TBMM Başkanvekili Buldan: Kan, kanla yıkanmaz; kin gütmek kimseye fayda sağlamaz


Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Pervin Buldan, acıları yaşamış bir kadın ve bir anne olarak seslendiğini ifade ederek, "Acılı geçmişimize ve acılı yaşantımıza rağmen hiçbir zaman öfkeyi ve acıyı beslemenin taraftarı olmadım. Çünkü kanın kanla yıkanmayacağına, kin gütmenin kimseye fayda sağlamayacağına inanıyorum. Nefret söylemlerinin ve uygulamalarının ivedilikle terk edilmesi, barışın dilinin hâkim kılınması elzemdir." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 29. birleşimi yoklama ile açıldı. Birleşimi Meclis Başkanvekili Pervin Buldan yönetiyor. Bugün Hrant Dink'in öldürülüşünün yıl dönümü olduğunu hatırlatan TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, 9'uncu yıl dönümünde Dink'i saygıyla andı.

"Aydınlatılmamış cinayetinin omuzlarımızdaki yükünü tüm ağırlığınca hissettiğimi belirtmek istiyorum." diyen Buldan, Hrant Dink'in, ömrünü halklar arasındaki diyalogun kurulmasına adamış, dilini hakikati ve barışı pelesenk etmiş bir güvercin olduğunu vurguladı. Bu nedenle hedef gösterildiğini, mahkûm edildiğini ve katlinde karar kılındığını dile getiren Buldan, şöyle devam etti: "Bu ülkenin katledilen diğer tüm aydın, düşünür ve gazetecileri gibi ve tıpkı onlar gibi cinayeti aydınlatılmadı. Bu nedenle üzerine hep yenileri eklendi, ekleniyor. Son olarak barış ve hakikat arayışçısı Tahir Elçi de aynı şekilde kanatlarından vuruldu. Barış güvercinlerini kanatlarından vuran bir ülke iflah olur mu, temizlemeden topraklarındaki kan kokusunu güven içinde bir yaşamı inşa edebilir mi hiç? Onların yurdunda kan durulmadı, aksine şehirlerimiz sokak sokak, ev ev kanıyor bugün. Doksan yıldır kanımız akıyor. Ben şahsen de bu acıları yaşamış bir kadın ve bir anne olarak sesleniyorum: Acılı geçmişimize ve acılı yaşantımıza rağmen hiçbir zaman öfkeyi ve acıyı beslemenin taraftarı olmadım çünkü kanın kanla yıkanmayacağına, kin gütmenin kimseye fayda sağlamayacağına inanıyorum. Nefret söylemlerinin ve uygulamalarının ivedilikle terk edilmesi, barışın dilinin hâkim kılınması elzemdir. Toplumdan yükselen barış taleplerini bastırmak yerine, bu taleplere kulak verilmeli ve barış ortamının sağlanması için her zamankinden daha fazla çaba harcanmalıdır ve bu Parlamento çatısı sadece belirli kesimlerin değil, bu ülkede soluk alan herkesin hakkını, hukukunu, canını korumalıdır. Ülkenin bir yarısı kan revan içinde can çırpınırken, her gün toprağa evlatlarımız gömülürken Parlamento tüm bu acılara sessiz kalmamalıdır. Siyasetten bağımsız olarak bir insan, bir kadın, bir anne vicdanı ve duygusuyla bu çağrımı yapıyorum. Ölümlerin durdurulması ve barış çağrılarının bir an önce karşılık bulmasını ümit ediyorum." CİHAN
<< Önceki Haber TBMM Başkanvekili Buldan: Kan, kanla yıkanmaz; kin gütmek... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER