BİNBİR SURAT BAYKAL

Her ihtimale karşı tarihe not düşmek gerek bunları:


Baykal geçen hafta partisinin grup toplantısında büyük laflar sarfediyordu, iyisinden, güzelinden, doğrusundan büyük laflar. Her ihtimale karşı tarihe not düşmek gerek bunları: -"Biz bir siyasi partiyiz. Bir kıyafet tüzüğü, bir kıyafet nizamnamesi mi ilan edeceğiz? Türkiye'deki genel yasaların ötesinde, insanları kılık kıyafetine göre yeniden tasnif mi edeceğiz? Kılığı kıyafeti belli işlere müsait olanlar, olmayanlar diye bir ayrım mı yapacağız? Böyle bir şey olabilir mi?" -"Her insanın kılığını kıyafetini devlete meydan okumak diye anlamak bir saplantının sonucudur. Herkes kendisini o saplantıdan çıkaracak" -"Bizim sadece kıyafeti laikliğe meydan okuma olarak kabul etmeme iddiamız, kabul edilemeyeceğimiz iddiamız, o kıyafetin altında laikliğe saygı gösteren bir anlayışın da bulunabileceği iddiamız pek çok kişinin ezberini bozdu…" Ne âlâ… Ama sormadan edemiyor insan… Eğer ortada bir saplantı varsa, açık olarak var, bunun siyasi taşıyıcısı, siyasetten yeniden üreticisi daha düne kadar Baykal değil miydi? Bir kaç ay önce AK Parti ve MHP benzer iddialarla "kılık kıyafet kişisel tercihtir mantığı"yla üniversitelerdeki başörtüsü yasağını sona erdirirken buna en ciddi itiraz Baykal'dan gelmemiş miydi? Baykal değil miydi rejim krizinden, irtica tehlikesinden söz eden, anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran… "Varsın olsun, eğer Baykal değiştiyse, değişmek zorunda kalıyorsa, siyasetin taşları yerinden oynadıysa…" diyenimiz, demek isteyenemiz pek çok… Ne var ki, Baykal'ın bu girişimine mesafeli duranlar, hatta onun popülist bir oyun oynadığını düşünenler de çok sayıda… Biz de onlardan biriyiz… Baykal'ın 28 Şubat sonrası partisi ülke barajına takılınca, Kanal 7'de Ahmet Hakan'a 28 Şubat hakkında edilebilecek en demokrat sözleri nasıl sarfettiğini, bu konuda nasıl oturaklı bir analiz yaptığını hatırlayanlardanız. Benzer bir şekilde, Anadolu İslamı, liberalizm, Kürt sorununa demokrat bakış gibi "sosyal demokrat hamleleri"de anımsayanlardınız… "Binbir surat Baykal"ın yıllardır arka arkaya gelen pek çok değişim projesi oldu. Ama hepsi buhar misali uçtu gitti… Peki bu seferki farklı mı? Gerçekten değişen siyasi dengeler, koşullar mı Baykal'ı buraya itiyor? Baykal değişim sürecine uyum sağlamakta zorlanan, değişim süreçleriyle sorunu olan bir liderdir… Bu durum pek çok kez kanıtlandı ve her gün yeniden kanıtlanıyor. Dünyada dengeler değişiyor. Obama Ocak'tan itibaren iş başında olacak. Bunun bölgeye, Irak'a, Kürt sorununa yansımaları şimdiden tartışılmaya başlandı… Ne var ki, bir sosyal demokrat parti için uyum sağlamanın pek zor olamayacağı bu noktada, yerinden oynayan siyasi taşların bu kritik tarafında Baykal hiç yok… Ekonomik kriz derin bir tartışmayı beraberinde getirdi. Denetimsiz liberalizm ile regülasyonları dikkate alacak bir kapitalizm ayrışması tekrar belirdi, ilk belirtiler ABD'nin yeni yönetiminden geliyor… Bir sosyal demokratın "simit gibi sarılması gereken" bu gelişmeler de Baykal'ı pek ilgilendirmiyor… Ekonomiyle ilgili tek yaptığı, "0" öneriden yola çıkarak AK Parti'yi, hatta AK Parti'yi bile değil Tayyip Erdoğan'ı eleştirmek… Ergenekon denince avukatlığı elden bırakmıyor Baykal… Ama çarşaf ve örtü konusunda bir anda demokrat kesiliyor… Kanımız odur ki Türkiye'de yaşanan değişim ve direnç süreci, bunlara endeksli toplumsal kutuplaşma henüz henüz son perdesini kapamadı. Ve ülke Baykal'ı bile kuşatacak bir sarsıntıya henüz yaklaşmadı… Dikkat edelim: Baykal çocuk sevindiren, bir tutam hayali andıran "Noel Baba"ya benziyor olmasın…
<< Önceki Haber BİNBİR SURAT BAYKAL Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER