Gannuşi: Bir taraf saraylarda, diğer taraf çadırlarda yaşamamalı


Eski Tunus Başbakanı ve Nahda Hareketi'nin lideri Raşid El Gannuşi, İslam'la ilişkili bir devlet başkanının halkına imparator gibi yaklaşmaması gerektiğini ifade etti. Gannuşi, "Alsında kendisi onlardan biri olarak mütevazi davranmalıdır. İslam'ın gerektirdiği devlet şartları içinde bu da vardır. Herkes eşit olmalı. Bir taraf açlıktan ölürken, öbür taraf gelir kaynaklarını harcamamalı. Bir taraf saraylarda yaşarken diğer taraf derme çatma çadırlarda yaşamamalı." dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Eğitim ve Kültür Komisyonu'nun düzenlediği 'Oku, Dinle ve Yaşa' programının bu ayki konuğu, eski Tunus Başbakanı ve Nahda Hareketi'nin lideri Raşid El Gannuşi oldu. Gannuşi'yi, Başkan Nail Olpak karşıladı. 'İslam Devletinde Kamusal özgürlükler' kitabını 25 yıl önce yazarken hapishanede olduğunu söyleyen Gannuşi, hakkaniyetin ve hakikatin hiç bir zaman saklanamayacağını belirtti.

Türkiye'de Pazar günü yapılan seçimleri hatırlatan Gannuşi, şunları söyledi: "Bu aynı zamanda İslam'ın, demokrasinin bir günüdür. Bu sadece Türkiye'nin değil bütün bölgeyi etkileyen bir gündür. Çünkü Türkiye'nin stratejik olarak Ortadoğu'da duruşu ve konumu bütün bölgeyi etkiliyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ve Türkiye'ye bir bütün olarak büyük saldırılar vardı. Bunlar çok büyük saldırılar ve algı operasyonlarıydı. Fakat Türkiye bunun farkına vardı. Diktatörlüğe karşı özellikle siz biliyorsunuz Ortadoğu'daki seçimler, sadece bir diktatör seçme amaçlıyken Türkiye'deki seçimler gerçekten bir cumhurbaşkanı seçme amaçlı yapılan seçimlerdi. Şimdi karşılaştırma yaptığımızda Ortadoğu'ya gelen diktatörlerle Türkiye'de başa gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimle gelmişken aradaki fark gerçekten barizdi. Bu çok açık bir mesaj vermekteydi. Recep Tayyip Erdoğan, demokrasiye bağlı bir adam olmakla beraber seçimlere son derece saygılı olduğunu göstermiş oldu. Ve dolayısıyla Türk milletini kendisini ve partisini ödüllendirdi. Türk lirasının bu seçimle beraber tekrar yükselişe geçtiğini gördünüz."

Türkiye'deki muhalefet partilerine gönderme yapan Gannuşi, "Böylece aslında geçen seçimlerden sonra muhalefet partilerinin bir sonuca varamaması ve sürekli şart koşması, kendilerini yüksek görmesi ve asla koalisyona yanaşmamasını Türk milleti de görmüş oldu. Arap ülkelerinin Pazar günü gerçekten sevinci ve gururu vardı. son senelerde hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Pazar günkü mutluluğum çok büyüktü. Arap baharı yaşayan Arap ülkeleri gerçekten büyük bir nefes aldı." ifadelerini kullandı.

'DEVLET BAŞKANI HALKINA İMPARATOR GİBİ DAVRANMAMALI'

Bir İslam ülkesi profili çizen Gannuşi, sözlerine şöyle devam etti: "Bir ülke ne kadar İslam'ın şartlarını yerine getirirse o kadar İslami olur. Aynı zamanda bu ekonomik özgürlük ve ekonomik adalettir. Fakirlerle zenginler arasında adalet olduğu kadar bu ülke demokratiktir ve özgürdür. Eğer zenginler çok fakirler azsa bir ülkede ya da tam tersiyse bunu tartışmak lazım. Çünkü herkesin eşit olması lazım. İslam dini adaleti, özgürlüğü, eşitliği gerektirir. İslam dini, bir başkanlık sisteminde olduğu zaman, İslam'la ilişkili olduğu zaman bir devlet başkanının halkına bir imparator gibi yaklaşmamasını gerektirir."

Devlet başkanının halktan biri olarak mütevazi olması gerektiğini söyleyen Gannuşi, "İslam'ın gerektirdiği devlet şartları içinde bu da vardır. Herkes eşit olmalı. Bir taraf açlıktan ölürken bir öbür taraf gelir kaynaklarını harcamamalı. Bir taraf saraylarda yaşarken diğer taraf derme çatma çadırlarda yaşamamalı. Bunun için insanlar adalet yolunda ilerlemeli. Herkes eşit olmasa bile eşitlik adına atılan adımlar fazla olmalı." dedi. Söyleşi sonrasında MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, Gannuşi'ye katılımı için plaket verdi.
CİHAN
<< Önceki Haber Gannuşi: Bir taraf saraylarda, diğer taraf çadırlarda... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER