Deutsche
Bank, dünyanın 'güvenli
liman' diye nitelendirdiği
Türkiye için “90 milyar dolara ihtiyacı var” dedi. 1994 ve 2001
krizlerinde de kötümser açıklamaları ile tepki toplayan
Alman Bankası'nın bu çıkışı ekonomi çevrelerince maksatlı bulundu.
Dünya piyasalarının küresel krize karşı en ciddi tepkisini vererek toparlandığı günlerde Alman
Deutsche Bankın 'Türkiye 90 milyar dolara ihtiyaç duyabilir' açıklaması, ekonomi çevrelerince ciddi bulunmadı. IMF ve
Dünya Bankası başta olmak üzere dünya ekonomi otoritelerinin övgü dolu sözlerle bahsettiği Türkiye ekonomisi konusunda Deutsche Bankın yaptığı olumsuz değerlendirme maksatlı bulundu. Yabancı yatırım bankaları ve dev kuruluşların, Türkiye ekonomisini yakından tanıyan global
sermaye kurumlarından biri olarak nitelendirdiği Deutsche Bankın Türkiye hakkındaki açıklamaları küresel sermaye açısından büyük önem taşıyor.
AYDIN DOĞAN ORTAKLIĞININ KONUYLA İLGİSİ VAR MI?
Çalık Grubu Sabah ve atv’ye
Katar’dan ortak alınca
Doğan Grubu gazeteleri bir anda
yabancı karşıtı yayınlara başlamıştı. 'Arap sermayesine ‘hayır’ diyen Doğan Grubu’na ait gazete ve TV’lerin ABD ve
Almanya’dan birçok partneri var...
RTÜK'ten Aydın Doğan kanalların Deutsche Bank'a hisse devrine izin çıkmamıştı!
DOĞAN Grubu, en son bünyesinde
Kanal D,
CNN Türk ve
Star TV’yi de bulunduran Doğan TV Holding A.Ş.’nin, mevcut RTÜK Yasası’ndaki üst sınır olan yüzde 25 oranındaki hissesini Almanya’da bulunan medya grubu Axel Springer AG’nin iştiraki olan Dreiundvierzigste Media Vermögengsverwaltungsgesellschaft GmbH’ye (DMV) 375 milyon
Euro’ya satmıştı.
2007’de gerçekleşen bu
satış öncesi Doğan Grubu aynı şirket için Deutsche Bank ile anlaşmıştı. 2005 yılında Doğan TV’nin yüzde 19.9’u Deutche Bank’a 150 milyon dolara satılmış ancak yasal prosedürler sağlanmadığı için RTÜK izin vermemiş ve satış iptal edilmişti.
Vatan Gazetesinin yüzde 22'si Deutsche Bank'ın
DOĞAN Grubu’nun halen Doğan
Gazetecilik’te Deutsche Bank ile yüzde 22 oranındaki ortaklığı ise sürüyor. Doğan Grubu ayrıca CNN Türk’te Amerikalı
Time Warner ile ortaklığını devam ettirirken, çocuk
dergileri yayıncılığı alanında da Danimarkalı ortak Egmont ile
işbirliği halinde.
Alman Burda ile de dergi yayıncılığı alanında ortaklığı bulunan
Doğan Yayın Holding’in bu alandaki işbirliği ise 1999 yılından bu yana sürüyor. Doğan Grubu’nun ayrıca yayıncılık alanında bugün dünyada birçok şirket ile
lisans anlaşmaları da bulunuyor.
DEUTSCHE BUNU HEP YAPIYOR
1994 ve 2001 krizlerinde Türkiye'deki krizi tetiklemekle suçlanan Deutsche Bank, ekonomi çevrelerinden geçmiş dönemde de yoğun eleştiriler almış ve 'Herkesin elinde aynı veriler varken, Deutsche Bank her zaman kötümser ve taraflı yorumlar yapıyor' iddialarının hedefi olmuştu.
Son olarak 2001 yılının
Ağustos ayında Deutsche Bank tarafından 'Türkiye'de önümüzdeki 3 ay iç borçların ödenmesinde zorluklar yaşanacak ve hatta borçlar yeniden yapılandırılacak. Bu moratoryum veya konsolidasyon anlamına geliyor' tespitinde bulunulmuş ve bunun ardından dövize hücum yaşanmıştı. Deutsche Bank bundan önceki krizlerin çok öncesinde de benzer açıklamalar yapmış ve çeşitli bültenlerle yakında Türkiye'de kriz çıkacağı temasını işlemişti. Oysa, açıklamaların yapıldığı dönemde kriz beklentisi yoktu.
PARA AKIŞINI KESMEK İSTİYOR
2001 krizinin sonlarına doğru bir diğer Alman Bankası Dresdner'de de farklı bir gelişme yaşanmıştı. Bu bankanın o dönemde ağırlıklı olarak Türk
Merkez Bankası ile çalıştığı belirtiliyordu. Kredi mektubu sahibi olan gurbetçiler, Dresdner'e gidip istediklerinde hesaplarından para çekebiliyordı ve Dresdner, bunun masrafını alıyordu. İddiaya göre o dönemde Türkiye'ye para akışının önüne geçebilmek amacıyla gurbetçileri yakın takibe alan Dresdner Bank, yatırılan paralarla ilgili olarak 'nereden buldun' demeye başladı. Gerekli evrakı gösteremeyenlere ise büyük cezalar verildi.
“ALMAN OPERASYONU”
Almanların Türkiye'ye bakışı ile ilgili olarakYeni
Şafak'a konuşan Prof.Dr.
Mahir Kaynak, bu tarz açıklamaların farklı anlamlar taşıdığını belirterek, 'Almanya,
ekonomik kriz dışında
AK Parti hükümetini yerinden edemeyeceğini biliyor. Kriz çıkararak
iktidarı devirmek istiyor. Fakat böyle bir operasyona girişilirse, ABD bu operasyonu bozar. Çünkü bu iktidar iflas ederse alternatifi yok. ABD buna müsade etmeyecektir ve gerek Körfezdeki fonlarla gerek IMF ile bu duruma müdahale edecektir' dedi.
'Kehanet için sıraya girdiler!'
Dış basın uzun süredir Türkiye'ye ilişkin kötümser analizlere yer veriyor. Bu analizlerin kime
hizmet ettiği tartışılırken, dün Deutsche Bank Türkiye'nin 90 milyar dolara ihtiyacının olabileceğini belirtildi.
Fransız Le Monde gazetesi ise Türkiye'nin "gururunu ayaklarının altına alarak" IMF'ye başvurması gerektiğini belirtti ve "Türkiye, felakete doğru koşuyor" iddiasında bulundu. Aylardır hemen hemen her gün Türkiye'deki ekonomik istikrarın aleyhine haberler yapan Financial
Times ise IMF'nin krizden etkilenen yükselen piyasaların acil
kredi ihtiyaçlarının gidirilmesi amacıyla açıkladığı yeni kolaylığa dikkat çekerken, yararlanma kriterlerine uyan ülkeler arasında
Brezilya,
Güney Kore ve Meksika'yı saydı. Buna karşın FT, Türkiye'nin kriterleri karşılamayabileceğini savundu.
Yeni Şafak-Star