Ergenekon davasında biz de savcıyız !

Başbakan Erdoğan, Ergenekon davasının avukatı olduğunu ilan eden Baykal'a yine sert çıktı. Erdoğan, "Biz de millet adına savcıyız" dedi.

Ergenekon davasında biz de savcıyız !

CANLI İZLEDİNİZ Baykal'ın 'Ergenekon'un savcısı Başbakan ise avukatı da benim' sözüne ilk kez cevap veren Başbakan Erdoğan, "Demokratik istikrar sürdükçe, Türkiye'nin şahlanışı kimse durduramaz. Demokrasi güçlendikçe, karanlık oyunlar boşa çıkacaktır. Türkiye demokrasiden asla geri adım atmayacaktır. Vicdan sahibi kimse, ülkenin karanlık koridorlarına göz yummayacaktır. Siyaset kurumuna da en az diğer kurumlar kadar hassasiyet göstermemiz lazım. Siyaset kurumsallaşmadan, demokrasi kurumsallaşamaz. Türkiye yıllarca, siyaset dışı müdahalelerinin faturasını ödemiştir. Anamuhalefetin illegal örgütlerin avukatlığına soyunması, hukuka ve demokrasi adına üzüntü verici. Kim kimlerin avukatlığına soyunmuş? Milletimiz görüyor. Bize, tanımlamadığımız halde savcılık görevi yüklemiş. Savcılık millet adına olur. Hakkı savunmakla olur. Evet, bu anlamda savcıyım." Erdoğan'ın konuşmasından satır başları AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özellikle AK Parti kadrosunun milletle kader birliği bulunduğunu belirterek, ''Bu birlikteliğini bozmak isteyenler, her şeyden önce kendi sorunlarını, millet nezdinde düştükleri o büyük meşruiyet krizini gözden geçirmeleri gerekir'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin özellikle grup toplantılarının; sadece Türkiye'nin ihtiyaçlarının, bu ihtiyaçların nasıl giderileceğinin konuşulduğu, paylaşıldığı bir zemin olduğunu söyledi. AK Parti grubunun gündeminin, her zaman milletin gerçek gündemi olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ulusal ve uluslararası çıkarlarımızı geliştirmek için yaptığımız çalışmalardır bunlar. Türkiye'nin sevinçlerini büyütmek, Türkiye'nin saygınlığını artırmak, Türkiye'nin imkan ve kaynaklarını zenginleştirmek, geliştirmek için gece gündüz, yaz kış demeden çalışan, ülkesine hizmete kendisini adamış bir kadrodur, bu kadro. Özellikle bu kadronun milletimizle kader birliği vardır. Bu birlikteliğini bozmak isteyenler, her şeyden önce kendi sorunlarını, millet nezdinde düştükleri o büyük meşruiyet krizini gözden geçirmeleri gerekir. Meşruiyet krizinden kurtulmak için yanlış üstüne yanlış yapanlar, bu ülkenin bahtını açan, ufkunu ağartan AK Parti'ye kara çalmaya çalışarak, aralarındaki mesafeyi sürekli olarak her gün daha fazla açtıklarının farkına varamıyorlar. Defalarca tecrübe edilmiştir ki ''ak'' olana 'kara' deme siyaseti tutmamış, millet nezdinde, milletin vicdanında makes (yansıma) bulmamıştır, bulmayacaktır. Bizim bütün eylemlerimiz, bütün fiillerimiz, bütün icraatımız her gün, her an milletimizin şaşmaz terazisinde ölçülüyor, biçiliyor, tartılıyor. Şartlar ne olursa olsun, her zeminde, her fırsatta ülkemizin hukukunu savunmaya çalıştıkça, gözümüzü ülkemizin bütünlüğünden, gelecek ideallerinden ayırmadıkça, gerilimi artırma çabaları, gerçek gündemi saptırma gayretleri boşa çıkıyor.' AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti'yi uluslararası güçlerle işbirliği halinde gösterme gayreti içerisinde olanlar, sadece bir iftira kampanyasının figüranlarıdır. Dünya nezdinde Türkiye'yi küçük düşürmek için kasıtlı bir hesap içinde olanlar, Türkiye'den dünyaya bir kaos fotoğrafı vererek, bu yolla kendilerine alan açılacağını düşünüyorlarsa bilsinler ki büyük bir hüsran içindedirler'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin güven ve istikrarını değil, sadece belli bir zümrenin siyasi menfaatlerini düşünerek hareket edenler, maskeleriyle birlikte deşifre oluyorlar'' diye konuştu. Daha önce de defalarca söylediğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir kez daha söylüyoruz; Türkiye ağırlıklarından kurtuldukça, Türkiye bu maskelerden arındıkça, demokratik istikrar ve güven muhkem hale geldikçe Türkiye'nin şahlanışını kimse durdurmaya muktedir olamaz. Geçtiğimiz hafta daha evvel defalarca sahnelenen kirli oyun, bir kez daha sahnelenmek istendi. İstanbul'da huzur ve istikrarımıza yönelik, alçak bir saldırıyla hain bir terör eylemiyle bir kez daha sarsıldık, üzüldük. 3 polisimizin şahadetiyle yüreklerimiz yandı. Ama bu menfur saldırıyı gerçekleştiren o karanlık eller, karanlık senaryoları içinde boğuldular. Bu menfur saldırıda kahramanca mücadele ederek şehit olan polis kardeşlerimize, yavrularımıza bir kaz daha Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağolsun diyorum. Biz, birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece bu tür terörist eylemler, şüphesiz ki akamete uğramaya mahkum olacaktır. İnanıyorum ki demokrasiyle güçlenen bu ülke, bütün direncini yeniden toplayarak başta siyaset kurumu olmak üzere, bütün kurumlarımızın duyarlı çalışmalarıyla oynan oyunları bertaraf edecek güce milletimiz sahiptir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.'' GÜVEN VE İSTİKRAR Türkiye Cumhuriyeti'nin, modern dünya ile birlikte medeniyet yürüyüşünü sürdürme kararında olan, demokrasi tecrübesi hiç de küçümsenemeyecek büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Çalkantılı bir bölgede, barış ve istikrar unsuru olan Türkiye, gelişme ve kalkınma sürecini aynı kararlılıkla aynı hızla, asla herhangi bir kesintiye uğramadan, bu ülkenin demokrasiye bir pamuk ipliği ile bağlı olmadığını göstermek suretiyle hesapları boşa çıkartacaktır. Birlik ve beraberliğini korudukça, asıl gücünü daha iyi fark eden aziz milletimiz, bu ülkede emniyet içinde, güven ve istikrar içinde sonsuzadek yaşayacaktır. Kimse endişe içinde olmasın; Türkiye demokrasiden, hukuk devletinden, evrensel insan haklarında geriye doğru tek bir adım atmayacaktır. Dünya nezdinde Türkiye'yi küçük düşürmek için kasıtlı bir hesap içinde olanlar, Türkiye'den dünyaya bir kaos fotoğrafı vererek, bu yolla kendilerine alan açılacağını düşünüyorlarsa bilsinler ki büyük bir hüsran içindedirler. AK parti'yi uluslararası güçlerle işbirliği halinde gösterme gayreti içerisinde olanlar, sadece bir iftira kampanyasının figüranlarıdır. Bunu da gayet iyi bilsinler. 5,5 yıl önce Türkiye neredeydi bugün nerede? 5,5 yıl önce gündemi belirlenen bir Türkiye vardı, bugünse dünyada gündem belirleyen ülkeler arasında olan bir Türkiye var. 5,5 yıl önce milli geliri, GSYH'sı 1 olan Türkiye vardı, bugünse 3 olan Türkiye var. Aş bu kadar büyüdü, ekmek bu kadar büyüdü. İşbirliği içerisinde olan Türkiye bu mu? Ve bunu hiç bir zaman belli bir zemine oturtamayan acizler, bu ifadelerde Türkiye'ye yaklaşım içerisinde oluyorlar. Hiçbir zaman şu andaki AK Parti iktidarı, Türkiye'nin çıkarlarının, menfaatlerinin pazarlığı girişiminde bulunmamıştır. Tam aksine 'Türkiye'ye dünyadaki bu ilişkiler içerisinde acaba daha büyük bir zemini nasıl oluştururuz' bunun gayreti içerisinde olmuştur.''
<< Önceki Haber Ergenekon davasında biz de savcıyız ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER