Doğu Ve Güneydoğulu Gazeteciler Çanakkale'de

Doğu Ve Güneydoğulu Gazeteciler Çanakkale'de

Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün (BYEGM) ''Diyarbakır-Çanakkale Yerel Medya Mensuplarının Deneyim Paylaşım Programı'' kapsamında Çanakkale'ye gelen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görev yapan yerel medya mensupları, Çanakkale Valiliği tarafından verilen akşam yemeğinde bu ilde görev yapan gazetecilerle bir araya geldi. Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Siirt ve Batman'dan gelen 35 yerel medya mensubu, BYEGM 1. Hukuk Müşaviri Hacı Mehmet Gani başkanlığında, Truva Oteli'nde düzenlenen akşam yemeğinde, Çanakkale'de görev yapan yerel medya mensuplarıyla buluştu. Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, burada yaptığı konuşmada, yerel medya mensuplarının Çanakkale'den güzel izlenimler, dostluklar ve tecrübe paylaşımlarıyla ayrıldıklarını düşündüğünü ve temenni ettiğini söyledi. Türkiye'nin her karış toprağı ve köşesinin önemli olduğuna işaret eden Tuna, bu tür ziyaretlerin devam etmesi gerektiğini ve buna ihtiyaç duyulduğunun anlaşıldığını belirterek, şöyle konuştu: ''Eğer hala basın mensuplarımızda, toplumun önde gelen insanlarında bir takım ön yargılar varsa, bunları acilen gidermemiz lazım. Çok fazla bir şey olduğunu düşünmüyorum aslında ama, bu sorunlar gelip geçicidir. Biz bin yılı aşkın bir süredir bu topraklarda, coğrafyada ve Anadoluda birlikte yaşadık. Bu medeniyeti birlikte bu hale getirdik. Birlikte daha çok alacak yolumuz var diye düşünüyorum.'' BYEGM 1. Hukuk Müşaviri Hacı Mehmet Gani ise, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında, yerel medya mensuplarının karşılıklı deneyimlerini paylaşmaları, birbirlerini ziyaret etmeleri, görmeleri ve yüz yüze gelmek suretiyle temas ederek görüşlerini ve düşüncelerini paylaşmak amacıyla Diyarbakır, Siirt, Batman, Şanlıurfa ve Mardin illerindeki gazetecileri Çanakkale'ye getirdiklerini hatırlattı. Program kapsamında İstanbul'da Vali Hüseyin Avni Mutlu'yu ziyaret ettiklerini ve gezi düzenlediklerini ifade eden Gani, şunları kaydetti: ''İstanbul'da görülmesi ve gezilmesi gereken yerlere uğradık. Bir günlük ziyaretten sonra asıl geliş güzergahımız ve amaçlarımızdan birisi olan Çanakkalemize geldik. Buranın taşımış olduğu bu ruhu, havayı teneffüs etmek ve geçmişte son derece zor bir zamanda omuz omuza veren, bu milleti millet yapan nüvelerin hepsinin yan yana geldiği bu toprakların bağımsız ve özgür kalmasına katkıda bulunan şehitlerimizi yerinde anmak amacıyla ziyaret ettik. Onlar geçmişte kendi aralarında o zor zamanda yemeye ve giymeye dahi bir şey bulamadılar. Ancak mangal gibi yürekleri olan ecdadımız, iman dolu göğüsleriyle bütün maddi imkanlarını seferber etti. Mehmet Akif'in tek dişi kalmış canavar diye ifade ettiği maddi ve teknolojik gelişmişliği tamamen savaş ve başka milletleri sömürme amacıyla kullanan zamanın ileri gelen devletlerinin maddi güçleri karşısında, ecdadımız iman dolu göğüsleriyle omuz omuza verdikleri ve el birliği yaptıklarında nasıl destanlar yazılabileceğini gösterdi. Şanlı bir biçimde ruhlarını teslim ederek, kıyamete kadar gelecek nesillere örnek olmak üzere bir destan bıraktılar. Biz de onların canını verme pahasına ortaya koyduğu bu destanın yerinde görülmesi ve hissedilmesi amacıyla şehit oldukları yere kadar gelelim dedik.'' -''ÇANAKKALELİ MESLEKTAŞLARIMIZI MARDİN'E BEKLİYORUZ''- GAP Gazeteciler Birliği Başkan Yardımcısı Mehmet Çelik ise, Mardin'den Çanakkale'ye doğru yola çıkarken, Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı ve Türkiye'nin yeniden hayat bulduğu kente gelmenin heyecanını yaşadıklarını söyledi. Çanakkale'ye ayak bastıklarında heyecanlarının biraz daha arttığını vurgulayan Çelik, ''(Buralara neden daha önce gelmedik?) diye kendimize sorduk. Burada BYEGM yetkililerine saygılarımı iletmek istiyorum. Çok güzel bir görev üstlendiler. Bilhassa karşılıklı ziyaretlerin sürdürülmesinde yarar olduğunu düşüyorum. Çanakkaleli meslektaşlarımızı Mardin'e bekliyoruz'' dedi. Çelik, Çanakkale'li bir meslektaşıyla konuşmasına ilişkin şunları aktardı: ''Arkadaşım bana (Mardin'i düşününce soğuk bir hava esiyor Çanakkale'de ve eğer bugün buradan bir otobüs kaldırırsanız, o otobüsü dolduramayacak kadar bir talep olur) dedi. Ben çok üzüldüm. Aslında Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Ağrı, Şırnak ve Hakkari bizimdir. Yani Çanakkale neyse, Mardin ve Şırnak da o olmalıdır. Bu düşünceye hepimizin sahip olmasını ve ziyaretlerimizin devam etmesini diliyorum. Mardin bugün, Hristiyan, Yezidi, Müslüman, Türk, Kürt, Arap ve Çerkez gibi 1 milyon yabancı turistin ziyaret ettiği bir kent. Bir kapıda şarap içilirken, diğer kapıda zemzem suyu içilir. Çan seslerinin ezan seslerine karıştığı bir kent. Bu Diyarbakır için de, Peygamberler şehri Şanlıurfa için de aynıdır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun her yerinde bu oluşumu, olguyu, kültürler birliğini ve zenginliğini görmeniz mümkündür.'' -ÇANAKKALE İÇİN YAZDIĞI ŞİİRİ OKUDU- Yemekte, Siirt ve Demokrat Siirt gazetelerinin sahibi Ahmet Arıtürk, ziyaretler sırasında Çanakkale için yazdığı ''Selam Olsun'' adlı şiirini okudu. Arıtürk, okuduğu şiirin ardından yaptığı konuşmasında, Çanakkale'yi gördükten sonra birlik ve beraberliğe muhtaç olunduğunu, birlik ve beraberlik içerisinde olunduğu sürece nasıl destanlar yaratıldığını gördüklerini ve yaşadıklarını söyledi. Çanakkale'de 250 bin şehidin olduğuna ve şehitler arasında Laz, Çerkez, Arap, Türk, Kürt ve Türkiye'de yaşayan en az 15-20 ırkın insanlarının bulunduğuna dikkat çeken Arıtürk, ''Hepimiz o zaman bu vatanın toprakları için savaştık. Çünkü, birlik ve beraberlik içindeydik. Düşman bizim içimize girmemişti ve bizi bize düşürmemişti. Çanakkale ruhunu yaşatmak lazım. Türkiye'yi seviyorsak, bu ülkenin bölünmesine karşı, birlik ve beraberliği için mücadele edeceksek, her şeyden önce tırnak ve et gibi olmalıyız. Tekrar birliğimize bağlanmalıyız'' diye konuştu. (UMT-CC-MVA)09.07.2011 08:52:33
<< Önceki Haber Doğu Ve Güneydoğulu Gazeteciler Çanakkale'de Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER