Gül: Aslında en doğru metotdur

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Eğer önemli konularınızı tartışmazsanız, saklarsanız, görmezlikten gelirseniz bunlar ilerde daha büyük kronik şekilde ortaya çıkar. Problemleri kronikleştirmeden halletmek, çözmek, onları küçültmek, minimize etmek, yok edemeseniz bile bu, aslında en doğru metotdur'' dedi.

Gül: Aslında en doğru metotdur

Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'nde iş ve meslek örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmaya, İstanbul'daki sel felaketini hatırlatarak başladı. Hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Gül, büyük bir acı yaşandığını söyledi. Gül, şehit olan askerlere de rahmet diledi. ''Ülkemizin gelişmesine ve güçlenmesine önemli katkılarda bulunan siz kıymetli misafirlerimizle bu güzel iftar yemeği vesilesiyle yeniden bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum'' diyen Gül, iş ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin görüşlerine önem verdiğini, çalışmalarını ve hazırlattıkları kapsamlı raporları yakından takip ettiğini, söz konusu raporlardan yararlanmak için gayret gösterdiğini söyledi. İş ve meslek örgütlerinin sadece kendi alanlarıyla değil Türkiye'nin genelini ilgilendiren konularla ilgili gayret gösterdiğini, çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, ''Böyle dinamik bir gücümüz olduğu için, meslek örgütlerimiz ülkenin tüm sorunlarına sorumlulukla ve duyarlılıkla yaklaştığı için de ayrıca mutluluk duyuyorum'' dedi. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sizler hem ülkemizin gelişmesine, hem toplumun nabzını tutarak sorunlarımızın çözümüne katkıda bulunuyorsunuz. Başarılı çalışmalara imza atarak hepimizi gururlandırıyorsunuz. Sosyal sorumluluk bilinciyle ciddi projeleri hayata geçiriyor, vatandaşlarımıza güzel imkanlar sunuyorsunuz. Tüm bu çalışmalar ülkemizin gücüne güç katıyor. Demokratikleşme sürecimizi daha da hızlandırıyor ve derinleştiriyor. Meslek örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin varlığı ülkemizin modernleşmesinin ve dinamizminin önemli göstergesidir. Türkiye hızla gelişen bir ülke olarak gerek Avrupa'da gerek dünyada sayılı ekonomiler arasında yer almakta. Türkiye gerçekten sadece bölgesinde değil, tüm dünyada dikkati çeken ve herkesin yakından takip etmeye başladığı bir ülke haline gelmektedir. Bu tabii kolay olmamaktadır, herkes büyük bir gayret sarf etmektedir. Bir taraftan devlet, diğer taraftan da iş dünyası, üretimin gücünü oluşturan tüm aktörler, sivil toplum örgütleri el ele bu çalışmayı yapmakta ve Türkiye ciddi adımlar atmaktadır.'' 'KRİZDEN ÇIKARKEN...' Küresel krizin etkilerinin hemen her ülkede hissedildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, tüm kesimlerin bilinçli ve sorumlu davranması, çözüm için gayret göstermesinin Türkiye'de krizin etkilerinin asgari seviyede kalmasına önemli katkı sağladığını vurguladı. Dünyada ekonomik krizden çıkışın işaretlerinin gelmeye başladığını söyleyen Gül, ''Eminim ki Türkiye bu süreci en hızlı atlatan ülkelerden biri olacaktır'' dedi. Geçmiş tecrübeler gözden geçirildiğinde krizlerden çıkarken beklenmedik olaylarla karşılaşıldığının görüleceğini ifade eden Gül, ham madde ürünlerinde ani artış yaşanabildiğini, fiyat artışlarının ve dengeleri değiştiren unsurların ortaya çıkabildiğini kaydetti. Bu tür konularda hazırlıklı olmak gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, ''Krizden çıkıyoruz diye bir memnuniyet havası içinde olunursa, krizden çıkışın yönetilmesinde eğer fırsatlar iyi değerlendirilmez, dikkatli olunmazsa o zaman onun da ayrı bir acısı çekilir. O bakımdan inanıyorum ki, Hükümetle, devletin ilgili, sorumlu bölümleriyle, ekonomiden sorumlu bakanlarla özellikle siz meslek örgütlerinin, değerli derneklerin başkanları, tecrübeli iş adamlarımız yine yakın bir istişare içinde olursanız bunun çok değerli olacağına inanıyorum. Bu düşüncelerimi her platformda Hükümet'in yetkilileriyle paylaşıyorum'' diye konuştu. Türkiye'nin daha da ileri gideceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bir taraftan demokrasi ve hukukun temel ilkeleri güçlendirilirken diğer taraftan ekonominin de güçleneceğini, çalışan, üreten, istihdam ve katma değer yaratan tüm kesimlerin ve vatandaşların refah seviyesinin yükseltileceğini söyledi. Öngörülebilirlik, hukukun üstünlüğü, kuralların herkes için objektif bir şekilde geçerli olmasının iş dünyasının temelini oluşturduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, bunların olmadığı yerde iş dünyasının, başarının olmasının da mümkün olmayacağını kaydetti. Gül, ''Bu konular hepimizin, hala ülkemizin noksanlıkları. Bunları giderecek, güçlendirecek, derinleştirecek tedbirleri hep beraber almamız gerekmektedir'' dedi. 'ÖZ GÜVENİMİZİ KORURSAK MARJİNAL GRUPLAR TEHDİT OLMAZ' ''Güncel meseleler ve tartışmalar konusundaki fikirlerini de paylaşmak istediğini'' belirten Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi: ''Açık bir toplumda, çoğulcu bir ülkede, bugünkü tartışmalar olacaktır. Bu tartışmalar açıklıkla, serbestlikle, iyi niyetle tartışıldığında muhakkak ki fayda çıkacaktır. Önemli olan şey bunları bir öz güven içinde konuşabilmek, tartışabilmektir. Eğer, önemli konularınızı tartışmazsanız, saklarsanız, görmezlikten gelirseniz bunlar ilerde daha büyük kronik şekilde ortaya çıkar. Problemleri kronikleştirmeden halletmek, çözmek, onları küçültmek, minimize etmek, yok edemeseniz bile bu aslında en doğru metotdur. Bugün biz görmeyiz, ama bizden sonrakiler daha büyük bir şekilde karşılaşırlar. O bakımdan bu konuların bugün toplum içerisinde açıkça konuşulmasından, tartışılmasından ben hiç çekinmiyorum, tam tersine bu bizim öz güvenimizi, gücümüzü gösteriyor.'' Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye olarak bütün enerjinin, bütün kabiliyetin hedeflerin gerçekleştirilmesine verilmesi gerekliliği üzerinde durarak konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Burada şunu bir kez daha tekrarlamak isterim; Bütün farklılıklarımızı zenginlik olarak görüp, aramızdaki kardeşlik duygularımızı, beraberlik duygularımızı, Türkiye Cumhuriyeti'ne olan aidiyet duygularımızı çok daha güçlendirip, bütün enerjimizi halkımızın mutluluğunu artırmaya harcamamız lazım. Türkiye küçük bir ülke olsa belki bunlara gerek olmayabilir. Sadece Trakya'dan ibaret olsa, sadece İç Anadolu'dan ibaret olsa. Türkiye büyük bir ülke. 70 milyonluk bir nüfus. Her köşesi birbirinden ayrı zenginlikler ihtiva etmekte. Farklı kültürlerimiz, sosyolojik yapılarımız, zenginliklerimiz var. Nihayetinde koskoca bir imparatorluğun devamı olan bir Cumhuriyetiz biz. Böyle bir ülkenin tabii ki farklılıkları olacaktır. Bu farklılıklar çok daha uç farklılıklar da olabilirdi açıkçası. Bugün ortak paydalar çok sağlamdır. Bütün bu farklılıkları hep zenginlik, bu ülkenin önemli değerleri olarak görüp, ama herkesi de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla gurur duyan, onur duyan, gönlünden bu ülkenin vatandaşıyım diye memleketine aidiyet duygusunu güçlendiren bir kardeşliği, muhabbeti, sevgiyi muhakkak gerçekleştirmemiz gerekmektedir. Marjinal söylemler olabilir, marjinal guruplar olabilir. 70 milyon içerisinde olacaktır da çoğulculuğun bir gereği olarak. Öz güvenimizi koruduğumuz sürece o marjinal grupların Türkiye'ye hiçbir tehdidi olmayacaktır. Ülkemizde ekonomik kalkınma açısından, soysal gelişmişlik açısından, bölgeler arasında maalesef farklılıklar da vardır. Onun için gelir dağılımındaki dengesizlikleri gidermek, kalkınma seviyelerindeki dengesizlikleri gidermek de yine en öncelikli görevlerimizden birisi olmalıdır. Bununla birlikte, devletin yatırımlarına ilaveten özellikle eğitim ve sağlık alanındaki yatırımların devam etmesi, vatandaşlarımızın mutluluğu, gelecek nesillerin en iyi şekilde yetişmesi bakımından da elzemdir. Bu konuda sizlerin de her zaman olduğu gibi katkılarınızı artırarak devam ettireceğinize inanıyorum.'' ''YURT DIŞINDAKİ TÜRK İŞ ADAMLARININ BAŞARILARIYLA DA GURUR DUYUYORUM'' İş ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin sadece vergi ödemediğini aynı zamanda okul, hastane yaptırarak sosyal içerikli katkılarda da bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Gül, bunun sosyal faaliyetlerde, çocukların eğitimi konusunda da görüldüğünü dile getirdi. Sadece Türkiye'deki değil yurt dışındaki Türk iş adamlarının başarılarını görmekten de büyük gurur duyduğunu ifade eden Gül, ''Bundan daha büyük gurur, heyecan ve onur veren şey olmaz. Gittiğiniz bir ülkede, o ülkenin övündüğü bir eseri Türklerin yapması, onların orada başarılı olması, binlerce Türk işçisinin, mühendisinin, teknisyeninin çalışıyor olması, bunlar da tabii bizim için çok büyük bir prestijdir'' dedi. Cumhurbaşkanı olduktan sonra çalışma hayatının temsilcileri, sendikalar, iş veren, işçi ve memur sendikalarının, dernek ve odaların temsilcileriyle iftar yemeklerinde bir araya geldiğini hatırlatan Gül, bunun geleneksel hale geldiğini belirterek, katılımlarından dolayı konuklarına teşekkür etti. Çankaya Köşkü'ndeki yemeğe, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD), Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Dış Ekonomik İşler Kurulu (DEİK), Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) ve Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) temsilcilerinden oluşan yaklaşık 160 kişilik davetli grubu katıldı.
<< Önceki Haber Gül: Aslında en doğru metotdur Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER