çalışmaları, tarz ve ekoller ile sınırlanmış bir anlayıştan uzak, eskiyi ve yeniyi, geçmişi ve günümüzü birleştiren tarihi bir olgu ile bizlere sunmakta sanatçının görsel ve tarihsel araştırmaları sonucunda eksik resim, gravür ve mozaikleri tamamlamasıyla çağdaş hat yorumlarından minyatüre, geleneksel boyama tekniklerine, mozaiklerden çıkan bağımsız objelere kadar dünyada ilk dafa kendisine özgü eskitme teknikleri ve farklı bir çok konuları ve çeşitliliği ile ‘‘Geleneksel sanat’’ kapsamında bir zenginlik sunuyor. Sergi, çağdaş Türkiye'nin sahip olduğu zengin gelenek ve değerlerin sembollerinden olan Türk ve İslam Eserleri Müzesinde sergilenmesi kamuoyu ilgisinin artmasını sağladığı gibi, kültür değerlerimizi koruma, insanları bilinçlendirme ve tanıtım çalışmalarına da örnek teşkil ediyor. Sanatçının bu yeni açılım projesi; UNESCO'nun ‘‘Dünya Mirası’’ ilan ettiği ve 1400 yıllık tarihi ile Ayasofya ana mekanda Ekim 2007 de düzenlenen ‘Üç Dönem Ayasofya’ sergisi ile tarihi yapının Bizans-Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini işleyerek devlet- sanatçı-özel sektör işbirliğiyle yapılan görkemli mehter eşliğindeki açılış ile stardını verdi.Ayasofya Sergisi yerli ve yabancı sanat severlerden gördüğü yoğun ilgiden dolayı 15 günlük süre Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 25 güne çıkarılmış ve Türkiye’de ilk dafa bir sanatçı bu kadar kısa bir sürede 262 bin ziyaretçi ağarlamakla en dikkat çeken sanat etkinliğini gerçekleştiren sanatçı olmuştur. 2007 yılında Aya Sofya Müzesi'nde düzenlenen ve 262 bin ziyaretçi ile hala Türkiye'de en çok gezilen sanat sergisi unvanını elinde tutan Metin ASAĞ’ın sadece bir tablosunun önünde 57 bin adet resim çekilmiştir. Uluslararası galerilerden ve müzayedelerden de ortak çalışma teklifleri alan sanatçıya teklif veren Amerkan painting Sotheby’s de bunlardan biri Sanatçı bundan sonra çalişmalarını Türkiye ve Fransa merkezli sürdürecek. Bu yeni proje,Türk ve İslam Eserleri Müzesi ile de sınırlı kalmayacak yurtdişında 1 Temmuz 2009-31 Mart 2010 tarihlerinde Fransa’da gerçekleşecek’’Fransa’da Türkiye Mevsimi’’etkinliklerinde Eylül 2009’da,’’Türklerden Tarihe 1000 yıl,100 Eser’’konulu sergi ile İngiltere,ABD,İtalya,Birleşik Arap Emirliği,Çin ve Mısır gibi ülkelerde geniş kapsamlı yurtdışı sergi organizasyonları ile devam edecek ve Türkiye'yi sanatla tanıtmak görevini üstlenecektir. ÜNLÜ RESSAMIN YORUMU Türkiye de benim yaptığım sanata ihtiyaç var mı? İstanbul’da Topkapı Sarayından Ayasofya’ya Sultanahmetten DolmabahçeÜsküdar’dan Galata’ya ve bütün bir boğazı seyrettiğiniz vakit bunun bir ihtiyaç olup olmadığını anlamanız mümkün olacaktır.yaptığım sanat gerekli geleneksel sanatımızın bu kadar ihmal edildiği bir süreçte ben bu boşluğu doldurmaya çalışıyorum.geçmişte bu değerleri yapan bir Halil Paşa eserlerinde mısırdaki işlediği tabloların yanında istanbul’un bütün renkleri ve özelliklerini yapan tabloları ile koleksiyoncularda,Osman Hamdi eserleri yine öyle yani günümüzde azalmış olsa da bunu resmedenlerde yok değil işte biz belki de geçmiş birikimler üzerine kastettiğim değerleri inşa etmeli musikiye,hat sanatına ve resme karşı bilinçli bireylerin sanat sevgisi ile yetişmelerine yardımcı olmalıyız.Ben içinde sanat aşkı olan arkadaşlarıma tarihi mekanları ,müze ve sarayları gezmelerini tavsiye ediyorum.Saraylar gezildikçe de o görkemli ve kıymetli eserler karşısında yeni yeni ilhamların geldiğini göreceklerdir.ve oradan aldıkları ilhamın eğer bir sanat dalı ile uraşıyorlarsa ( ki bu fark etmez ) yeni bir istek ve heyecan vereceğini göreceklerdir.Bütün sanat birikimlerinin sırları da o duvarların içinde gizli önemli olan onu hissetmek ve o gizemin orda saklı olduğunu bilerek kendi payına düşeni almaya çalışmaktır.ortaya çıkarmak olduğunu düşünmekteyim.önemli olan ona yaklaşmak ona dokunmaktır. Birbirimizi tamamlamak sureti ile değerlerimizi ortaya çıkarma heyecanı içinde olmalı ve birbirimizin tamamlayıcı uzuvları olmalıyız diye düşünüyorum.Belki de sanatta bu alanda tatlı rekabetler de olmalı bu koşullar içinde bir sanatçı için sergide öncelik yoğun bir emekten sonra eserinin sergiyi gezen sanatseverlerden gördüğü ilgi ve keyiftir. Ancak bana göre sanatta samimiyette içinde yaşadığın kültürü ne kadar yansıtabildiğinden geçer.Bir Avrupalı’ya göre de bu böyledir.Londra’da Mehter,Moskova’da folklör,Paris’te geleneksel sanatlarımız yabancıya göre daha cazip gelmektedir. Türkiye’de resim sanatı en parlak dönemlerini yaşıyor özellikle de son 20 yıldır buna yükselen bir ivme ile de görmek mümkün hatta 1985’ten bu yana yatırım amaçlı olarak resim alan sanata zaman ve bütçe ayıranları da görmekteyiz sanatı destekleyenler ve sanat aşığı olan kişiler gerçek sanatçıların gerçek tablolarını satın alıyor ve koleksiyonlarına katıyorlar bu çok önemlidir Muski,hat sanatı ve geleneksel sanatların hak ettiği ilgiyi daha kısa dönemde artarak göreceğini düşünmekteyim. Asağ diyor ki: Resim kendi kültürel gerçeklerimizi görmemiz için var olan değerlerimizi yansıtan kimliğimizdir ve sırtımızı dönemeyeceğimiz bir realitenin aynasıdır.Bu birikimli sanatta ,bireyin yüzünü yaşadığı coğrafya ve farklı medeniyetlerin buluştuğu yere çevirmesi sosyal sorumluluğunun ve kendine karşı saygının gereği ve en büyük zenginliğidir. Metin ASAĞ - Ressam Uygarlıkların kenti İstanbul’dan ‘Anadolu Medeniyeti’ Açılış Kokteyli : 16 Ocak 2009 saat:18:00 Sergi Süresi : 16 Ocak 2009- 31 Ocak 2009 Yer: Türk ve İslam Eserleri Müzesi İbrahim Paşa Sarayı Sultanahmet İstanbul Telefon: 0 212 518 1805 – 0 212 518 1386 e-mail:[email protected] Ünlü Ressam Metin ASAĞ Kimdir ? 1973’te Muradiye’de doğdu.Öğretmen Lisesini bitirdi. 1990’ da ODTÜ Felsefe Bölümüne girdi.1996’da Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi daha sonra AÜ Mahalli İdareler Yönetimi ve Maliye Bölümlerini bitirdi. Newport Üniversitesi İşletme master tezini verdi Küçük yaşlarda başladığı resim çalışmalarını, 1996’dan bu yana profesyonel olarak sürdürmektedir. Bugüne kadar üniversiteler,özel kuruluşlar, Uluslararası Bursa Festivali ,Mersin Devlet Güzel Sanatlar Galerisi ,Cemal Reşit Rey Konser Salonu fuayeleri, Ayasofya Müzesi( ana mekan),Türk ve İslam Eserleri Müzesi İbrahim Paşa Sarayında sergiler açtı.Sergileri büyük kitleler tarafından beğeniyle izlenen sanatçının tabloları yurt içi ve yurt dışında bazı Avrupa ülkelerinde İtalya,Yunanistan,İngiltere,Fransa,Amerika Birleşik Devletleri Hindistan, Yeni Zelanda,Rusya ve Kanada’da özel koleksiyon ve galerilerde yer almaktadır 1994-2008 yılları arasında birçok proje üzerinde çalıştı. Sanatçı geçmiş farklı uygarlıklar ve yaşanan coğrafyada; Desen,türk sanatı,hat,tezhip,çini,minyatür,mozaik ve Kaligrafi üzerine çalışmalar yaptı. İstanbul,saray işlemeleri,sultan portreleri,kaftan,ferman,taht,tuğra,miğfer,kılıç ve savaş sahnelerini,çeşme,camii iç mekan,halı,kandil,mihrap, Kabe,Hilye-i Şerif,Ortadoğu, Anadolu, Ayasofya, ve Bizans eserleri, gibi temaları işledi Eserlerini kendi keşfettiği (Dünya’da ilk) doğal eskitme tekniği ile yorumlayarak yaptı. Ünlü Ressam Daha çok küçükken resme olan ilgisi nedeniyle bu alanda kendini geliştirmek için çok çalıştı ve kendi özgün ürünlerini ortaya çıkarmayı başarmıştır üzerinde yoğunlaştığı çalışmalarını bu yönde konu alan bir dizi projeyi de geliştirmiş bazı çalışmalarından bir kolleksiyon dahi oluşturmuştur, ünlü sanatçı kazanılmış kültürün ürünleri olan sanatları reddetmedi aksine daha çok sahip çıktı resimlerinde bu kazanılmış medeniyetin ateşli bir savunucusu kadar duyarlı davrandı ve bu düşünce ile tablolarını işledi bu özellikleriyle yüzyılın belki de en önemli adımını attı Kendi resimlerinde de bu yaklaşımı açıkça görmek mümkün. Yapıtlarındaki renk kullanımıyla izlenimci ressamları da etkileyen sanatçı Konularını daha çok tarihsel ve yaşanmış olaylardan seçmiş, Bu yüzden tarihçilerin desteğini de kazanmıştır. 2007 de Ayasofaya’ da açtığı Bizans Osmanlı ve cumhuriyet dönemlerini işlediği konular yaşanan zengin tarihe geniş cuğrafyadaki uygarlığa yönelmesinde etkili oldu çalışmalarının bir çoğuyla izlenimci sanat akımına yakın durmuşsa da, tam anlamıyla bu akıma atılmamıştır.Güçlü ışık-gölge kullanımı ve resimsel düzenlemeyi eski ve özgün bir açıdan ele alışı Osmanlı Varna savaşını işlediği tablosu gerçekçi doğalcılığının bütünüyle ortaya çıktığı doğu -batı sentezinin ilk örneğidir. Ayasofya’da iki ruh adlı eseri de doğu batı karşıtlığından ziyade onu birleştiren ve kavrayan unsurların en iyi örneklerindendir.. Sanat camiasında, sanat severler O’nu sıradan çalışmaların ötesinde yeni dönem birçok ekolün yeniden yorumlanışında çok önemli katkıda bulunduğunu düşünmektedirler.Burada bilinen geleneksel formların ötesinde farklı birçok akımın ilk dafa konu ve teknik özellikleri ile bir araya gelmesinde sanatının en özgün uygulayıcılarından biri olduğudur. Ünlü sanatçı , Amerikalı Oryantalist ressam, Frederick Arthur Fransız ressam Jean-Léon Gérôme İtalyan ressam Gentile Bellini ,Fausto Zonaro,Halil Paşa ve Osman Hamdi gibi sanatçılardan etkilendi. Konularını yaşanan farklı uygarlıklar ve geniş coğrafyadan alan sanatçı, teknik olarak realist gruba yakın olmakla birlikte romantizmin yumuşak tarzını da benimsedi. kendine özgü ince ,renkli ve zengin bir üslup geliştirdi resim düzenlemelerindeki yoğunluk, renklerdeki uyum, resmin genelinde sezilen duygusallık ve ışığın yansımalarıyla belirginleşen çevre çizgileri sanatının en belirgin özellikleridir Bol figürlü dinsel temanın yanısıra önemli şahsiyetlerin portrelerini ve yaşanmış olaylardan yola çıkarak tablolarının konularını belirlemiş, bunu da başarılı bir biçimde uygulamıştır. Böylece Türk resmini 21. yüzyılda çok önemli bir seviyeye taşımış türk resim sanatının temel karakterinin oluşmasında çok önemli bir yer edinmiştir.
<< Önceki Haber Anadolu'nun bilinmeyen gizemi - Foto Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER