'Baba' mesleğini sürdürüyorlar

Evladın ebeveynine olan benzerliği eğer “iyi” olanı temsil ediyorsa çoğu zaman göğüs kabartır. “Babasının oğlu / kızı” , “anasının oğlu / kızı” gibi tabirler tam da bu tür durumlarda dillerde yer bulu

'Baba' mesleğini sürdürüyorlar

“Baba” kavramı yeraltı dünyasındaki anlamıyla bütünleştiğinde ise daha farklı bir tablo çıkıyor ortaya. Yeraltı olarak tabir edilen dünya, babalarının açtığı yolda ilerleyen yeni baba adayları ile dolu. Bazılarının isimleri henüz tam olarak duyulmasa da babalarından kendilerine kalan korku sermayesinin üzerinde sağlam adımlarla yürüyorlar. Hem de fiyakalı kıyafetleri, briyantinli saçları ve pahalı zevkleriyle. Yeşil’in oğlu olarak adını duyuran Murat Yıldırım onlardan biri. Dündar Kılıç’ın torunu İsmail Onur Özbizerdik, Karagümrük çetesinin lideri Nuriş lakaplı Nuri Ergin’in oğlu Nurettin Ergin, Kürt İdris lakaplı İdris Özbir’in oğulları Doğan ve Ali Özbir, Lale operasyonunda gözaltına alınan Sedat Şahin’in oğlu Serkan Şahin, henüz ismini duyuramamış diğerleri ve yeni hanım ağa adayları. Onlardan biri de 16 yaşındaki S.P. SANA ‘BABA’ DİYEBİLİR MİYİM OĞLUM! Meşhur Godfather üçlemesinin sonuncusu “Ne kadar güçlü olursanız olun kadere karşı koyamazsınız” sloganı ile başlar. Carleone ailesi 1979 yılına gelmiştir ve hükmettikleri paralar milyar dolarları geçmiştir artık. Baba Carleone, mirasçılarına legal işler ve meşru yaşamlar bırakma telaşına girmiştir. Ancak kendi elleriyle inşa ettikleri “kader” geçit vermez ideallerine. “Su testisi su yolunda kırılır” öngörüsü bir kez daha haklı çıkarır kendisini, çocuklar babalarının kaderlerini yaşamaya devam eder. Zira, ebeveynden evlada kalan hayat kalıntıları çoğu zaman reddi miras hükmünün dışındadır. Çocuk, içerisinde yetiştiği ailenin/çevrenin değer yargıları ile yön verir hayatına. Murat Yıldırım, İsmail Onur Özbizerdik, Nurettin Ergin, Serkan Şahin, S.P. bu durumun birer örneği. Geçtiğimiz günlerde polisin düzenlediği operasyonla yakalanan Murat Yıldırım “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın oğluydu. Kalkıştığı yasadışı işlerde referans olarak babasını göstermişti. Onun gibi babalarının izinden giderek yol tozutan başka isimler de var. Halen cezaevinde bulunan mafya babası Alaattin Çakıcı’nın üvey oğlu ve ölen silah kaçakçısı Dündar Kılıç’ın torunu İsmail Onur Özbizerdik, Karagümrük çetesinin lideri Nuri Ergin’in oğlu Nurettin Ergin, Lale Operasyonu’nda gözaltına alınan Sedat Şahin’in oğlu Serkan Şahin’in isimleri genç yaşlarına rağmen birçok polis dosyasında bulunuyor. Geçtiğimiz ay iki kıza kurşun yağdırıp yaralayan lise ikinci sınıf öğrencisi S.P. (16) İstanbul Organize polisinin Sedat Şahin’e karşı düzenlediği operasyonda gözaltına alınan İbrahim Paksen’in kızıydı. S.P’nin yaraladığı S.S. (19) ise Susurluk skandalında adı sıkça anılan Ali Fevzi Bir’in bir adamının yeğeniydi. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme geldi. Polisin Beşiktaş’ta bir eve düzenlediği baskında oğlu Murat Yıldırım (27) adamlarıyla birlikte yakalandı. Baba Yeşil ise iddialara göre operasyondan hemen önce evden ayrılmış ve yakalanamamıştı. Oğlu Murat Yıldırım’ın hakkındaki iddialarla oluşturulan suç dosyası ise oldukça kabarık. Dahası, Murat Yıldırım’ın emniyetteki dosyasında “Babamın selamı var” sihirli sözcüğü ile racon kesip haraç aldığı iddiaları yer alıyor. Murat Yıldırım ilk kez 1998 yılında, Ankara’da gözaltına alındığında daha 18 yaşındaydı. Sabaha karşı genel arama yapan polis arabasında silah ele geçirmişti. Murat Yıldırım’ın yanında ise soyadı çok tanıdık gelecek bir isim olan Adem Özbay vardı. Özbay soyadını Abdullah Çatlı da sahte kimliklerinde kullanmıştı. Adem Özbay, polisteki sorgusunda silahın kendisine ait olduğunu söyledi ve serbest bırakıldılar. İddiaya göre Murat babasının gözetimi altındaydı. Onun kanatları altında “alem”in yolunu yordamını öğreniyordu. Murat Yıldırım adını daha sonra eski MİT’çi Mehmet Eymür gündeme getirdi. Eymür’ün iddialarına göre Yeşil’in oğlu kendisiyle irtibata geçmiş ve babasının yaşayıp yaşamadığını soruyordu. Murat Yıldırım, bu konuda Eymür’den ne cevap aldı bilinmez; ama birilerine babasından selam götürdüğüne göre çok da karamsar olmamak gerekir. Yıldırım adı 2005’te Kadıköy’de sigorta acentesi sahibi Habib Durmuş’un ayaklarından vurulması olayında yeniden gündeme geldi. Durmuş polisteki ifadesinde kendisinden “Yeşil” selamıyla haraç istendiğini söylüyordu. Hakkında arama emri bulunan oğul Yıldırım, geçtiğimiz günlerde polis operasyonu ile yakalandı. Yıldırım adliye çıkarılırken giydiği “yeşil” montla kendi kimliği ve ait olduğu dünya açısından bir yerlere mesaj veriyor olabilir miydi? Yoksa yeşil renkli asker stili mont sadece bir tesadüf müydü? NURİŞLERİN VELİAHTI! Karagümrük Çetesi olarak bilinen Nuriş kardeşlerden Nuri Ergin’in oğlu Nurettin Ergin de henüz 20’li yaşların başında. Babası ve amcaları hapiste. Kendisi ise sık sık cezaevlerinin kapısında ve babası adliyeye götürülürken boy gösteriyor. Oğul Ergin en son 2004’te babası Nuri Ergin’in, popçu Serdar Ortaç’ın vurulması için oğlu Nurettin Ergin’e talimat verdiği iddiasıyla gündeme geldi. Polis tarafından 05.03.2004 tarihinde haraç ve yaralama suçlarından gözaltına alınan Nurettin Ergin emniyetteki sorgusunda, “Babam, Serdar Ortaç ile Mehmet Ali Erbil’in sağda solda çok laubali konuştuklarını, onlara bir ders vermem gerektiğini söyledi.” diyordu. Çocuğunu bakkala gönderir gibi adam vurmaya gönderen bir babanın oğlu olması onun hayatta nasıl bir yol çizeceğinin de özetiydi. Nurettin’in babasından aldığı bu nasihatler onun yolunu sık sık emniyet birimleri ile kesiştirdi. Babasının 2000 yılındaki hapishanede rehin alma olayında gazetecilerin karşısında savurduğu tehditlerle kimin oğlu olduğunu ilan ediyordu. Nurettin Ergin, sık sık “Herkesi öldürürüm” diye tehditler savururken babası, “Bir şey yapma, dikkatli ol.” diyordu. ÜVEY BABASININ İZİNDE! İsmail Onur Özbizerdik ise henüz 24 yaşında. Ünlü babalardan Dündar Kılıç’ın torunu. Halen hapiste olan Alaattin Çakıcı’nın ise üvey oğlu. Annesi Uğur Kılıç da babası Dündar Kılıç’ın izinden giden bir hanım ağaydı. Baba Dündar Kılıç, kızı için “Ne yaptıysam da kızımı karanlık yollarda yürümekten alıkoyamadım.” ifadesini kullanmıştı yıllar önce. Uğur Kılıç’ın, oğlu Onur konusundaki tutumu ise daha farklıydı. Çocuğunun “âlemde” en güçlü olacak şekilde yetişip Kılıç ailesinin misyonunu üstlenmesini istiyordu. 21 Mayıs 1991’de Uğur Kılıç ile Alaattin Çakıcı evlendiklerinde Onur henüz 9 yaşındaydı. Annesinin de telkinleri ile üvey babasıyla kısa zamanda yakınlaştı. Kendisine artık üvey babasını rol model olarak seçmişti. Bir ara harçlıklarını biriktirip babasına zırhlı bir araba bile hediye etti. Henüz 12 yaşında bir çocukken üvey babası için alacağı arabanın zırhlı olması gerektiğini bilecek kadar yaşadığı çevreyi de özümsemişti. Ancak Uğur Kılıç ile Alaattin Çakıcı’nın evlilikleri uzun sürmedi. Çift, 4 Kasım 1994’te tek celsede boşandı. Onur’un hayatında büyük travmalar meydana getirecek olaylar da bu boşanmadan sonra yaşandı. Anne Uğur Kılıç 25 Ocak 1995’te Uludağ’da tatilde iken Çakıcı’nın tuttuğu tetikçi Abdurrahman Keskin tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Annesi öldürüldüğünde henüz 13 yaşında olan Onur az ilerisindeydi ve annesine doğru yürüyordu. Onur Özbizerdik’in tercih edeceği yol bu olaydan sonra daha da keskinleşiyordu. 1998’de 16 yaşında iken park yeri için tartıştığı bir vatandaşı bacağından yaraladı. Bir yıl sonra ise polis aramasında, üzerinde tabanca bulundu. Onur Özbizerdik en son, Alaattin Çakıcı’nın kardeşi Gencay Çakıcı’yı vurmaya azmettirmekten dolayı tutuklandı. Onur, idealini her mahkeme kapısında kendisine yönelen kameralara haykırıyordu. Annesinin intikamını almak hayallerinin en merkezi yerine taht kurmuştu. BABASININ KIZI! Halen cezaevinde bulunan Sedat Şahin’in oğlu Serkan Şahin ise geçtiğimiz yıl düzenlenen Lale Operasyonu kapsamında gözaltına alındı. Sedat Şahin’in adı geçtiğimiz ay bir başka adamının adıyla da gündeme geldi. Şahin’in adamlarından ve Lale Operasyonu’nda gözaltına alınan isimlerden biri olan İbrahim Paksen’in 16 yaşındaki kızı internette tartıştığı iki kişi ile gece yarısı buluşup tabanca ile bacaklarından vurdu. Paksen’in kızı S.P.’nin yaraladığı kızlardan S.S. de bir başka mafya üyesinin yeğeniydi. Baba Paksen’in kızının davranışı ile ilgili yaptığı açıklama, yoruma gerek bırakmayacak nitelikteydi. Kendisiyle görüştüğümüzde kızının yaptıkları için, “Bizim bir örfümüz, âdetimiz, milli kültürümüz var. Kızıma ağır küfürler edilmiş, tehdit etmişler, o da karşılarına çıkmış. Kızım bugün olsa yine aynısını yaparım, diyor.” ifadelerinde bulunuyordu. Babasının anlatımlarına göre S.P. daha 12 yaşında iken silah ediniyor. Kadıköy’de av malzemeleri satan bir dükkandan aldığı kurusıkı tabancayı iki yıl önce namlusunu değiştirterek ateşli silaha dönüştürüyor. S.P.’nin iki kişiyi yaraladığı olay gece yarısından sonra gerçekleşti. Gece saat 00.30 sularında tek başına buluşma yerine gidip iki kişiyi vurduktan sonra, babasını arıyor. ‘BU ÇOCUKLARDAKİ KİŞİLİK BOZUKLUĞU NORMAL’ Celal Bayar Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlkin İçelli: “Çocukların anne babadan alacağı şeyler kişilik şekillenmesinde temel taşlar hükmündedir. Yeraltı olarak tabir edilen bir yaşam biçimini seçmiş kişilerde birtakım kişilik bozuklukları görülmesi muhakkak. Bu sorunlar dolayısıyla bu tür kişilerin çocuklarını da etkiler. Doğduğu anda babasında silah gören bir çocuğun silahlara bakış açısı normal olmaz. Yani silah kullanan bir anne veya baba çocukları için bu durumu normalleştirebilir. Bir de tabii medya, toplum gibi çevresel etkenlerin rolünü de göz ardı etmemek lazım. Bugün medyada bu tür gayri meşru hayatlar adeta özendiriliyor.” TURKUAZ
<< Önceki Haber 'Baba' mesleğini sürdürüyorlar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER