Tarihi ve muhteşem manzarasıyla büyük ilgi görüyor

Fransa'nın güney Akdeniz sahilleri, muhteşem manzarası ve tarihiyle büyük ilgi görüyor.

Tarihi ve muhteşem manzarasıyla büyük ilgi görüyor

Ulaşım imkanlarının seyahatleri daha kolay hale getirdiği günümüzde dünyanın birbirinden ilginç yerlerini görmek eskisine göre daha kolay. Artık ülke insanımız Ortadoğu'dan Afrika'ya, Asya'dan Avrupa'ya gezmek, görmek niyetiyle yoğun kültürel geziler yapmakta. Hatta bu alanda ilk akla gelen Bosna ve Kudüs gibi belli başlı merkezlere ziyaretlerde bir doyuma ulaşıldı diyebiliriz. Bu sebeple vatandaşlarımız yeni gezi alternatifleri arayışına girdi. 



Yeni gezi alternatiflerden birisi Güney Fransa turu. 
Fransa denince ilk akla gelen yer Paris olsa da Fransa'nın güneyi yani Akdeniz sahillerinde, içlerinde tarihten tabiata kadar dikkat çekici zenginlikleri bulunan şehirler var.  Mesela ilk akla geleni Fransa'nın ikinci önemli şehri olan Marsilya. Denizcilik tarihinde ismi önde olan bu şehir, günümüzde de tüm Akdeniz'in en büyük ve işlek limanına sahip. Festivalleriyle meşhur olan Cannes yine Fransa'nın Akdeniz şehirlerinden. Önemli tarihi mirasa sahip Nice her yönüyle görülesi bir şehir. Dünyanın Koku merkezi diye geçen Grasse yine Fransa'nın güneyinde yer alan bir şehir. Her ne kadar özerk idari bir yapıya da sahip olsa Monaco'da yine güney Fransa gezisinde görülen yerlerden.



Tarih-Gezi tur firmasının bu tip kültürel gezilerine katılan ve sitemizin de yazarlarından olan Tarihçi Eyüp Ensar Uğur Güney Fransa gezisi için şunları demekte.

Bu gezinin en önemli duraklarından biri Marsilya açıklarındaki İf Adası. Çünkü edebiyat dünyasının en önemli baş yapıt romanlarından biri olan Monte Kristo Kontu’nda baş kahraman Dantes’in hapse atıldığı şato bu adada bulunmakta. le château d'if .

Buraya Marsilya limanından özel bir tekne tutarak geçiyoruz. Monte Kristo’nun yazarı Alexander Dumas’ın hayal dünyasının genişliğine bu adada şahit oluyorsunuz.

Marsilya, Avrupa tarihinde nice önemli hadiseye ev sahipliği yapmış bir şehir. Ortaçağ döneminde Haçlı Seferlerinin toplanma ve hareket merkezlerinden biri olmuş. Limandan hareket eden gemilerle yüzbinlerce şövalye buradan Ortadoğu ve özellikle Kudüs’e aktarılmıştır. İlginç olan ise yeryüzündeki en önemli kilise olan Kudüs’teki Kıyame Kilisesi’nin Fatimi Şii halifesi tarafından yıkılması sebebiyle patlak veren Haçlı Seferlerinde öncü olmuş bu şehir, modern dönemde laiklik yönüyle kiliseye karşı olan meşhur Fransız ihtilalinin en büyük destekçilerinden olmuştu. Ve Fransız Devriminde Marsilya’daki yüzlerce Katedral ve kiliseler yakılmıştı. Krallık sonrası kurulan Fransa Cumhuriyeti’nin milli marşı Marsilya’dan devrime katılanların bestelediği savaş marşı olmuştu.



Marsilya’nın balık lokantaları Akdeniz mutfağının en güzel sunumlu örneklerinden. Birbirinden lezzetli balıkları bu lokantalarda keyif alarak yiyebilirsiniz.

Marsilya ayrıca sabunlarıyla meşhur bir şehir.
Marsilya’nın hemen yanı başındaki liman şehri Toulun ise Osmanlı Tarihi açısından bir önemli yeri vardır. Bu şehir adeta Akdeniz’i Osmanlı Devleti’nin bir iç gölü haline getiren Barbaros Hayrettin Paşa’nın donanmasının bir üssü olmuştu. 
Toulun şehrinden sonra ise yine Osmanlı Tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Nice şehri var. Zira Kanuni zamanında Osmanlı, müttefiki olan Fransa Krallığı için Barbaros Komutasında Osmanlı Donanması Nice’yi 110 savaş gemisiyle kuşatmıştı. Avrupa tarihi literatüründe “Nice Kuşatması” çok önemli bir yer ihtiva eder. İşin diğer ilginç kısmı ise bir zamanlar dedelerinin İtalyanların elinden alıp Fransa’ya vermek için uğraştıkları bu şehir, Osmanoğullarının sürgün merkezlerinden biri olmuştu. Cumhuriyet kurulması akabinde Türkiye’den kovulan bir çok hanedan üyesi Nice’de yaşamıştı. Fatih’in, Kanuni’nin kanını taşıyan birçok torunu bugün Nice’deki mezarlıklarda meftun.

Bugün Eski ve yeni Nice şehri denen iki bölge vardır. Ayrıca Nice’ye ait birbirinden güzel ortaçağ dönemine ait tamamen taştan mamul köy ve kasabalar bulunmakta. 

Dünyanın en güzel köylerinden sayılan Eze Köyü Nice’ye bağlı. Bu köyün daracık sokaklarından yukarıda bulunan merkezine yol alınır. Her bir taş evin görünümü ve farklı sokak köşeleri fotoğraf sanatçıları için vazgeçilmez pozlar sunmakta. Köyün merkezine ulaştığınız da ise sizi eşsiz bir Akdeniz manzarası beklemekte.  Ayrıca burada bulunan Üç deniz kızının heykelleri turistlerin epey ilgisini çekmektedir.

Nice’ye oldukça yakın olan Grasse şehri ise parfüm dünyası için çok önemli bir şehir. Dünyanın neredeyse tüm çiçeklerinin ve güzel kokulu bitkilerinin toplandığı bir merkez Grasse. Bu sebeple Alman Yazar Patrick Süskind’in başyapıtı olan ve sinemaya da uyarlanan « KOKU » kitabına ilham olmuş bu şehir. 

Grasse’ye dünya parfüm merkezi desek abartmamış oluruz. Bu şehirde Parfüm müzesi, eski koku atölyeleri ve buhar makinaları turistlerin oldukça ilgisini çekmekte. Ve tabi birinci sınıf parfümler de. Grasse’ye gelenler,  meşhur parfüm markalarının fabrika mağazalarından alışveriş yapmaktadırlar.  Ayrıca Grasse’de parfüm şirketlerinin birbirinden güzel çiçek bahçelerini görmek mümkün.

Bu bahçelerde çiçekler, yeşil yapraklılar, tohumlar, kökler koku gruplarına göre ayrılmış ve ekilmişler. Yasemin ve lavanta tarlalarını, beyaz, kırmızı, sarı çiçekler grubunu; odunsu, baharatlı özelliklerine göre tasnif edilmiş bitkiler adacıklar halinde arzı endam etmekte.

Ve Cannes. Türk insanı bu şehri genelde film festivaliyle tanımış olsa da Cannes’te yıl boyunca inşaattan, turizme, deniz taşıtlarından otomobile ve ev eşyalarına kadar birçok alanda fuar ve festivaller düzenlenmekte.  

Monaco Prensliği ise semt görünümlü dört şehirden ibaret olan bağımsız küçük bir devlettir. Monaco Devleti’nin gelir kaynağının önemli kısmı, eğlence sektöründen elde edilir. Kumarhaneleriyle ve yat limanıyla meşhur Monta Carlo ve Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapması bu küçük ülkeyi eğlence merkezi haline getirmiş.

Monaco’da görülebilecek en güzel mekanlar, Denize hâkim manzaraya sahip, şatafatlı prenslik sarayı ve meşhur kaptan Cousto’nun kendi zevkine göre inşa ettiği ve tüm dünya denizlerine ait canlı cansız türlerin bulunduğu deniz müzesi.
Eyüp Ensar Uğur, Güney Fransa’ya mart ayında gideceklerini, katılmak isteyenlerin TarihGezi firmasına başvurmaları gerektiğini söyledi.
<< Önceki Haber Tarihi ve muhteşem manzarasıyla büyük ilgi görüyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER