Keyfi kayyum kararı ile ilgili en çarpıcı çıkış

Koza İpek Grubu’na yönelik kayyum atamasına tepkiler sürüyor. Konuya ilişkin bir açıklamada MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural’dan geldi. Yaşananları “hukuksuzluk” olarak niteleyen Vural “Ben olsam devletin başına kayyum atarım” dedi.

Keyfi kayyum kararı ile ilgili en çarpıcı çıkış

MHP’li Oktay Vural; Bugün TV, Kanaltürk ve Bugün gazetesinin de içinde yer aldığı Koza-İpek Grubu’na hakimlik kararıyla kayyum atanmasına sert tepki gösterdi. 

Yapılanın, ekonomik çevrelere tehdit olduğunu savunan Oktay Vural, “AKP, ‘Ben gidersem ak Toroslar gelir’ diyordu ya, işte bu bir ak Toros operasyonudur. Somut delilleri göremiyorum. Devletin kurumları Sermaye Piyasası Kurulu’nu suçluyor, MASAK’ı suçluyor, vergi idaresini suçluyor. Yani devlet, bunların döneminde çökmüş demek ki. O zaman vallahi ben sulh ceza hakimliğinin yerinde olsam, devletin başına bir kayyum atarım” dedi.

MHP İzmir Milletvekili Vural, Koza-İpek Grubu’na ait televizyon kanallarının dijital platformlardan çıkarılması için yazılar yazıldığını ifade ederek, “Hattâ Türksat adım attı. Pekiyi ben soruyorum, madem kuvvetli suç şüphesi vardı da bu yazıları niye yazdınız? Siz yöneteceksiniz madem değil mi, sizin yöneteceğiniz bir şirketin Türksat’tan indirilmesinin ya da platformdan çıkarılmasının amacı ne? Bu da gösteriyor ki atılan adımlar istenen amacı temin etmeyince bir başka adım atılıyor ve bu da atılan adımların hepsinin, bir algı operasyonu çerçevesinde atıldığını ortaya koyuyor.” diye konuştu.

“AMAÇ KORKUTUP, SİNDİRMEK”

Yapılanın amacının kamuoyunu meşgul etmek, korkutmak ve sindirmek olduğunu söyleyen Oktay Vural, “Korkutmak, sindirmek için bu yeni dalgalar oluşturulmaya başlıyor. Devletin imkanlarıyla bir medyayı ele geçirenler, şimdi devletin gücüyle medyayı ele geçirmek istiyor, yani havuza almak istiyorlar. Bunlar havuz iradesi, millet iradesi değil. Havuz yöneticileri bunlar, havuz problemi yapanlar, havuz problemi çözenler. Bu konuların hepsinin hesabı sorulacak.” diye konuştu.

Koza-İpek Grubu’na kayyum atanan kişilerle ilgili de değerlendirmede bulunan MHP Grup Başkan Vekili Vural, “Kimler atanmış? Havuz medyasının adamları atanmış, yani bu bir korku devleti. Hukuk güvencesi yok yani. Peki ey sulh ceza hakimi, sen nereden buldun bunları? Sana kim tavsiye etti bunları? Cumhurbaşkanlığı’nın hani, ‘Türksat’tan indirelim’ diyerek tapeleri düşen kişisi mi önerdi acaba? Ailelerimize kadar, eşlere kadar el uzatıyorlar. Bu da partiden belirlenecek, yani yakında bununla ilgili de adımlar atılacak. AKP’yi destekleyen işadamları ya da onlar, bunlar, bundan sonraki dönem içinde birileri gelip, ‘Bir hakimlik, sizin şirketinize el koydu.’ dese, ‘Kayyum atandı.’ dese ne yaparsınız? Ne diyebilirsiniz? Hukuk güvencesi kalır mı?” diye sordu.

HALUK KOÇ: DEVLET KORSANLIK YAPIYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk, Koza İpek Holding’e kayyum atanmasını 'devletin korsanlık yapması' şeklinde yorumladı.

Çeşitli programlara katılmak üzere Edirne’ye gelen Haluk Koç, partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Dün akşam Koza İpek Holding’e kayyum atanmasını değerlendiren Koç, genel başkanlarının kayyum olayıyla karşı karşıya kalan basın organları ve orada çalışanları ziyaret ettiğini hatırlattı. Haluk Koç, “Seçimlere çeyrek kala yaşadığımız tablo bir özel saray hukuku yaratılarak devletin korsanlık yapması şeklinde yorumlanabilir.” dedi.

Normal ve evrensel hukukun tamamen rafa kalktığını vurgulayan Koç, bunu, bu veya şu grup şeklinde bir değerlendirme yaparak söylemediğini kaydetti. Koç, şunları söyledi: “Sadece Türkiye’de bugün geçerli uygulamalara bakarak bunu söylüyorum. Tek kişinin arzusu, planlaması, kin ve intikam duyguları yani Türkiye’de hem serbest ticaret alanını hem medya özgürlüğü alanını, hem siyaset alanını hem dış politika alanını esir almış durumda. Bu gerçeği bilerek 1 Kasım seçimlerine gidiyoruz.”

BÜROKRATLARI UYARDI

Türkiye’de her türlü kanunsuz girişimin uygulanması noktasında o kanunsuz talimatlara uyan tüm alt kademedeki bürokratların sorumlu olduğunu vurgulayan Koç, “Bu sorumluluk sadece bu kanunsuz talimatları veren kişiye ya da merciye ait değildir. Bu emri, talimatı veren ve bu kanunsuz talimatlara uyan alttaki bürokratik mekanizmada görev alan kişiler de aynı derecede sorumludurlar. Biliyorsunuz, kanunsuz bir talimata uymak da suçtur. Böyle bir geçekle karşı karşıyayız.” hatırlatmasında bulundu.

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ SADECE SÖZLÜK ANLAMIYLA DURUYOR

Türkiye’de demokrasinin sadece sözlük anlamıyla durduğunu dile getiren Haluk Koç, uygulamada demokrasi ile ilgili herhangi bir şeyin olmadığını vurguladı. Demokrasi ile ilgili kalan son kalıntıların da kaldırılmaya çalışıldığını ifade eden CHP Sözcüsü, “1 Kasım öncesinde bu telaş, bu heyecan bu gayret nedir?” diye sordu.

1 Kasım’dan sonra birileri için geminin battığını vurgulayan Koç, “Onun için kendilerine 1 Kasım’dan sonra yapamayacakları her türlü eylemi yapma hakkı veriyorlar. Ve bunu uygulamaya sokuyorlar.” şeklinde konuştu.

"HUKUK BAĞIMSIZ ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞI GÜN BUNUN HESABINI VERECEKLER"

Türk Ceza Kanunlarının, Türkiye’de hukuku belirleyen temel kanunların ortada olduğunu kimsenin unutmaması gerektiğinin altını çizen Haluk Koç, “Yani hukuk bağımsız olarak çalışmaya başladığı gün, bütün bunların müsebbipleri, sorumluları kanun önünde, bağımsız Türk yargısı önünde yaptıklarının hesabını bu millete verecekler, bundan kurtuluş yok. Bunu 1 Kasım’da hep beraber göreceğiz. Şurada 4 gün kaldı. Bu ağırlığı taşıyamıyorlar ama Türkiye'ye de eziyet etmekten geri durmuyorlar.” dedi.

<< Önceki Haber Keyfi kayyum kararı ile ilgili en çarpıcı çıkış Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER