Merkel: Türkiye ile çok hızlı bir mutabakat gerekli


Suriyeli sığınmacılarla oluşan krizle ilgili bir AB-Türkiye zirvesi hazırlığı içinde olduklarını duyuran Almanya Başbakanı Merkel, Ege'deki sınır kaçakçılığı ve insan tacirleriyle mücadele, AB dış sınırlarının korunması, mülteciler için Türkiye'ye mali yatırımlar ve 900 bin çocuğun Türkiye'de okutulması gibi konuların görüşüleceğini söyledi. Merkel, "çok hızlı bir mutabakatın gerekli olduğunu" kaydetti.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye ile bir AB zirvesi düzenleneceğini duyurdu. Zirvenin tarihi ise henüz netleşmedi. Merkel, "Türkiye ile çok hızlı biçimde sığınmacıların dağıtımı, AB'ye girişlerde kanuna uygunluk ve gerektiğinde Türkiye'den getirilecek belli sayıdaki sığınmacının alınması ve maalesef şu anda yapılamayan Avrupa'ya adil olarak dağıtımları konularında mutabık kalabilmek için AB-Türkiye zirvesinin yapılması için çalışıyoruz." dedi.

Alman Ticaret Kongresi'nde konuşan Hıristiyan Birlik Partili (CDU) Başbakan Merkel, Türkiye ve Yunanistan'a Ege denizindeki kaçakçılar ve insan tacirleriyle yeterince mücadele etmedikleri gerekçesiyle ise eleştirilerde bulundu. Merkel, "Türkiye ve Yunanistan arasında dar bir geçitten müteşekkil Ege'de akıllı sınır rejimlerinin değil de kaçakçılar ve insan tacirlerinin hüküm sürmeleri kabul edilemez. Bunun değişmesi gerekiyor. Bu yüzden de dış sınırlarımızın daha fazla korunmasına ihtiyaç duyuyoruz." dedi.

AB-Türkiye zirvesinde Suriyeli sığınmacıların durumlarının yanı sıra AB'nin dış sınırlarının korunması konusunda da müzakerelerin yapılacağını anlatan Angela Merkel, "Sığınmacılarla ilgili birçok düzenlemenin yapılması gerekiyor. Şu anki tespitlerimize göre Avrupa sığınmacı ve sınır sistemleriyle ilgili kanuni uygulamaların bu çerçevede de (sığınmacıların kayıt altına alınmasını öngören) Dublin sisteminin işlemediğini görüyoruz. Bir taraftan Schengen Anlaşması'nın sağladığı serbest dolaşımımız var, fakat diğer taraftan ise dış sınırlarımız yeterince korunamıyor." diye konuştu.

YUNANİSTAN VE TÜRKİYE'YE ELEŞTİRİ

Merkel, Türkiye ve Yunanistan'a yönelik eleştirilerini ise şöyle sıraladı: "Şu sıralar özellikle Türkiye ve Yunanistan arasında büyük ölçüde yasa dışı geçişler tespit ediyoruz. Meşruluk kanun dışılıkla yer değiştirmelidir. Türkiye ve Yunanistan arasında dar bir geçitten müteşekkil Ege'de akıllı sınır rejimlerinin değil de kaçakçılar ve insan tacirlerinin hüküm sürmeleri kabul edilemez. Bunun değişmesi gerekiyor. Bu yüzden de dış sınırlarımızın daha fazla korunmasına ihtiyaç duyuyoruz. Bunun için de mültecilerin dış sınırlarımızda Avrupa ölçülerine göre kayıt altına alınmaları için Türkiye'yle sözleşmelere gereksinim var."

Sığınmacıların kaçış nedenleri üzerinde durulmasının da zorunlu olduğunun altını çizen Alman başbakan, "Şu hedefi sürekli olarak göz önünde bulundurmak zorundayız. Mevzu bahis olan sadece AB'nin dış sınırlarının düzenli bir sınır rejimiyle korunması değil, bilakis sığınmacılarının vatanlarından kaçış nedenleriyle de mücadeledir ki kendileri bu sebeplerden ötürü ülkelerini terk etmektedirler." dedi.

"TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ 900 BİN ÇOCUĞU OKUTACAĞIZ"

Konuşmasının devamında AB'nin Türkiye'ye 900 bin Suriyeli çocuğun eğitim görmesi için mali yardımda bulunacağını söyleyen Merkel, "Ürdün'deki, Lübnan'daki ve Türkiye'deki mültecilerin de içinde bulundukları durumları iyileştirmek için Suriye'deki çatışmaların sonlandırılmasına yönelik siyasi çalışmalar yapılması şarttır. Tam da bu noktada Türkiye'yle de örneğin 900 bin Suriyeli çocuğun tamamının okula gitmesi, daha iyi okula başlamaları ve örneğin Suriye'ye yakın bir bölgede kendilerine iyi bir yaşam perspektifi sunabilmek için Avrupa mali yardımlarının yapılaması için anlaşmalar yürütmekteyiz." şeklinde konuştu.

"DİKTATÖR REJİMLER ÖZGÜRLÜKLERİ ENGELLEYEMEZ" ÇIKIŞI

"Özgürlüğün kendisini ne teröristler ne de diktatör rejimler tarafından baskı altına aldırmayacağını biliyoruz. Tarihin de gösterdiği gibi özgürlük her zaman baskıları yararak kendi yolunu bulmuştur. Biz bu tecrübeyi Almanlar olarak yaşadık." ifadeleriyle diktatör rejimlere göndermelerde bulunan Angela Merkel, diktatörlükle yönetilen komünist Almanya Demokratik Cumhuriyeti (DDR) rejiminin ekonomik zararlarının da "derin izler bıraktığını" hatırlattı. Mevcut olumsuz izlerin aşılması için ise "dev gayretler göstermek durumunda kalındığını anlattı.

"SADECE ESED REJİMİNE IŞİD'E KARŞI SAVAŞ YOK, AFRİKA'DA DA DURUM KRİTİK"

Merkel, "Dev vazifelerle karşı karşıyayız. Çünkü sadece Esad rejimine karşı yürütülen savaş, sadece IŞİD'e karşı yapılan savaş yok, Afganistan'daki zayıf durum yok, bilakis Afrika'da da büyük çatışmalara da tanıklık ediyoruz." dedi ve ekledi: "Sığınmacı dramlarını gerçekten sadece bir kıtadan çözemeyiz. Aksine bu küresel bir vazifedir. Dünya çapında 60 milyon insanı mülteci olarak sınıflandırabiliriz."

"SADECE PARA KAZANMAK İÇİN GELEN SIĞINMACILAR GERİ GÖNDERİLECEK"

Almanya'da kalma hakkı olan sığınmacılara eğitim ve iş perspektifleri sunularak kendilerinin hızlı biçimde entegre olmalarını talep eden Başbakan Merkel, yerleşim hakkı olmayanların ise ivedilikle ülkelerine geri gönderileceklerini belirtti. Merkel şunları kaydetti: "Sığınmacı problemindeki boyutlardan ötürü şunu açıkça söylememiz gerekiyor: Sadece ekonomik sebeplerden dolayı bize gelenler ana vatanlarına geri dönmek zorunda kalacaklar. Gerçekten korunmaya muhtaç olup terörden, savaştan ve takiplerden kaçarak gelenler için gücümüzü muhafaza etmeye ihtiyaç duyuyoruz. Bu yüzden de kimin kalma perspektifinin olduğu kimin ise buna sahip olmadığını açık biçimde bilmeye ihtiyaç var."

ABD İLE TTIP ANLAŞMASI

"Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması'nın (TTIP) sadece ekonomik gelişmeler için itici bir kuvvet olması beklenmiyor, bilakis dünya çapında ticarette oldukça yüksek standartlarımızın örnek teşkil etmesi için de kendisi büyük şanslar sunuyor. Transatlantik ekonomik bölgesinin devasa boyutu dünya çapında bu standartların artık görmezden gelinmesini engelleyecek." diyen Merkel ayrıca şunlara dikkat çekti: "Ekonomi alanında şu sıralar iyi durumdayız. Fakat şunu da biliyoruz ki bu sadece bugünkü durum tespitidir. Asya'ya ve ABD'ye ziyaretlerimiz gösteriyor ki dünyadaki diğerleri uyumuyorlar. Bu yüzden ekonomi alanına önem verilmesi ve geleceğe bakılması önemlidir. Bu sebeple de mevcut alan için gerekli olan hukuki çerçevelerin oluşturulması zaruridir. CİHAN
<< Önceki Haber Merkel: Türkiye ile çok hızlı bir mutabakat gerekli Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER