İlgisizlik kamış ticaretini vuruyor

Kamış (saz) tüccarı Mehmet Tuna, Türkiye'de birçok bölgede doğal olarak yetişen kamışın, ilgisizlik yüzünden bitme noktasına geldiğini ifade ederek,


Tuna, ''İlgisizlik ve sahipsizlik, kamış üretiminde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye'yi son sıralara geriletti'' dedi. Kayseri'deki Sultansazlığı Milli Parkı'nda 35 yıldır kamış tüccarlığı yapan Mehmet Tuna, AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Tuna, önceki yıllarda sadece Sultansazlığı Milli Parkı alanından kesilen kamışların satılmasından 2 milyon avro gelir elde edildiğini, ilgisizlik ve duyarsızlık nedeniyle son yıllarda kalitenin düştüğünü, bu yüzden de Türkiye'nin dünya pazarındaki yerinin gerilediğini bildirdi. Tuna, son yıllarda her alanda olduğu gibi, Çin'in kamış pazarına da girdiğini, şu anda dünya kamış pazarına Çin, Macaristan ve Polonya gibi ülkelerin yön verdiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi: ''Türkiye'de yetişen ve yurtdışına ihraç ettiğimiz kamışlar çok kaliteliydi ve birkaç yıl öncesine kadar dünya kamış pazarına Türkiye yön veriyordu. Kamışı en çok Hollanda, İngiltere ve Fransa'ya satıyorduk. Ancak ülkemizde kamış biçimi, değerlendirilmesi ve dünyaya satılmasıyla ilgili belli bir politika, strateji olmadığı için bu pazarı kaybettik. Şimdi Türk kamış tüccarı olarak Azerbaycan, Rusya gibi ülkelerden kamış temin etmeye çalışıyoruz.'' Türkiye'nin her yerinde, daha çok da Sultansazlığı ve Konya'daki kamış alanlarından hasat gerçekleştirdiklerini, elde ettikleri mahsulü dünya pazarında satmakta zorlandıklarını vurgulayarak, ''Kamışlar Hollanda, İngiltere ve Fransa'da çatı yapımında ve binaların izolasyonunda kullanılıyor. Kamış, çok iyi bir ısı yalıtım malzemesidir. Bu özelliğinden dolayı bu ülkelerden çok talep var. Ancak ülkemizde yetişen kamışın kalitesi git gide düştüğü için en güçlü olduğumuz ülkelerde bile pazarımızı kaybetme tehlikesi yaşıyoruz. Bu yıl Türkiye'nin kamış ihracatı toplam 2 milyon avro olacak.'' Kamışın aynı zamanda çeşitli ev ve süs eşyası yapımında da kullanıldığını bildiren Tuna, ''Uluslararası ticarette bizden işlenmiş, temizlenmiş kamış istiyorlar. Bu nedenle Sindelhöyük beldesinde bazı aileler, hasattan sonra aldıkları kamışlarla siparişlere göre ev ve süs eşyaları yapıyorlar'' dedi. -''TEKNOLOJİ GELİŞİYOR, AMA BİZ MAKİNELEŞEMEDİK''- Her alanda teknolojinin gelişmesine rağmen, kamış hasadında diğer ülkeler gibi makine kullanamadıklarını kaydeden Tuna, ''Bazı değişik gerekçelerle kamışın uygun makinelerle hasadının yapılmasına izin verilmiyor. Öncelikle kalitesiz olan ve su göremeyen sazların kesilip alanın temizlenmesi gerekiyor. Böyle olursa, bir sonraki yıl çok kaliteli ürün elde etme şansımız var'' dedi. Sultansazlığı'nın göçmen kuşların konaklama yerlerinden olduğunu, göçmen kuşların sazlık alanlara yuva yaptığını, bu nedenle de makineyle hasada izin verilmediğini belirten Tuna, şunları söyledi: ''Sultansazlığı'nda göçmen kuşlar kamışlık yani sazlık alana yuva yapıyor. Ancak yaz döneminde bu kuşlar yavruları ile birlikte sazlık alanı terk ediyor. Kasım ayının ortalarında da bizler hasada başlıyoruz. Yani bizim hasat dönemimizde sazlık alanda hiçbir kuş yuvası bulunmuyor. Bu nedenle yetkililerin bu konuyu iyi inceleyip, hasat dönemimizde makinelerle çalışmamıza izin vermelerini istiyoruz. Böylece orakla 1 ayda yapılan hasat, makineyle 3-4 günde bitirilmiş olacak. Ayrıca makine kamışları hep aynı boyda kestiği için, gelecek yılki ürün de ona göre çok ve kaliteli oluyor.'' -''AFET BÖLGELERİNE DE GÖNDERİYORUZ''- Hasat edilen kamışın kalitesiz ve ihracata uygun olmayanlarını da değerlendirdiklerini ifade eden Mehmet Tuna, ''Kalitesiz olan kamışları, afet bölgelerine gönderiyoruz. Bu kamışlar, tabaka beton blok yapımında kullanılıyor. Kamışlar, sıvayı çok iyi tutuyor ve hafif ama çok dayanıklı bir yapı malzemesi ortaya çıkıyor'' dedi. Tuna, kamışın eski tarihlerde, sel ve heyelan önleme amacıyla da kullanıldığını vurgulayarak, ''Kamış, eski dönemlerde toprağı tuttuğu için heyelan bölgelerinde önlem olarak kullanılmış. Ayrıca sel baskınlarının sık yaşandığı yerlerde de set yapımında kullanılmış. Biz de bu özelliğinden dolayı, kalitesiz kamışları afet bölgelerine gönderiyoruz. Oralarda yapı ve yalıtım malzemesi olarak değerlendiriliyor'' diye konuştu. -''BU ÇAĞDA ORAKLA HASAT YAPIYORUZ''- Türkiye'nin önde gelen kamış üretim yerlerinden olan Sultansazlığı'nda 13 bin hektarlık alanda orakla hasat yaptıklarını ifade eden kamış işçisi Murat Aslan, ''Bu çağda orakla kamış biçiyoruz. Bu çok yorucu ve zahmetli bir iş. Ayrıca sağlık yönünden de çok olumsuz etkileniyoruz. Ailemizin nafakası için bu zorluğa katlanıyoruz, ama aldığımız para da verdiğimiz emeğin karşılığı olmuyor'' dedi. Kayseri'nin Develi ilçesine bağlı Sindelhöyük beldesinde yaşayanların büyük bölümünün kamış kesip satarak ya da işleyerek geçimini sağladığını söyleyen Aslan, ''Sigortamız yok ve yılın 1 ayında kamış kesimi yapabiliyoruz. Bu dönemde ne kadar çok çalışırsak, o kadar para kazanabiliyoruz. Orakla kamış hasadı yaptığımız için sık sık hastalanıyoruz'' diye konuştu. Hasat dönemi boyunca kamıştan yapılmış barakalarda yaşadıklarını vurgulayan Ali Üstün de ''Bütün günümüz burada geçiyor. Sabahtan akşama kadar bir kişi iyi çalışırsa, 50 balya saz toplayabiliyor. Çok zorunlu olmadıkça evimize ya da beldemize gitmiyoruz. Kestiğimiz kamışları balyalar haline getirip, traktörlere yüklüyoruz. Fabrikanın adamları da gelip kamışları alıp götürüyor. Günlerimiz, kamış tarlasının ortasında her türlü tehlikeye açık bir halde geçiyor'' dedi. AA
<< Önceki Haber İlgisizlik kamış ticaretini vuruyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER