'MHP yalnız kurt...'


MHP'nin geleneksel yıllık kahvaltılı sohbet toplantısındayız. Bu kez akredite yok. Bütün gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri davetli... Salona bakıyorum, katılım yüksek. 'U' şeklindeki masaya parti yöneticileri de serpiştirilmiş. Benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteci 'son dakikada' davet edildi. Belli ki akredite konusu parti içinde tartışıldı. Bu, Bahçeli'ye soru olarak da yöneltildi. Önce uzun uzun medyada MHP'ye dönük ağır eleştirilerden yakındı ve, "Genelkurmay'ın akreditesine benzetenler oldu, biz de bu uygulamaya son verdik. Bugün herkesi davet ettik." dedi. Ardından şu vurucu cümleyi söyledi: "MHP, medyada desteği olmayan yalnız kurt." MHP'nin medya ile ilişkilerde öteden beri problem yaşadığı ortada. MHP yönetimi, problemi aşmak için bir çare bulmak zorunda... 'Akredite uygulamak' çözüm değil. Aksine sorunu daha da ağırlaştırıyor. Her parti, mesajlarını kamuoyuna ulaştıracak kanalları sürekli açık tutmak ister. Sohbet sunuş konuşmasıyla başlamadı, doğrudan soru-cevap faslına geçildi. Bahçeli'nin seçim sürecine girerken vereceği mesajlar olmalıydı. Seçim hedefi gibi, seçim teması gibi... 2011 seçimlerinin MHP açısından önemi ortada. Çalışmaları da erken başlattı. MHP lideri, seçim stratejisinin bir parçası olarak, daha önce yollarını ayırdığı bazı eski isimleri partiye tekrar kazandırmak için harekete geçti. Epey mesafe de aldı. Bahçeli'ye, ağırlıklı olarak gündemin sıcak konuları yöneltildi. Öğrenci olaylarına nasıl baktığı soruldu sözgelimi. "Benim de içinde bulunduğum 68 olaylarına benziyor." dedi. Ardından herkesi, siyasi iktidarı, öğrencileri, üniversite yönetimlerini uyardı. "Geçmişteki tecrübeler ışığında sağlıklı yol bulunmalı." dedi. İkazları yerindeydi. Türkiye'nin, sokağa taşan öğrenci eylemleri konusunda çok acı deneyimleri var. Benzer yanlışların tekrarlanmaması için geçmişten ders almak yeterli. MHP liderinin 'tecrübe vurgusuna' herkesin, özellikle de öğrencilerin kulak vermesinde yarar var. MHP, Diyarbakır'da miting yapacak mı? Diyarbakır konusu Bahçeli'nin karşısına yeni çıkmıyor. Bir ara Başbakan Erdoğan, Bahçeli'yi eleştirirken Diyarbakır'a gidememekle itham etmişti. Geçmişte MHP'li bir yönetici, gerginlik olmaması için Diyarbakır'dan aday çıkarmayabileceklerini söylemişti. Diyarbakır sorusunun bir anlamı var. Bahçeli'nin Diyarbakır sorusuna cevabı şöyle oldu: "Marttan itibaren seçime odaklanacağız. Planlamayı her alana gidecek şekilde yapacağız. Diyarbakır da olabilir." Buradan net bir sonuç çıkmadı. Kendini bağlayacak bir söz söylemedi. Kapıyı da kapatmadı, 'olabilir' demekle yetindi. Diyarbakır polemiğinin 2011 seçimlerine de taşınacağı kesin gibi. MHP liderine medyada yankı bulan 'Twitter, yüzük, seçim hesabı ve dizi eleştirileri' hatırlatıldı. Hepsine de salonu güldüren esprili cevaplar verdi. "Twitter mesajlarını ben yazıyorum, şifresi benden başka kimsede yok." dedi. Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti simgeleri taşıyan yüzüğünü göstererek, "Bilmiyorum bana da yakışıyor mu?" dedi. Her ülkücüden 24 oy istediği seçim hesabını 'teşvik olsun' diye söylediğini anlattı. Bu kez 40 milyonu 24'e böldü ve 700 bin ülkücünün 24 oy getirmesi halinde MHP'nin iktidara geleceğini ifade etti. "Ne yapalım, iktidar olmak için istemek lazım." dedi. Ben bu hesaptan yine bir şey anlamadım. Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, "Bu kez hesabın içinden çıkabildin mi?" diye sordu, 'Hayır' dedim. Bahçeli'nin dediği gibi 'MHP, medyada yalnız kurt ise...'. Önce 'neden yalnız kaldığını, niçin yalnızlaştığını' araştırmak, ardından da 'kalabalıklaşmak için' siyaset üretmek herhalde MHP'ye düşer.
<< Önceki Haber 'MHP yalnız kurt...' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER