'İsteseydik siyasi ranta çevirirdik'

Yemin krizini değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, gerilimden yana olmadıklarını, yemin krizini siyasi ranta çevirebileceklerini, ancak bunu tercih etmediklerini söyledi.

'İsteseydik siyasi ranta çevirirdik'

Bakan Çelik, "Biz hizmet peşindeyiz, gerilimden yana olsaydık bu tam istifade edilebilecek, siyasi ranta dönüştürülebilecek olaydı. Bunun peşinde değiliz. İnanıyorum ki CHP'de 'Şahinler' değil aklı selim kazanır ve pazartesi bu iş biter" dedi. Bakan Çelik BDP'li vekillerin de boykot kararını eleştirerek, "Artık zindan ve kabristan ikileminden bölge insanını kurtarmamız gerekiyor" dedi. Baba ocağı Bursa'daki evinde gazetecilere gündemi değerlendiren çiçeği burnunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, yemin kriziyle birlikte CHP'nin çok ciddi bir yanlışın içerisine girdiğini veya sokulduğunu söyledi. Her siyasi partide mutlaka bir 'şahinler' grubu olduğunu anlatan Bakan Çelik, CHP'nin aklı selimden ziyade çok hissi, çok önü arkası düşünülmeden hareket ettiğini öne sürdü. Bakan Çelik sözlerine şöyle devam etti: "CHP'de, iktidara dönük bazı ifadelerin kullanılması, ortamın gerilmesi, çözümsüzlüğe itilmesi konusunda yanlış strateji izlendi. Milletvekilin cezaevinde olmaması gerektiği konusundaki talepleri saygı değerdir. Bunlarla ilgili mücadele etmeleri, çeşitli yöntemler denemeleri akılla izah edilebilir. Ama siz bunu 'neden tutuklular? Bunun sorumlusu iktidardır' boyutuna çektiğiniz zaman olay farklılaşıyor. O zaman yargı siyaset birbirine karışıyor. Ana muhalefetin söylemi yanlış oldu. Geldiğimiz noktada milletimizi üzecek, rahatsız edecek davranışlar sergilendi. Buna neden olanlar da bellidir. Millet bu sürecin daha uzatılmasından rahatsız. Milletimiz seçimlerde görevlerini yaptı siyasi partiler de görevini yaptı. Millet şimdi hizmet bekliyor. Siz hizmet sunmayacaksınız, meclise girmeyeceksiniz millete taahüt ettiğiniz şeylerin arkasında durmayacaksınız. Sonra 'maaş alarak hizmet etmeden maddi imkanlara kavuşacağım' yaklaşımı kendilerinde böyle bir niyet olmasa bile algı böyle olacak". "ONLAR KONUŞTU, BİZ DE CEVAP VERDİK" Yemin krizi sürecinde CHP'nin açıklamalarına karşı hükümetin de cevap verdiğini hatırlatan Bakan Faruk Çelik, ana muhalefetin mesaj vermek niyetindeyse gerekli mesajı verdiğini kaydetti. CHP'nin ağır ifadelerde bulunduğunu, bunun da karşılığını aldıklarına işaret eden Çelik, "Onlar ağır ifadelerde bulundular ve karşılığını aldılar. Olay bundan ibaret. Bundan sonra olumlu güzel sürece girmiş bulunuyoruz. Ana muhalefet de diğer partiler diyalog ortamı oluşmuş durumda. Başbakanın verdiği mesajlar olumlu vaziyette. Bu ortamın kıymetini bilip Pazertesi bu işin bitirilmesi doğru olacak. Atmosfer bunu ifade ediyor. Pazartesi günü bu iş bitecek gibi görünüyor. Diğer ihtimalleri düşünmüyorum. Bu işin bitmesi gerekir Yeni dönemde hem hükümet hem ana muhalefet anayasa sözü verdi. Çok önemli işlerimiz var" diye konuştu. "CHP'DEKİ ŞAHİNLERİN DEĞİL AKLI SELİMİN GALİP GELMESİNİ BEKLİYORUM" Hükümet programının mecliste okunmasına karşılık CHP'nin program üzerinde görüş bile belirtemediğine dikkat çeken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 4 yıl boyunca hükümetin yapmayı planladığı çalışmalarda CHP'nin bir kelime bile edememesinin üzücü olduğunu kaydetti. Ana muhalefet partisinin biran önce görevinin başına dönmesi gerektiğini dile getiren Bakan Çelik, "Gelinen noktayı olumlu buluyorum. Geriye dönük 'o şunu dedi, bu bunu dedi' gibi değerlendirmeler yanlıştır. Bizim Karadenizli gibi 'değdi, değmedi' gibi tartışmalara gerek yok.Şimdi hizmet zamanı. İnanıyorum ki aklı sahilim şahinler değil, aklı selim galip gelecek, yemini yapıp geriye değil ileriye bakmamız lazım. Bir sorun varsa, milletvekilleri tutukluysa bu yemin etmemekle çözülür mü? Toplumu gererek çözülür mü? Anlamsız atışmalarla çözülür mü, çözülmez. 'Ey 73 milyon vatandaşımız; böyle düşüncemiz var. İki arkadaşımızın serbest kalmasının talebini duyuruyoruz' deyip işi kapatırsınız" şeklinde konuştu. "İSTESEYDİK CHP'NİN DURUMUNDAN YARARLANIRDIK" Yemin krizinin AK Parti ile alakasının olmadığının altını çizen Bakan Faruk Çelik, seçilen vekillerin tutukluluk hallerinin devamanı kararın yargı tarafından verildiğini hatırlattı. Olayın mecraasından çıkarıldığını savunan Bakan Çelik, iktidarın bu olayda istismar peşinde olmadığını kaydetti. Hükümet olarak isteselerdi yemin etmeyen muhalefet partilerini zor durumda bırakabileceklerine vurgu yapan Bakan Çelik şunları söyledi: "İktidar olarak bu krizi siyasi ranta çevirebilirdik. Biz hizmet etmenin peşindeyiz. İktidar olarak bunun istismarını yapabilirdik. Yemin etmeyenler çok zor durumda kalabilirdi. Gerilimden yana olsak tam istifade edilecek, yararlanılacak siyasi ranta dönüştürülecek bir olaydı. Bunun peşinde değiliz.Baykal da bunu gördü başkaları da gördü. Eğer biz bunun üzerine gitseydik siyasi partiler çok zor durumda kalırlardı. Derdimiz üzüm yemek. Muazzam hükümet programının bir an önce yürürlüğe girmesine endekslenelim. Hizmet zedelim, muhalefet de eleştirilerin sürdürsün. 2,5 - 3 yıl sonra yerel, sonra genel seçimler geliyor. 4 yıllık süre hemen geçiyor" "BDP ÇOK YANLIŞ BİR YOLA GİRDİ" BDP'li vekillerin meclisi boykot ederek Diyarbakır'da toplanmalarını da sert dille eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bugün teröristbaşı Öcalan'ın gazetelere yansıyan "Devletle mutabakata vardık" açıklamasın 'kaynağı belli olmayan ifadelere yorum yapmam'cevabını verdi. BDP'nin çok yanlış bir yola girdiğini anlatan Bakan Çelik, BDP'nin de Pazartesi günü meclise gelerek yemin etmesini arzuladığını söyledi. BDP olayının CHP'ye göre daha zor olduğunu belirten Çelik, "BDP'li vekillerin çıkış yolu yok. Yapacakları başka bir çıkış yolu önerisi söz konusu değil. Gelip mücadelelerini parlamentoda sürdürmeleri gerekiyor. 2,5 milyon vatandaşın oyunu küçümsemiyoruz, önemsiyoruz, onlar da mecliste olmalılar. Diyarbakır'da bir anlamda farklı yorumları içeren toplantıyı sürdürmeleri Türkiye'de barışın kökleşmemesi için, demokrasi çıtasının yükselmemesine hizmet eder. BDP'liler bindiği dalı kesiyor. Niyetleri oysa, huzur ortamını bozulmasına dönük bir amacı olamaz siyasi partilerin. Siyasi partilerin amacının; toplumun refah seviyesini yükseltmek olmalıdır. Biz öyle görmek istiyoruz. Alternatif anlam içerecek toplantıların hiç doğru olmayacağının bilinmesi gerekir. Türkiye'nin bir mekezi var. Herkesin gelip meramını TBMM'de anlatması gerekiyor" dedi. "BÖLGE İNSANI ZİNDANLA KABRİSTAN İKİLEMİNDEN KURTULMAK İSTİYOR" Şanlıurfa milletvekili olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, seçim sürecinde şehirde toplumun tüm kesimleriyle görüştüğünü kaydetti. Bölge insanının artın zindanla kabristan ikileminden kurtulmak istediğine dikkat çeken Bakan Çelik, kimsenin artık cenaze ve şehit cenazesi görmek istemediğinin altını çizdi. Bakan Çelik şöyle devam etti: "Bölgede artık net şekilde ifade ediyorum ki; artık zindan ve kabristan ikiliminden bölge insanını kurtarmamız gerekiyor. Tüm siyasi partiler açısından durum bu. Halen kabristan ve zindan çerçevesinde, cezaevi çerçevesinde bir yaklaşımı kendiniz için çözüm yolu olarak görüyorsanız, ağır iki kelimeyi ve kavramı kendi siyasi rantınız için çıkış yolu buluyorsanız bu da siyasi partinin düşünmemesi gereken durumdur. Partinin açık ve gizli programında olmaması gereken bir durumdur. Bölge insanını talebi de huzurdur. Vatandaş artık ne cenazelerin ne de şehitlerin gelmesini istiyor. Çatışmaların olmamasını istiyor. Kimsenin cezaevinde ömür çürütmemesini istiyor. Barış, kardeşlik, birlik, dirlik istiyor. Tehditlerle, şantajlarla bir şeyin elde edilemeyeceğini herkes görüyor. Türkiye'de arzuladığımız demokrasinin daha da kökleşmesi insanların huzur ve kardeşlik içerisinde temel insan haklarını, doğuştan insanın elde ettiği hakları doya doya yaşayacak bir ülkenin oluşmasına katkı koymak varken bunu şiddete, çatışmaya dönüştürecek eylemlerden kaçınması yararlı olacaktır. Herkes fikrini düşüncesini açık şekilde ortaya koyarsa Türkiye hızlı bir şekilde her alanda çok hızlı ilerleyecektir."
<< Önceki Haber 'İsteseydik siyasi ranta çevirirdik' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER