Dünyayı sarsan büyük iddia: İsrail, ABD seçimlerine müdahale mi etti?

2016 yılındaki ABD başkanlık seçimlerine yönelik “Rusya müdahalesi” iddiası uzun yıllar konuşulmuştu. Gazeteci James Bamford, seçime asıl müdahale edenin Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail olduğunu iddia ediyor.

SHABER3.COM

2016'daki ABD seçimleriyle ilgili yürütülen FBI soruşturması, Rusya ile Trump arasındaki ilişkiye dair yeterince kanıt bulamamıştı. 2020 yılında yayınlanan bir raporda ise İsrail'in müdahalesine ilişkin kuvvetli emareler göze çarpsa da Batı medyası konunun pek fazla üzerine gitmedi.

Geçen haftalarda Amerikalı gazeteci James Bamford, The Nation dergisine yazdığı bir makalede, "Seçimin kaderini değiştirecek boyutta müdahalelerin İsrail gizli servisi Mossad tarafından yapıldığını" iddia etti.

"HAFTAYA GÜZEL ŞEYLER OLACAK..."
İddianın kökleri, meşhur Mueller Raporunda takibe takılan bir İsrail ajanına uzanıyor. Tam adı, "2016 Başkanlık Seçimlerinde Rus Müdahalesine Dair Soruşturma Raporu" olan Mueller raporu, ABD'li eski Özel Savcı Robert Mueller'in, Rusya'nın 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahale etme çabalarına ilişkin soruşturmasının bulgularını ve sonuçlarını belgeleyen resmi bir rapor olarak biliniyor.

Bahsi geçen ajan, Trump’a yakın olan ve bir dönem danışmanlığını da yapmış Roger Stone’la temasa geçiyor ve ikili sıkça görüşmeye başlıyor. Seçime az bir zaman kala Stone, Trump’ı arıyor ve “haftaya güzel bir şeyler olacak. Büyük bomba geliyor” diyor. Trump kaynağın kim olduğunu sorduğunda Stone, Julian Assange ile konuştuğunu iddia ediyor. Bombadan kastı, "Demokrat parti ulusal komitesinin hacklenmesi" ve Hillary Clinton’ı zor durumda bırakacak yüzlerce belgenin açığa çıkmasıydı.

Ancak FBI soruşturmasında Stone’nun, Wikileaks’ten herhangi bir kişiyle görüştüğüne dair bir ispat bulunamadı. Rapora göre Stone, bu dönemde bahsi geçen İsrail ajanıyla görüşüyordu; dahası, kamuoyunun adını Wikileaks dosyalarını patlatması sayesinde duyacağı “Guccifer” isimli kullanıcının adını da "olaydan haftalar önce Google’da aratmıştı."

Bu sırada Netanyahu, Roma’da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile bir araya geldi. Kerry ona Filistin’e karşı süren operasyonlar konusunda baskı yapıyordu. Netanyahu burada Demokratlar ile anlaşamayacağını düşünmüş olacak ki bahsi geçen Mossad ajanı, Roger Stone ile yeniden iletişim kurdu ve New York’ta bir görüşme talep etti. 

Stone hastalandığı için görüşmeye gidemedi. Bunun yerine yardımcısı Jerome Corsi’yi yolladı. Buluşmada bir de komutan vardı. Komutanın daha sonra “alternatif başbakanlık” da yapan eski Genelkurmay başkanı ve bugünkü İsrail muhalefet liderlerinden Benny Gantz olduğu iddia ediliyor. 

SEÇİMLERİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN ŞİRKETLER
Benny Gantz, askeri ve siyasi kariyerinin yanında Fifth Dimension adında bir özel istihbarat şirketinin de üyesiydi. Şirket, Trump ekibine, “Roma projesi” adında bir planla gitti. Seçimi kazanabilmeleri için gerekli istihbarat müdahalelerini içeren bir plandı bu. "Otomatik toplanılan bilgiler, karar verilen istihbarat hedefleri, hedeflere yönelik potansiyel saldırı yöntemleri" de dahil bir çok detay planda hazırdı.

İsrail’de bulunan özel istihbarat şirketlerinin başka ülkelerde seçimlere müdahalesi bilinen bir olaydı. Arşimet grubu denilen başka bir şirket de sosyal medya manipülasyonları aracılığıyla Nijerya’nın 2018 seçimlerinde normal şartlarda kazanamayacağı iddia edilen bir adaya seçimi kazandırmıştı.  Mottoları da “gerçeği müşterilerimizin arzusuna göre değiştiriyoruz” idi. 

2016 ABD seçimlerinde de bu şirketin metotlarına benzer hareketler tespit edildi. İsrailli bir başka şirket olan Team Jorge’nin seçimler için dezenformasyon yaratacak bir uygulaması dahi vardı. AIMS (Gelişmiş Medya Etki Çözümleri) adı verilen uygulama sadece bir tıkla adı, milliyeti, fikirleri olan bir profil yaratıyor, gerçekte var olan insanların fotoğrafları kullanarak bot hesaplarla istenilen fikirleri aşılıyordu.

"KUDÜS'TEN SELAMLAR..."
İsrailli ajan seçime az bir kala eski danışman Roger Stone'a attığı e-postalarında, “Kudüs’ten selamlar, biz müdahale etmezsek Trump seçimi kaybedecek” diyerek açık bir mesaj verdi. “Ekim sürprizi geliyor!” diye de ekledi.

25 Eylül 2016’da Trump’ın damadı Jared Kushner, Netanyahu’yla bir araya geldi ve "Aynı gün Trump, seçildiği takdirde Kudüs’ün başkent olarak tanınacağını" açıkladı. Seçim sonrası hepimizin malumu. ABD başkanı seçilen Trump, Kudüs’ü başkent ilan etti, İsrail’e ciddi sayıda silah satışı gerçekleştirdi ve İran’la nükleer anlaşmadan çekildi.

Gazeteci Bamford, ABD medyasının ve devlet kurumlarının İsrail’le ilişkileri tamamen yok etmemek için bu iddiaların çok üzerine gidilmediğini iddia ediyor. Netanyahu, İsrail’de son dönemde çıkan protestoları “ABD iç işlerimize karışıyor” diye yorumladı. Protestoların başlangıcını İsrail’de 2016’nın intikamı olarak görenler de var.

Demokratların 2024 seçimlerine kadar Netanyahu ile ilişkileri ne boyutta tutacağı ise merak konusu.

<< Önceki Haber Dünyayı sarsan büyük iddia: İsrail, ABD seçimlerine... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER