Tahşiye dosyası avukatlarından çarpıcı açıklama

Tahşiyecilere kumpas kurulduğu iddiasıyla yargılanan polislerin avukatları, iddianamedeki suçlamanın bizzat devlet tarafından çürütüldüğünü belirtti.

Tahşiye dosyası avukatlarından çarpıcı açıklama

İstihbarat ve Genelkurmay raporlarında Terör örgütü El Kaide'nin Türkiye ayağı olmakla suçlanan ve yargılanan Tahşiye Örgütü'yle ilgili önemli bir gelişme yaşandı.

Tahşiye Örgütüne kumpas kurdukları gerekçesiyle yargılanan Fethullah Gülen ve Polislerin avukatları bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptılar.


Açıklamada Avukatlar, MİT ve Genelkurmay'ın raporlar ile El Kaide ve Tahşiye Örgütü'nün ilişkisini ortaya koyduklarını ama Savcıların bunu iddianameye koymadıklarını söyledi.

Genelkurmay'ın Mahkemeye gönderdiği Tahşiye Örgütü ile ilgili rapor Tahşiyeye Kumpas iddiasını çürüttü.

MİT'e tepki gösteren avukatlar, kurumun 6 yıl önce Tahşiyecilerle ilgili kendi hazırladığı raporu yok saydığını vurguladı.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da tutuklu yargılandığı davada bazı polislerin avukatları basın açıklaması yaptı. Avukat Murat Akkoç, dosyaya devlet kurumlarından gelen yazıların kendilerini şaşırttığını ve üzdüğünü söyledi. Akkoç, "MİT'in Mart 2009 tarihli bir yazısı vardı.

Bu yazıda MİT, Mehmet Doğan ve El Kaide bağlantılı Tahşiye grubuyla ilgili istihbarat değerlendirmeleri yapmakta. Bu değerlendirmeler sonucu bu grubun şu an ki tutumunu sergileyen önemli tespitler yapmakta El Kaide ile bağlantısı ve bu yöndeki çalışmalarıyla ilgili." dedi.

MİT'in 6 yıl önce kendi hazırladığı raporu mahkemeye göndermediğini ve o değerlendirmelerini görmezden geldiğini vurgulayan Akkoç, kısa bir yazı gönderdiğini hatırlattı. Kendi kendini yalanlayan MİT'in mahkemeye gönderdiği yazıda Tahşiye'yi bu kez eylem yapmayacak masum bir örgüt gibi değerlendirdiğini söyledi.

Akkoç, "İsminin başında milli geçen bir kurum, 6 yıl önce yapmış olduğu tespitleri yeni bir değerlendirme yapmadan, sırf siyasi konjonktürden dolayı tekzip eden bir yazı göndermesi biz hukukçuları şaşırtmıştır." diye konuştu.

MİT'in 2009 yılında hazırladığı Tahşiye raporuna binaen yine 2009 yılında Genelkurmay ve jandarmanın ayrı bir çalışma yaptığını kaydeden Akkoç, Genelkurmay'ın mahkemeye gönderdiği yazıda bunu bildirdiğini kaydetti.

MİT-EMNİYET VE GENELKURMAY TAHŞİYE'YE KUMPAS DAVASINI ÇÖKERTTİ

İddianamede Fethullah Gülen'in 6 Nisan 2009 tarihli konuşmasında Tahşiye ismini ilk defa kullandığının ileri sürüldüğünü hatırlatan Akkoç, hem emniyetin hem MİT'in hem de MİT'in Genelkurmay'a yazdığı yazılarda "Tahşiye" ve "Mehmet Doğan radikal grubu" ismini devletin kendi kurumlarının kullandığını söyledi.

AVUKAT ÇELİK: GENELKURMAY, MİT'İN YANILTICI TUTUMUNU ORTAYA ÇIKARDI

Avukat Barış Çelik de, Genelkurmay'ın yazısının MİT'in yanıltıcı tutumunu açığa çıkardığına işaret etti. Çelik, "Genekurmay bu cevabi yazısında ilk bilginin kendilerine MİT tarafından gönderildiğini, MİT'in gönderdiği bilgide bu yapının El Kaide ile ideolojik bağlantıları ve faaliyetleri hakkında kendilerine bilgi aktarımı olduğunu mahkemeye bildirdi." şeklinde konuştu.

Tahşiyecilere kumpas kurulduğu iddiasıyla açılan davanın iddianamesinde Tahşiye ifadesini ilk kez Fethullah Gülen'in vaazında kullandığı, bu ifadenin dizi filmde ve köşe yazılarında geçmesiyle de polisin operasyon yaptığı iddia edilmişti. Dava açılması üzerine mahkeme, MİT ve Genelkurmay'a Tahşiye ile ilgili ellerindeki bilgileri istemişti.

MİT kısa bir cevap yazısı göndermişti. "Tahşiye grubu" veya "Mehmet Doğan grubu" isimli dini motifli yapılanma hakkında çalışma yaptıklarını belirten MİT, Mehmet Doğan'ın kitap ve yazılarında "Şuayb bin Salih" olarak adlandırdığı Usame bin Ladin'i "Mehdi'nin komutanı" olarak gösterdiği belirtilmişti. Doğan'ın El Kaide'yi de "Mehdi'nin askerleri" olarak anlattığı ifade edilmişti. MİT, kayıtlarında "Radikal Tahşiye Grubu', "El Kaide yanlısı Mehmet Doğan Grubu" veya "Radikal Mehmet Doğan Grubu" adı altında bir örgüt tespiti bulunmadığını kaydetmişti.

Ancak bir sonraki oturumda mahkemeye bu kez Genelkurmkay'dan cevap gelmişti. Genelkurmay, Tahşiye ile ilgili MİT'in kendilerine 5 Mart 2009 tarihli 6 sayfalık rapor gönderdiğini bildirmişti. Genelkurmay, MİT'in kendisinin göndermediği bu raporunu mahkemeye göndermişti.

MİT raporunda grubun adı Tahşiye olarak belirtilmiş. Fethullah Gülen'in vaazından daha önceki tarihte hazırlanan rapor "Tahşiye Nurcu Grubu" başlığını taşıyor. Raporda aynı zamanda dipnot ile Tahşiye'nin ne anlama geldiği de açıklanmış.

TAHŞİYE LİDERİ MEHMET DOĞAN "USAME BİN LADİN'İ SEVİYORUM" DEMİŞTİ

Tahşiye Grubu lideri Mehmet Doğan, CNN Türk'te yayınlanan programdaki "Usame bin Ladin'i seviyorum" sözleriyle gündeme gelmişti. Genelkurmay Başkanlığı da, kendilerine gönderilen Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) raporunu mahkemeye iletmişti. MİT raporunda, söz konusu grubun El Kaide ve Usame bin Ladin'e tam destek verdiği, Mehmet Doğan'ın El Kaide'yi desteklemeyenleri münafık kabul ettiği, Türkiye'yi de kafir olarak gördükleri ifade edilmişti. Raporda, grup üyelerinin El Kaide'nin savaşı ile kurtarılacağı görüşünde olduğu, grubun ileri gelenlerinden Mehmet Nuri Turan'ın geçmişte sol görüşü benimseyen, terör örgütü PKK ve uyuşturucu kaçakçıları ile iyi ilişkileri olan biri olduğu anlatılmıştı.
<< Önceki Haber Tahşiye dosyası avukatlarından çarpıcı açıklama Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER