Sonera Stadı'ndaki farklı galibiyetin ardından, "Yoldaşım" dediği yönetici Cengiz Zülfikaroğlu'nun kutladığı Başkan Demirören, final kelimesini duyunca gözyaşı döktü. Kartal'ın gruplardaki rakipleri Porto, CSKA Sofya ve Rapid Wien oldu. Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi play-off'unda 2-0'ın rövanşında Finlandiya temsilcisi Helsinki'yi 4-0 yenerek gruplara kalan tek Türk takımı oldu. Siyah-Beyazlıların bu başarısı, Başkan Yıldırım Demirören'i de duygulandırdı. Başkan, sevincini, "Yoldaşım." dediği yönetici Cengiz Zülfikaroğlu ile paylaştı. Bu sezonki transferlerde elini taşın altına koyan Zülfikaroğlu, başarının tesadüf olmadığını belirtirken, Başkan'la maç sonunda yaşadıkları heyecan ve mutluluk dolu anların altında büyük bir emeğin yattığını söyledi. 90 dakikanın ardından Yıldırım Demirören'in, Cengiz Zülfikaroğlu'na sarılmasının altında ise geçmişe dayanan bir olayın yattığı ortaya çıktı. Demirören'in seçimleri kazanmasından sonra çalışmalarına erken başlayan Futbol Komitesi, UEFA Avrupa Ligi'nde final oynayacak bir takımı nasıl kuracaklarının planlarını yapmaya başlamış. Büyük düşünmenin vaktinin geldiğine inanan Başkan Yıldırım Demirören, idarecilerden Serdal Adalı ile Cengiz Zülfikaroğlu, başarının yıldızlarla elde edileceği konusunda hemfikir oldu. Üçlünün planlarına göre 3-5 transfer yapılacak; ancak isim ve kalite olarak herkes, "Bu transfer bizim takıma yakışır." diyecekti. Ricardo Quaresma için iki ay uğraşan yöneticiler, "İki yıldır forma giymeyen bir oyuncu ne yapar?" belirsizliğine rağmen İnter'le sıkı bir pazarlık sonucu Portekizliyi Siyah-Beyazlı renklere bağladı. Cengiz Zülfikaroğlu, o dönem Demirören'e, "Başkan sen bize güven, biz Beşiktaş'a yakışan oyuncuları alacağız ve bu sezon hem Avrupa'da hem ligde ses getireceğiz." dedi. Dış sahadaki 4-0'lık Helsinki zaferi sonrası Zülfikaroğlu, Başkan Yıldırım Demirören'e dönerek, "Başkan ben sana bu takımın finale kadar gideceğini söylemiyor muydum? İşte gruplara kaldık, inşallah finale kadar gideriz. Bu takım bunu başarır." dedi. Bu sözler üzerine gözleri yaşaran Demirören, Cengiz Zülfikaroğlu'na sarılarak galibiyetin keyfini çıkardı. Beşiktaş'ın Dublin yolu açık -UEFA Avrupa Ligi'nde grup maçlarının kura çekimi Fransa'nın Monaco kentinde gerçekleştirildi. İkinci kategoride yer alan Beşiktaş, nispeten kolay bir gruba düştü. Siyah-Beyazlılar, L Grubu'nda Porto (Portekiz), CSKA Sofya (Bulgaristan) ve Rapid Wien (Avusturya) ile eşleşti. Monaco'da Grimaldi Forum binasında yapılan kura çekimi sonucunda 48 takım, 4'erli 12 ayrı gruba dağıldı. Grup maçları 16 Eylül'de başlayıp 15-16 Aralık'ta sona erecek. Her takım kendi evi ve deplasmanda rakipleriyle karşılaşacak ve gruplarda toplam 6'şar müsabaka yapılacak. Mücadeleler sonunda gruplarında ilk 2 sırada yer alacak ekipler bir üst tura çıkacak. Avrupa Ligi finali, 18 Mayıs 2011'de Dublin'de oynanacak. Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Vardar, "İyi kura çektik. Beşiktaş bu gruptan çıkacak." dedi. Futbol Komitesi Başkanı ve Asbaşkan Serdar Adalı da hedeflerinin yüksek olduğunu bildirdi. Adalı, "Kurduğumuz yeni kadroyla gidebildiğimiz kadar gitmeyi istiyoruz. CSKA Sofya'nın Bulgaristan, Rapid Wien'in Avusturya ekibi olması sebebiyle deplasman sorunu yaşamayız." diye konuştu. Grafite için nabız yoklanıyor -Beşiktaş yönetimi, Helsinki galibiyeti sonrası ayak üstü bir toplantı yaparak forvet transferi konusunda görüş birliğine vardı. Siyah-Beyazlı idareciler, UEFA Avrupa Ligi'nde başarı için iyi bir golcünün şart olduğuna karar verdi. Teknik Direktör Bernd Schuster'in, "Çabuk, defansın arkasına iyi kaçabilen ve son vuruşlarda etkili bir isim." sözlerini göz önünde bulunduran yönetim kanadı, Wolfsburg forması giyen Brezilyalı yıldız Grafite üzerinde yoğunlaştı. Sambacı'nın maliyetinin yüksek olması sebebiyle geri adım atan Kartal, buna rağmen Alman kulübüyle görüşmelerine devam ediyor. Bernd Schuster'in, elinde sadece Bobo ve Nobre bulunduğu, Holosko'yu zorunlu bir şekilde forvet oynattığını belirterek, "Mutlaka takviye bir golcü alınmalı." raporunu verdiği öğrenildi. Porto, Q7'nİn eski takımı Ricardo Quaresma'nın eski takımlarından Porto, Portekiz futbolunun en önemli temsilcisi. 1893'te kurulan ve mavi-beyaz renkleri taşıyan Porto, 118 yıllık tarihine 2 kez Şampiyonlar Ligi, 1'er kez UEFA Kupası ile UEFA Süper Kupası ve 2 defa da Kıtalararası Kupa şampiyonlukları yazdırdı. 'Ejderhalar' (Dragoes) lakabıyla anılan Porto, Portekiz Ligi'nde 24, Portekiz Kupası'nda 14 ve Ulusal Süper Kupa'da 16 kez zirveye çıktı. Play-off turunda Belçika temsilcisi Genk'i 3-0 ve 4-2'lik sonuçlarla eledi. 2007-08 sezonunda Şampiyonlar Ligi grubunda Beşiktaş'la eşleşen Portekiz ekibi İstanbul'daki maçı 1-0, kendi evindeki karşılaşmayı 2-0 kazanmıştı. Ricardo Quaresma ise İnönü'de uzatmalarda attığı golle Porto'yu galibiyete taşıyıp, rövanşta Siyah-Beyazlı fileleri 1 kez havalandırmıştı. Porto ayrıca, 2002-03 sezonu UEFA Kupası 4. turunda Denizlispor'u 6-1 ve 2-2'lik sonuçlarla saf dışı bırakırken 2008-09 sezonu Şampiyonlar Ligi gruplarında Fenerbahçe ile yaptığı maçlarda 3-1 ve 2-1 galip geldi. Kartal, Bulgarları elemişti 1948 yılında kurulan ve kırmızı-siyah renklere sahip olan CSKA Sofya, liginde 31 kez mutlu sona ulaşırken, 11 kez de Bulgaristan Kupası'nın sahibi oldu. Sofya, 3. ön eleme turunda Kuzey İrlanda'nın Cliftonville takımını (3-0, 1-2), play-off turunda Galler'den The New Saints'i (3-0, 2-2) saf dışı bıraktı. Beşiktaş, 2006-2007'de UEFA Kupası 1. turda karşılaştığı Sofya'yı sahasında 2-0 yenip, deplasmanda 2-2 berabere kalarak tur atladı. Galatasaray da 2003-2004'te Şampiyonlar Ligi elemelerinde CSKA Sofya'yı her iki maçta da 3-0'la geçti. Bulgarlar, 1996-1997'de İntertoto Kupası'nın ilk turunda mücadele ettiği Kocaelispor'u Türkiye'de 3-1 yendi. Wien, Aston Villa'yı devirdi Yeşil-beyaz renklere sahip olan Rapid Wien'in 32 şampiyonluğu bulunuyor. Kupa Galipleri Kupa-sı'nda 1985 ve 1996'da finale çıkan Rapid, iki finalde de sahadan boynu bükük ayrıldı. Peter Pacult'un çalıştırdığı takım, play-off turunda Premier Lig'den Aston Villa'yı 1-1 ve 3-2'lik sonuçlarla eledi. Kadrosunda Veli Kavlak, Yasin Pehlivan ve Tanju Kayhan gibi gurbetçileri barındıran Rapid'in en önemli oyuncusu Steffen Hofmann.