Ülke olarak düştüğümüz halin en acı yorumu

Türkiye'de hukukta yapılan değişiklik ve düzenlemelerle dünyada var olan itibarımız sıfırlanıyor.

Ülke olarak düştüğümüz halin en acı yorumu

Bazı kesimler Hizmet Hareketi'ne yapılan baskıların sadece Cemaat'e ait bir durum olduğunu düşünüp çok büyük bir yanılgı içine girmekte. Göz göre göre demokrasiye ve basına darbe girişimi bu kesime ballandırılarak anlatılıyor ve onları inandırma çabaları devam ediyor. Keza Tayyip Erdoğan da 'Türkiye'de medyanın ne kadar özgür' olduğunu ifade eden cümleler kurdu. Zaman gazetesi yayın editörü Veysel Ayhan tamda bu konu ile ilgili asıl bilinmesi gerekenleri kaleme aldı.

İşte Veysel Ayhan'ın o yorumu:


"Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye aleyhine propaganda yapıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye'deki kadar serbest değildir." diyor. Biz dünyayı taradık. Bizden daha özgür olarak Kuzey Kore'yi bulduk. Orada medyaya bir de anayasal güvence verilmiş!

2014 yılı boyunca ‘Acaba bir Kuzey Kore haline gelir miyiz?’ diye korku yaşadık. Ama sadece geçtiğimiz aralık ayında yaşadıklarımız, korkunun beyhude olduğunu, çoktan Kuzey Kore’ye dönüştüğümüzü tartışmasız bir biçimde gösterdi. İşte size kısa özet:

2 Aralık:Hükümet kendi yandaşı olduğu için denetlemediği Soma’daki kömür madeninde 301 işçinin vefatı sonrası, 2.831 çalışan, cep telefonlarına gönderilen kısa mesajla işten çıkarıldı.

4 Aralık:Henüz yarısı biten ve şimdiye kadar 1 milyar 300 milyon lira harcanan Ak-Saray’a alınan altın varaklı kadehlerin tanesinin 1000 TL yani her birinin bir işçinin zamlı asgari ücretine denk olduğu ortaya çıktı.

6 Aralık:Erdoğan ailesine ait 40 milyon liralık Aslanova isimli gemi, törenle denize indirildi.

7 Aralık:Türkiye yolsuzluk algısında Tanzanya ve Uganda’yı solladı ve ilk 3’e girdi.

8 Aralık:Ekonomideki güvensizlik ve şirketlere siyasî baskı sonucu dokuz ayda 4,4 milyar dolar sermayenin yurtdışına kaçtığı belirlendi.

9 Aralık:3 yılda toplam 300 bin kişinin sınava girmeden sadece parti referansıyla devlete memur olarak alındığı ortaya çıktı.

12 Aralık:Gazete ve televizyonları muhalif yayın yapan Koza Altın’a ait Kayseri’deki maden işletme tesislerinde çalışan işçiler ve bölge halkı, hukuksuz bir şekilde madene üretim izni verilmemesini protesto etti.

12 Aralık:Hükümetin, dilediğinin malına el koymasını sağlayacak ve dilediği kimseyi gözaltına aldırıp tutuklatabileceği ‘makul şüphe’ yasası onaylandı.

14 Aralık:1 milyon tirajlı Zaman gazetesi binasına baskın yapıldı. Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı çağırılıp ifade alımı gibi hukukî usullere başvurulmadan direkt gözaltına alındı.

14 Aralık:Samanyolu TV Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, dizi senaryolarındaki diyaloglara dayanılarak ‘örgüt yöneticiliği’ iddiasıyla gözaltına alındı.

16 Aralık:Gazetecilerin gözaltına alınmasına AB’den gelen tepkiler üzerine Erdoğan, AB ile köprüleri attı, ‘AB’ye üye olmak gibi bir derdimiz yok.’ dedi.

17 Aralık:Beşiktaş Futbol Kulübü’nün taraftar grubu olan Çarşı’ya, Gezi olaylarında hükümeti yıkmaya teşebbüs ve darbe suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması tamamlandı.

 19 Aralık:Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın suçlanma nedeninin 2 makale ve 1 haber olduğu ortaya çıktı.

 19 Aralık:MHP, yolsuzluklara dikkat çekmek için Üsküdar’da konferans düzenledi, bunun için salon kiralandı. AKP’li Üsküdar Belediyesi, konferans içeriğini haber alması üzerine derhal salonu iptal etti.

24 Aralık:Yolsuzluk operasyonlarında ele geçirilen paralar faiziyle birlikte Reza Zarrab’a iade edildi. Faizi, halkın vergilerinden ödendi.

24 Aralık:Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Zeytinburnu İlçe Başkanlığı yolsuzlukları protesto etmek için ilçe binasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı “Hırsızlık oğuldan babaya değil! babadan oğula geçer” yazılı pankart astı. Pankart hiçbir yasal prosedüre dayanmadan polis zoruyla indirildi.

 25 Aralık:16 yaşındaki liseli öğrenci, Erdoğan’a hakaretten tutuklandı.

26 Aralık: Yolsuzluk soruşturmalarını protesto eden CHP ve MHP’li grup, polis tarafından kuşatıldı, yürüyüşe izin verilmedi.

27 Aralık:Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Eyüp’teki diyalog merkezi hukuksuz bir biçimde cuma baskınıyla boşaltıldı.

27 Aralık:Cumhurbaşkanı Erdoğan, medyaya yansıyan gazeteci tutuklamalarına dair ‘Başka alınanlar da olacak’ dedi.

30 Aralık:Bir takım elbisenin 20-50 bin dolar, bir gömleğin 5 bin dolar olduğu, New York’taki dünyaca ünlü Bijan’ın mağazasının en önemli müşterilerinden birinin Recep Tayyip Erdoğan olduğu ortaya çıktı.

31 Aralık:Gazeteci ve spiker Sedef Kabaş, bir ay önce attığı yolsuzluk eleştirisi içerikli bir tweet yüzünden evine baskın yapılarak gözaltına alındı.

31 Aralık:Polis, kuvvetli suç şüphesiyle CHP Zeytinburnu ilçe teşkilatına baskın yaptı. Suç aleti olarak çelik kancalara bağlı makara sistemi ve 3 m x 1 m’lik beyaz kumaş ele geçirdi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye aleyhine propaganda yapıyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde medya Türkiye’deki kadar serbest değildir.” diyor. Biz dünyayı taradık. Bizden daha özgür olarak Kuzey Kore’yi bulduk. Orada medyaya bir de anayasal güvence verilmiş!

“Bütün yurttaşların ifade, basın, toplanma, gösteri ve dernek kurma özgürlüğü garanti altındadır. Devlet, demokratik politik partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının özgür çalışma şartlarını sağlamakla yükümlüdür.” (Kuzey Kore Anayasası, Madde: 67)"

ZAMAN
<< Önceki Haber Ülke olarak düştüğümüz halin en acı yorumu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER