Silvanda 13 askerin şehit edilmesi

Silvanda 13 askerin şehit edilmesi -Görevi ihmal iddiasıyla haklarında dava açılan albay, binbaşı ve 2 üsteğmenin yargılanmasına devam edildi -Duruşmada, 3 asker tanık olarak dinlenildi


DİYARBAKIR (A.A) - Silvanda 13 askerin şehit olduğu çatışmanın ardından, görevi ihmal iddiasıyla haklarında dava açılan albay, binbaşı ve 2 üsteğmenin yargılanmasına devam edildi.
     Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz yargılanan Binbaşı Milbay Şahin, hazır bulundu.
     Sanıklar Silvan Taktik Alay Komutanı Albay Murat Toprak, 1. Bölük Komutanı Üsteğmen Mehmet Emin Karagöz ve 2. Bölük Komutanı Necmettin Erdoğan ise duruşmaya katılmadı.
     Silvandaki çatışmada şehit olan Jandarma Komando Çavuş Noyan Aydının annesi Ayşe Aydın, Jandarma Komando Çavuş Ufuk Başarının babası İsa Başarı ve Jandarma Komando Onbaşı Aykut Delimehmetoğlunun babası Beytullah Delimehmetoğlunun da hazır bulunduğu duruşmada, uzman çavuşlar Ahmet Albas ve İsa Doğan ile Uzman Onbaşı Muhammet Ak, tanık olarak dinlenildi.
     Tanık Albas, askerlerin bölgedeki operasyonlar nedeniyle yorgun düştüğünü, dinlenmeden tekrar göreve çıktıklarını belirterek, Teröristlerin roket ve el bombası atmasıyla çatışma başladı. Çıkan yangın rüzgarla birlikte üzerime geliyordu. Biz de karşılık verdik. Teröristleri korkutmak için Kobralar geliyor diye bağırmaya başladık. Bölük komutanımın telefonu yere düşmüştü, onu aldım. O esnada Jandarma Bölge Komutanı aradı, durumu sordu. Ben de şehitlerin olduğunu söyledim. Dayanın, helikopter gönderdik dedi. Helikopter, yaklaşık 20 dakika sonra geldi dedi.
     Tanık Uzman Çavuş İsa Doğan da söz konusu olayın yaşandığı dönem jandarma er olduğunu hatırlatarak, Sürekli operasyona çıkıyorduk. Yorgunduk, uykumuzu tam alamıyorduk. Bazen kömürlükte bile yattığımız oluyordu. Hazro Jandarma Komutanlığına saldırı olduktan sonra kaçan teröristleri takip için operasyon başlatıldı. Araçla gittiğimiz Mutluca Boğazından çatışmanın yaşandığı Şoruk Tepeye yürüdük. Çok sıcaktı, mola verildiğinde uyuyamıyorduk. Çatışma başladığında şoka girdim. Ateşin geldiği yöne mermi boşaltmaya başladım diye konuştu.
     Şehit Noyan Aydının annesi Aşye Aydının, Tanık da benim oğlum gibi roketatarcıydı. Roketatar eğitimi hiç almış mı- diye sordu. Tanık Doğan, Acemi birliğimde eğitim gördük, ancak gerçek mermiyle atış yapmadım. Usta birliğimde de eğitim gördüm, ancak burada da mermi atmadım. Ben daha önce hiç çatışmaya girmedim ifadesini kullandı.
     Tanık Uzman Onbaşı Muhammet Ak ise olay esnasında er olduğunu belirterek, yaşadıklarını anlattı. Tanık Akın çatışmaya giren askeri birlik bana göre en uygun yerde dinlendi demesi üzerine mahkeme başkanı, tanığa, Sen bir er olarak, taktik anlamda birliğin en uygun yerde dinlendiğini nereden biliyorsun diye sordu.
     Mahkeme Başkanı, tanığı, çelişkili ifade verdiği gerekçesiyle uyararak, Yalan şahitliğin cezası 1 ila 4 yıl hapistir. Görmediğini, bilmediğini bize anlatma. Ne biliyorsan, ne gördüysen onu anlat diye konuştu.
    
     -Oğlumun acısını almaya geldim-
    
     Bunun üzerine söz alan anne Aydın, tanığın gerçeği anlatmadığını ileri sürerek, şöyle konuştu:
     Böyleleri varken, benim gibi analar çok ağlar. Tanık doğruyu söylemiyor. Bir de tutmuşlar bunu komutan yapmışlar. Ben kimseden intikam almaya gelmedim. Oğlumun acısını almaya geldim. Bir tek oğlum vardı onu da kaybettim. Kaybedecek başka bir şeyim yok.
     Jandarma Komando Çavuş Ufuk Başarının babası İsa Başarı ise heyete Vicdanınıza bırakıyorum. Gereken cezanın verilmesini istiyorum dedi.
     Mahkeme Başkanı da anne Aydına başsağlığı dileğinde bulunarak, Herkese söz veriyoruz. İçiniz rahat olsun. Evlat acısı dünyanın en büyük acısıdır, bunu biliyorum diye konuştu.
     Mahkeme heyeti, tanık ifadelerinin ardından bazı şehit ailelerinin davaya katılma talebini değerlendirerek, kabul etti.
     Heyet, daha sonra talimatla ifadeleri alınan askerlerin bir kısmının beyanlarını okudu.
     Davada tanık olarak dinlenilen dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlunun, beyanında, Licede teröristlerce iki asker ve bir sağlık görevlisinin kaçırılmasının ardından söz konusu bölgede operasyon planlaması yapıldığını belirterek, Operasyon planı 4 sektör halinde yapıldı. Hangi sektöre ne kadar birliğin gönderileceği belirlendi. Ancak çatışmanın yaşandığı esnada, söz konusu birlik, planlamada olması gereken yerde değildi. Malagir Tepede olması gereken birlik, Şoruk Tepedeydi. Çatışma bana 25-30 dakika geç bildirildi. O yüzden geç müdahale edildi dediği bildirildi.
     Anne Aydın, söz alarak, Tuğgeneral Karaosmanoğlundan şikayetçi olduğunu mahkemeye iletti. Baba Başarı da mahkeme heyetine, Bizim çocuklarımız kurbanlık koyun değildir diye yakındı.
     Sanık Binbaşı Şahin, operasyona katılan 2. bölükteki askerlerin yorgun olduklarını ve değiştirilmesi gerektiğini Silvan Taktik Alay Komutanına bildirdiğini ancak uygun görülmediğini anlatarak, Deşifre olmamak için Şoruk Tepeden Malagir Tepeye ilerlemedik. Ben çatışmanın çıktığını harekat merkezine bildirdim, ancak onların bir üst harekat merkezine bildirip bildirmediğini bilmiyorum dedi.
     Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
     Diyarbakırın Silvan ilçesinde, 14 Temmuz 2011de teröristlerin düzenlediği saldırıda 13 asker şehit olmuştu.
    
     Muhabir: İbrahim Yakut
     Yayıncı: İbrahim Uyar
<< Önceki Haber Silvanda 13 askerin şehit edilmesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER