Demokrasi olmadan hangi sorun çözülür?


Bugün İran'da dün Irak'ta, benzeri demokrasiye uzak siyasi yapılarda, başta Kürtler olmak üzere... Bugün İran'da dün Irak'ta, benzeri demokrasiye uzak siyasi yapılarda, başta Kürtler olmak üzere çeşitli etnik toplulukların sahip olduğu özerk bölgeler, sadece ve sadece bu ülke halklarının birbirlerinden yalıtılmasına yol açmıştır. Bugün onların bulunduğu nokta, bazılarının çok istediği gibi Türkiye'nin özerklik tartışması üzerinden varacağı yerdir. Türkiye'de bu konuyla ilgili yaklaşımlardan biri, "Kürt sorunu" çözülmeden demokratikleşmenin mümkün olmayacağı şeklindedir. Diğer bir yaklaşıma göre ise konunun demokrasiyle ilgisi yoktur, etnik sorun devletin uygulayacağı politikalarla çözülebilir. Benim de benimsediğim anlayış açısından, etnik sorun dâhil bütün toplumsal sorunlar ancak demokrasi sayesinde çözülebilir. Tortuları atmak Etnik sorunun çözümünü, demokrasiyle değil de devletle ilişkilendirerek çözmeyi düşünenlerin arasında, militarist yaklaşımı benimseyenlerden daha otoriter bir devlet yapısını özleyenlere kadar çok sayıda anlayıştan bahsetmek mümkündür. Bu tür yaklaşımları benimseyenler doğru düşünmüş olsaydı, otoriteryan devlet yapıları ya da baskıcı sistemlerin uzun süre ayakta kaldığı, yürürlükte olduğu ülkelerde bu sorunların çözülmüş olması gerekirdi. Onun içindir ki, bu yaklaşımın içinde yer alan görüşleri ayrı ayrı ele alıp irdelemeye gerek yoktur ve bunlar bir anlamda çağı geçmiş bir düşünce biçiminin tortuları olarak değerlendirilebilir. Etnik sorunu çözerek demokrasiye ulaşabileceğini zannedenler ise büyük bir yanılgı içindedirler. Bunlar arasında bugünlerde çokça duyduğumuz "Kürt sorunu çözülünce Türkiye ancak demokratikleşebilir" cümlesi esas itibariyle önemli bir bilgi hatasını da içinde barındırmaktadır. Hemen hatırlatmak gerekir ki, bu anlayışta olanların çözüm için tekerleyip durdukları önermelerin hiçbiri sorunu çözmeyeceği gibi sorunu büyüterek ayrışma ve çatışmayı genişletecek bir nitelik taşıdığı da söylenebilir. Örnek vermek gerekirse, çözüm önerileri arasında bulunan özerk bölge fikri, etnik sorunu etnik kimlik etrafında çözme girişimidir ki, bu kaçınılmaz olarak toplumun etnik kimliklerini aşmış kesimlerinin de, yeniden geri bir zihin yapısına dönmelerini kışkırtan, etnik algıyı toplumsallaştıran bir etki yaratacaktır. Kısaca etnik sorunları etnik kimlikler etrafında çözülebilecek bir şey zannetmek, zihinsel olarak etnisite hapishanesine mahkûm olmak gibi geri bir tavrı yansıtmaktan öteye gitmeyecektir. Farklılık ve birlik Anadil öğrenmenin ve etnik kültürlerin korunmasının ayrı bir şey olduğunu, bunu etnik kimlik etrafında siyasal bir çözüm aramaktan ayrıştıran politikanın, ülkesel çapta grup, sınıf, birey gibi toplumsal aidiyetlere katılmayı engelleyecek bariyerler oluşturduğunu idrak etmek gerekir. O halde söylenmesi gereken, çözümü nerede arayacağımızdır. Çözüm demokrasiden geçmektedir. Eğer ülkenin demokrasisi zayıfsa, demokratikleşme sürecinin hızlandırılmasından ve geliştirilmesinden başka bir yol aranmamalıdır. Demokratik ülkelerin rejimleri etnik kültürlerin, dillerin gelişmesine, korunmasına çeşitli imkânlar sunar fakat toplumu etnik kimlik etrafında örgütlemeye kalkmaz. Etnik kompartımanlara ayırmaz. Etnik kimliklere saygı duyarken, toplumsal hayatı bireye, sosyal farklılaşmalara, ülkesel tarihsel ortaklıklara kısaca milli ya da ulusal ortak paydalara dayandırarak özgürleştirir. Demokrasi bütün kimlikler gibi etnik kimlikleri de özgürleştirir ancak onları daha üst bir kimlikte birleştirir. Bu üst kimlik ısmarlama yaratılmaz, tarihsel olarak üretilmiş ortak zeminden doğar.
<< Önceki Haber Demokrasi olmadan hangi sorun çözülür? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER