Köprüler sağlam, viyadükler sorunlu

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Minneapolis şehrindeki Mississippi Nehri'nin üzerindeki köprünün çökmesinin ardından gözler İstanbul'daki köprülere çevrildi.

Köprüler sağlam, viyadükler sorunlu

Uzmanlar, Boğaz köprülerinin sağlam olduğunu, viyadüklerin ise bakımdan geçirilmesi gerektiğini dile getiriyor. Karayolları yetkilileri de muhtemel bir İstanbul depreminde, şehirde en son yıkılacak yapıların Boğaz köprüleri olduğunu belirtiyor. ABD'nin Minnesota eyaletinde 40 yıllık köprü geçtiğimiz perşembe günü onarım sırasında üzerinde bulunan yaklaşık 50 otomobil ve kamyonla birlikte çökmüş, 4 kişi hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından Türkiye'de Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan 34 yıllık Boğaziçi Köprüsü ile 19 yıllık Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün durumu tartışılmaya başlandı. Ocak 2004'te Boğaziçi Köprüsü'nün bir halatı kopmuş, olayın ardından 'Köprülerde metal yorgunluğu olabilir.' şeklinde değerlendirmeler yapılmıştı. Bunun üzerine köprü ve viyadüklerde incelemeler yapılarak sağlamlığı test edildi. Uzmanlar, incelemelerin ardından Boğaz köprülerinin dayanıklı, bazı viyadük ile köprü girişlerinin yapısal olarak zayıf olduğu yönünde rapor hazırladı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Deprem Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, her iki asma köprünün de yapısal olarak incelendiğini kaydederken, "Boğaz köprüleri oldukça dayanıklı. İstanbul'da olabilecek muhtemel bir depremi hasarsız atlatabilecek durumdalar." ifadelerini kullandı. Köprülerin bakımlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdik, sağlamlığı tartışılan viyadükler için bazı tedbirler alındığını dile getirdi. Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü yetkilileri ise Boğaz köprüleri hakkında şu görüşleri dile getirdi: "Boğaz köprüleri İstanbul'daki muhtemel bir depremde en son yıkılacak yapılardır." Köprüler sensörlerle izlenmeli Ulusal Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da, büyük yapıların son derece dayanıklı olması gerektiğine dikkat çekerek, "Türkiye bir deprem ülkesi olduğundan büyük mühendislik yapılarına önem vermek zorunda. Bu yapılar köprü, viyadük, baraj ve gökdelenler. Bunlar için özel şartnameler, yönetmelikler ve mühendislik uygulamaları gerekiyor." şeklinde konuşuyor. Türkiye'de özellikle 1999 depreminden sonra yapıların ciddi biçimde incelendiğini hatırlatan Eyidoğan şunları kaydediyor: "Bu incelemelerde görüldü ki birçok viyadük ve köprü girişi olası bir Marmara depremine dayanacak güçte değil. Bunlar programa alındı. Güçlendirme faaliyetleri yapıldı. Bir deprem ülkesinde bu yapılar yeterince dayanıklı yapılmamış. Viyadüğe baktığınız zaman mühendislik hataları veya malzeme problemleri zaten belli oluyor. Bu viyadüklerin tekrar güçlendirmeye alınması, bunların sağlam yapılmadığını gösteriyor." Eyidoğan, büyük yapıların deprem cihazları ile teçhiz edilerek davranışlarının sürekli izlenmesi gerektiğini de vurguladı. Eyidoğan, "Birçok ülkede bu yapılara kuvvetli hareket sismografları ve çeşitli sensörlerin yerleştirildiğini görüyoruz. Türkiye'de birçok barajda, viyadükte, köprüde ve büyük yapıda bu tür sismograflar ve kayıtçılar maalesef yok. Bu nedenle barajların deprem sırasındaki davranışlarını bilemiyoruz. 500'e yakın baraj arasında teçhiz edilmiş olanların sayısı 10'u geçmez." diyor. İçi boş çelikten yapılan Boğaz köprüleri rüzgârla sallanıyor 1973 yılında yapılan asma köprülerin mimarisi ile bügünküler aynı. Boğaz köprüleri içi boş çelikten yapıldı. Farklı yerlerden esen rüzgârlar ve ağırlık gibi etkenlerden dolayı sürekli sallanıyor. Dinamik bir yapıya sahip olan köprüler, sallanmazsa kırılıp çökebilir. Yol ve köprü bacakları da çelik ile destekleniyor. 'Kule' olarak adlandırılan köprü bacaklarına daha sağlam olması için çelik ilave ediliyor. Kapasitenin üzerinde araç geçişi olmasına rağmen zarar görmüyor. Haliç'in üzerinde bulunan 4 köprü sürekli denetim altında İstanbul'da Haliç'in üzerinde bulunan 4 köprü yangın, fırtına gibi unsurlardan zarar gördüğü için birçok kez bakımdan geçirildi. Eminönü ile Karaköy'ü birbirine bağlayan yeni Galata Köprüsü, 1992 yılında hizmete açıldı. Ayrıca Haliç üzerinde Unkapanı ile Azapkapı'yı birbirine bağlayan 67 yıllık Unkapanı (Atatürk) ve Ayvansaray ile Halıcıoğlu arasında bulunan ve E-5 Karayolu'nu Boğaziçi Köprüsü'ne bağlayan Haliç Köprüsü bulunuyor. ZAMAN
<< Önceki Haber Köprüler sağlam, viyadükler sorunlu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER