İstanbul'un uyuyan devleri

Tekstilkent, Giyimkent, Kuyumcukent ve Aykosan gibi, sektörleri aynı yerde toplamayı hedefleyen modern tesisler boş kaldı, binalar çürüyor

İstanbul'un uyuyan devleri

Eminönü'ndeki altın işleme atölyelerinden yayılan siyanür, Sultanhamam'daki tekstil dükkânlarının trafiği tıkaması, Gedikpaşa'daki ayakkabı imalathanelerinin çevreye zarar vermesi tartışıladursun, Tekstilkent, Giyimkent, Kuyumcukent gibi devasa ölçekli koooperatifler boş dükkânlarla hayalet gibi bekliyor. Piyasa değeri 4 milyar doları aşan dev tesislerde son durum şöyle: Kuyumcukent Yenibosna'da 186 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Kuyumcukent, birbirinden bağımsız iki bloktan oluşuyor. Atölyeler Bloku ve Mağazalar Bloku tüpgeçitlerle birbirine bağlanıyor. Kent 200 milyon dolara mal oldu. Kent içinde 30 milyon dolarlık atıksu arıtma tesisi var. Özellikle Eminönü'ndeki kuyumcu atölyelerinin çevreye bırakılan siyanür, sülfürik asit ve hidroklorik asitlerin verdiği zararlar göz önüne alındığında yatırımın önemi daha da anlaşılıyor. Kentin şu an için yüzde 30'u dolmuş durumda, 30 Haziran'a kadar yüzde 50'sinin dolması bekleniyor. 2007 sonunda ise yüzde 85 doluluk oranı hedefleniyor. Yedi katlı atölyeler bölümünde 1545 işyeri yer alıyor. Kuyumcu mağazalarında ise 734 işyeri var. Topbaş: Pahalı değil Geçtiğimiz günlerde Kuyumcukent'in açılışında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan "Buraya gelmezseniz suyunuzu, elektriğinizi keserim" diyerek işyeri sahiplerini uyarmıştı. İstanbul Büşyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise Kuyumcukent'le ilgili şunları söyledi: "Eminönü'nde 33 büyük kuyumcu var. Bunların dördü ruhsatlı 29'u ruhsatsız. Haklarında gereken işlemler yapılacak, talimatını verdik. Kuyumcukent'in çok pahalı olduğunu söşlemişlerdi, öyle olmadığını gördük. Oraya metro çalışmamız da var. 2007'de Bakırköy-Küçükçekmece-Avcılar hattımızın temelini atacağız." Giyimkent Yaklaşık 150 milyon dolara mal olan Giyimkent'in yatırım değeri 1 milyar dolar civarında. Esenler'de 500 bin metrekare alan üzerine yapılan kentte 2 bin 500 ünite var. Şimdiye kadar işyerlerinin ancak yüzde 30'u dolmuş, 2007'de yüzde 50 doluluğa yaklaşma hedefleniyor. Giyimkent'te müşterilerin gelebilmesi için piyasa yaratılması gerektiğini ifade eden Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çınar, hareketliliği sağlayacak 500 kişilik kütle olduğu takdirde piyasanın geleceğini iddia etti. Tarihi yarımadadaki perakende sektörüne talip olmadıklarını söyleyen Çınar şöyle konuştu: "Benim istediğim toptancılar. Toptan ticaret tarihi yarımadayı mahvediyor. UKOME kararıyla sabah yedi ile akşam sekiz arası yükleme yapmak yasak. Ama bu yasağı altı yere ufak ufak tabelalar asarak duyurursanız kimse uymaz tabii. Buradaki esnaf sıkıştırılıp Giyimkent'e yönlendirilmeli. Giyimkent'in altında geçen metronun İkitelli aksıyla Vezneciler-Habibler hattının kesiştiği noktaların 6 km.'lik güzergâhının öncelikli yapılmasını istiyoruz. Bu sayede Giyimkent ve Tekstilkent raylı sisteme bağlanmış olacak." Tekstilkent Esenler'deki Tekstilkent'in inşaatına, Eminönü, Sultanhamam ve Osmanbey tekstil piyasalarının yol açtığı altyapı yetersizliği, ulaşım ve nakliye güçlükleri, düzensiz yapılaşma, gibi sorunları ortadan kaldırmak amacıyla 20.12.1993'te başlandı. İçindeki 41 blokluk çarşı ve işhanı kısmen tamamlanmış. 44 katlı ikiz plazalar, beş yıldızlı otel bloku ve altı katlı otopark bloku yer alıyor. Toplam 927 bin metrekare alana kurulan komplekste, 4 bin 265 işyeri var. Atatürk Havalimanı'na 14 kilometre, şehir merkezine 16 kilometre mesafededeki Tekstilkent'in yönetim kurulu başkanı Atalay Şahinoğlu, kentin doluluk oranının yüzde 25'lerde olduğunu belirterek bahar dönemiyle birlikte bu oranın yüzde 50'lere çıkmasını umduklarını ifade ediyor. Şahinoğlu şehir içindeki firmaların Tekstilkent'e yönlendirilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını topun yerel yönetimlerde olduğunu söylüyor. Artık Suriçi'nde toptan ticaret ve küçük üretimin engellenmesi gerektiğini belirten Şahinoğlu, şöyle diyor: "Yöre belediyeleri uzun süre buraları gelir kaynağı gördüğü için yerinde kalmasını istedi. Örneğin Gedikpaşa bir dinamit deposu gibi. Onların İkitelli'de güzel kooperatif yeri var. Bir önceki başkan oraya taşınanları bile geri getirmek istedi. Tekstilkent'teki dükkânlardan 50-60 tanesi satılmadı. 1500 civarında işyeri dolu. Belediye gerekli inisiyatifi gösterirse bahara kadar yüzde 50 dolar." Aykosan İkitelli'de 340 bin metrekarelik alana kurulan 3 bin 600 atölye ve 360 dükkândan oluşan Aykosan'ın yüzde 40'ı dolmuş durumda. İçinde otel, cami, spor sahası gibi alanları olan Aykosan'ın muhasebe müdürü Ahmet Yurdagel, kentin dolması için merkezi ve yerel otoritelerden baskı beklediklerini ifade ederek, "Gedikpaşa'da sağlık şartalarına uymayan şekilde üretim yapılıyor. Esnaf piyasa orada diye buraya gelmeye çekiniyor" diye konuşuyor. Zorluk çekilse de İsteyince oluyor Benzerlerinden daha önce kurulup, ticarete açılan Perpa ve İstoç da uzun süre içindeki dükkanlarını doldurmak konusunda sıkıntı çekmiş. Bugün yüzde 90 doluluğa ulaşan bu kompleksler, tesislerin ulaşım imkanlarının kolaylaşması ve yoğun halkla ilişkiler çalışmalarıyla esnaflar için cazibe merkezi olmayı başarmış. Perpa Okmeydanı'nda 1989'da açılan Perpa'nın dolması yaklaşık sekiz yıl sürdü. 4 bin 280 firmanın bulunduğu Perpa'nın 20 bin çalışanı var. Perpa Yönetim Kurumu Başkanı Mithat Ünlü diğer kooperatiflerin sıkıntı çekmesini anlayabildiğini söyleyerek şöyle konuşuyor: Bu projelerin arasında ilk biten bizdik. Bütün problemleri ilk Perpa yaşadı. Esnaf bu tip yerlere taşınmak için zorlanmalı. Atatürk Sanayi Sitesi daha önce Dolapdere'deydi yerel yönetimler ruhsatlarını iptal etti. Mecburen Maslak'a gittiler. Buralara gelmeleri için cebri uygulamalar gerek. Perpa'yı çekim merkezi yapmak için zorlama yapmadık, tanıtım yapmaya çalıştık, haber olmak için elimizden geleni yaptık. Ortaya projeler koyduk. Kendilerini tanıtmaları gerek." İstoç Bağcılar'da 1 milyon 100 bin metrekare üzerine kurulan 7 bin 200 işyerinden oluşan İSTOÇ'un yüzde 95'i dolmuş durumda. 25 bin kişinin çalıştığı tesiste 34 işkolunda faaliyet gösteriliyor. İstoç Yönetim Kurulu Başkanı Nail Kemal Kemalbay İSTOÇ'a talebin çok fazla olduğunu belirterek bunun sebeplerini şöyle sıralıyor: "Eminönü'nden insanları buraya taşıdık. Ulaşımı kolaylaştırdık. Gelenlere özel muamele yaptık. Otobana çok yakınız. Diğerlerinden önce harekete geçmemiz burayı avantajlı yaptı. Anadolu'dan gelen biri her türlü ihtiyacını buradan karşılayabilir. Tahtakale ve Eminönü, Sultanhamam insanları geldi. O sıkışıklıktan kurtulup burada rahat rahat ticaret yapıyorlar. Belediye ve Valilik'ten sadece, ikinci el oto satanların buraya yönlendirilmesini isityoruz." RADİKAL
<< Önceki Haber İstanbul'un uyuyan devleri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER