Fethin askerleri mahzun yatıyor

Kutlu zaferde büyük pay sahibi olan 'fetih şehitlerini ve gazilerini ne kadar hatırlıyoruz?

Fethin askerleri mahzun yatıyor

Altıparmak Ahmed Baba, İstanbul'un fethinde ordunun yönlendirilmesiyle ilgili stratejik bir görev yapmış. Yedikule'deki kabrinin (üstteki fotoğraf) hali ortada. Her yıl 29 Mayıs'ta havai fişekli fetih kutlamaları yapılırken bu mezarların göz ardı edilmesi doğru mu? Her yıl tarih 29 Mayıs'ı gösterdiğinde İstanbul sanki bir başka güzelleşiyor. Her yerde fetih kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet'in türbesinde özel programlar, Belgradkapı'da yapılan temsili fetihler, gece yarılarına kadar süren havai fişekli fener alayları ve daha birçok etkinlik... 558. kez aynı coşku, aynı heyecan. İnsan gerçekten böyle bir tablo karşısında gurur duyuyor. Ancak fetih bunlardan mı ibaret? Bu kutlu zaferde büyük pay sahibi olan 'ni'me'l-ceyş'i yani Fatih Sultan Mehmet'in yanında savaşan ve o kutlu müjdeye erişen fetih şehitlerini ve gazilerini ne kadar hatırlıyoruz? Kabirlerini ziyaret etmek kaçımızın aklına geliyor? Mesele sadece ziyaret de değil. İstanbul'un Türk-İslam kültürünün oluşmasında önemli rolü olan bu tarihi şahsiyetlerin mezarları ne durumda? Fetih yıldönümünün ertesi günü gittiğimiz Yedikule Zindanları'nın girişinin 500 metre uzağındaki Fatih Sultan Mehmet Han'ın Nakilbendbaşısı Altıparmak Ahmed Baba'nın harap olmuş, derme çatma kabrinin yürek burkan görüntüsü aslında onların hiç de farkında olmadığımızın kanıtıydı. Ağaç kökleri yüzünden mezar taşı kırılmış, kaportacı dükkanının dibine sıkışmış bu kabir, Sultanahmet Cankurtaran Mahallesi'ndeki şehit mezarına göre şanslı sayılır. Çünkü oradaki kabrin yerinde yeller esiyor. Daha doğrusu iki katlı ev dikilmiş. Mahalle sakinlerinden Fariz Demir'in 2009 yılındaki ihbarıyla Kültür Bakanlığı, Arkeoloji Müzesi'nden 'burada mezar yoktur' iznini veren yetkililere soruşturma başlatmış. Bu kapsamda mezarın Fatih Sultan Mehmet'in topçubaşısı Seyid Hasan'a ait olduğu bilgisine Prof. Dr. A. Süheyl Ünver'in kaleme aldığı "İstanbul'un Mutlu Askerleri ve Şehit Olanları" adlı kitabından ulaşılmış. Şehir tarihçisi Süleyman Faruk Göncüoğlu ile birlikte görmeye gittiğimiz ev hâlâ yerinde duruyor, ancak Göncüoğlu, "5 ay önce kabrin yeniden ihyası ile ilgili kurul kararı çıkmıştı. Daha sonra ne oldu bilmiyorum." diyor. Peki ev yıkıldıktan sonra ne olacak? Şu anda Arkeoloji Müzesi bahçesinde bulunan mezar taşları getirilerek kabir yeniden inşa edilecek. Fariz Demir, mezarın ortadan kaldırılması sırasında iki kemik parçası bulmuş. Bir bez parçasına sararak sakladığı kemiklerin fetih şehidine ait olduğunu iddia ediyor. Bunun gibi hem sur içinde hem dışında yok olup giden mezarların sayısı az değil. Zamanında Sütlüce'deki Kömürcü Baba'nın kabri de sökülüp ilköğretim okulunun bahçesi genişletilmişti. Süleyman Faruk Göncüoğlu'nun verdiği bilgiye göre İstanbul'da yaklaşık 250 civarında fetih şehidi ve gazisinin kabri bulunuyor. Tabii çoğu bakımsız. Onları görmezden gelmeye devam edersek yakında hepsi yok olacak. Oysa ki bu zatlar İstanbul'un fatihleri, ilk tapu memurları, banileri, şenlendiricileri. Kısacası ilk sahipleri. Onlara vefa borcumuzu bu şekilde mi ödeyeceğiz? Göncüoğlu, "Ne zamanki yeni imar hareketleri oldu, evler istimlak edildi, insanlar mahallelerini bırakıp sitelere göç etti, hafızalardaki tarihi bilgiler unutuldu. Ya da yangınlarda mahalleler tahrip olunca bu kabirler de tahrip oldu. İmar hareketleri, modernizm adı altında mahallelerinin değişime uğraması bunların önemini ve aidiyet duygusunu kaybettirdi." diyor. [email protected] *** Fatih Sultan Mehmet, onların yardımıyla savaşa hazırlandı Nakilbendbaşı Altıparmak Ahmed Baba: Fatih'in ordugahı Bayrampaşa'da Maltepe civarında kuruluyor. Ordunun belli yerlere intikalleri söz konusu. Bu görevi Ahmed Baba yapıyor. Kabri, Yedikule, Kule Meydanı Sokak'ta. Çizmeci Baba: İstanbul'u fethedecek askerlerin çizmelerini temin etmekten sorumlu. Kabri Beşiktaş'ta. Tuz Baba: Ordunun tuz ihtiyacını karşılamış. Kabri Beşiktaş'ta cami ve türbesi var. Ekmekçi/Somuncu Baba: Askerlerin ekmek ihtiyacıyla ilgilenmiş. Kabri Edirnekapı'da. Derya Ali Baba: Orduya su temin etmekle görevli. Kabri Zeytinburnu'nda. Arpacı Hayrettin Hazretleri türbesi: Ordunun hayvanlarının arpa ihtiyacını temin etmiş. Horoz Baba: İstanbul'un fethi sırasında orduyu sabah namazına hazırlanmasında görev yapmış. Kabri Unkapanı'nda. Elekli Baba: "Oklara hedef olarak elene elene buralara geldik." sözünün ona ait olduğu biliniyor. Kabri Mevlanakapı'da sur dibinde yatıyor. Cebe Ali: Fetihte subaşı olarak görev yapmış. 29 Mayıs 1453'te şehit düşmüş. Kabri Cibalikapı'da. 18 Sekbanlar (bir askerî birlik) Şehitliği: İstanbul fethedildiği gün şehrin surlarından ilk giren askeri kuvvet. Savaşa savaşa bugünkü kabirlerinin olduğu yere kadar 18'i varabilmiş. İstanbul'un orta yeri diye bilinen Şehzadebaşı'nda hepsi birden şehit düşmüş. Koyun Baba. Ordunun kahraman askerlerinden. Fatih Hırka-i Şerif Camii yanındaki Koyunbaba Parkı'nda. *** Cankurtaran'daki bu sarı evin yerinde 1,5 yıl önce yandaki fetih şehidinin mezarı vardı. Mezarın taşları şu anda Arkeoloji Müzesi'nin bahçesinde. Ni'me'l-ceyş ismi nereden geliyor? Peygamberimiz (sas) bir hadisinde Konstantiniyye şehrinin fethedileceğini bildirmiş, fethi gerçekleştiren kumandanı "ni'me'l-emîr" (mutlu komutan, güzel komutan), ordusundaki askerleri de "ni'me'l-ceyş" (mutlu asker, güzel asker) olarak adlandırmış. İşte o mutlu askerlerin bir kısmı fetih sırasında şehit düşmüş ve şehit düştükleri yere defnolunmuş. Halk arasında da baba ya da dede olarak anılmış. Gazi olanlar ise İstanbul'un muhtelif yerlerine birer mescit inşa etmişler ve o mescit etrafında günümüze kadar gelen mahalleler oluşmuş. Bu şahsiyetler ordunun manevi büyükleri, savaş sırasında lokomotif gibi manevi atmosferi canlı tutmuş, askerlerin motivasyonunu sağlamışlar..
<< Önceki Haber Fethin askerleri mahzun yatıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER