TBMM Genel Kurulu'nda 'IŞİD' tartışması


TBMM Genel Kurulu'nda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "İki yıl önce 'IŞİD'çiler Suruç'ta tedavi ediliyor' dendi, yine çıktım dedim ki: Ben tedaviye ihtiyacı olanın kim olduğuna bakmam. Ben tedaviye ihtiyacı varsa onun tedavisini yaparım." dedi. Müezzinoğlu'nun sözleri üzerine CHP Milletvekili Levent Gök, "Acaba o IŞİD teröristi Türkiye'ye nereden girmiştir, hangi kapıdan girmiştir, nasıl alınmıştır da Sayın Bakan müdahale etmiştir?" sorusunu yöneltti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 50'inci birleşimi açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı yönetiyor. 2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2014 yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısının TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesine devam ediliyor. Program uyarınca beşinci turda İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kurum-kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.

Bütçe üzerine söz alan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sözlerine "Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın gerçek mimarı Sayın Cumhurbaşkanımıza, bu programı en üst düzeyde sahiplenmeyi sürdüren Sayın Başbakanımıza, programın inşasında çok büyük emeği olan Sayın Recep Akdağ Bakanımıza, bize her zaman destek olan AK Parti Grubumuza, milletvekillerimize ve eleştirileriyle bu dönüşüme katkı sağlayan çok değerli muhalefet milletvekili arkadaşlarıma teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Başta şehitlerimiz olmak üzere bugün aramızda olmayan ebediyete intikal etmiş arkadaşlarımıza da Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum." diyerek başladı.

"Gerçekler acıtıyor." diyen Müezzinoğlu, "Bu milletin gerçekleri Recep Tayyip Erdoğan'ı acıttığı için bugün o Cumhurbaşkanı. Bu milletin gerçekleri Sayın Davutoğlu'nu acıttığı için, çok değil, 1 Kasım'da yüzde 49,5 oy… Bu milletin gerçekleri bizi acıttığı için bugün 14'üncü bütçemizi konuşuyoruz. Evet, sağlıktaki eksiklikler bizi acıtıyor; bebek ölümleri -daha iyi olması lazım- bizi acıtıyor; sağlıktaki dinamiklerimizin daha iyi olması lazım, bizi acıtıyor, acıtmaya da devam etmeli. Muhalefet bunu bize ne kadar saygın getirirse, bundan da istifade ederiz. Teşekkür ediyorum. Acıtan kısımları daha iyi yapacağız. İnşallah 28'inci bütçeyi de buraya yine biz getireceğiz." şeklinde konuştu.

Bakanlığının ilk aylarında "Dağda benim askerimi şehit eden teröristi bile tedavi etmek benim görevimdir." dediğini hatırlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti: "Çok değil, iki yıl önce 'IŞİD'çiler Suruç'ta tedavi ediliyor' dendi, yine çıktım dedim ki: Ben tedaviye ihtiyacı olanın kim olduğuna bakmam. Ben tedaviye ihtiyacı varsa onun tedavisini yaparım. Suçluysa o güvenliğin görevidir. Dolayısıyla buradaki temel duruşumuz insanı yaşatmaktır. Sağlığa ihtiyacı olana sağlık hizmetini vermektir. Ama bakın burada tek bir şey söyleyeceğim; Diyarbakır, Silopi'de bizim 4 no.lu Aile Sağlığı Merkezimiz, burada teröristler tarafından, hainler tarafından Türk bayrağı indirildi ve buraya bir paçavra asıldı. Şimdi burada terörist tedavi edemeyiz. Buradaki vatandaşımızı da tedavi edemeyiz. Burada tedaviyi yapabilmemiz için ay yıldızlı bayrak burada dalgalanacak. Şayet siz bu anlamda samimiyseniz, ben hekimlik yeminime sonuna kadar sadığım. Bir şey daha söyleyeyim: İkinci sınıf vatandaş muamelesinin ne olduğunu sizden daha iyi bilirim. Asimilasyonun ne olduğunu sizden daha iyi bilirim ama bir şeyi daha iyi bilirim: Vatanın ne olduğunu sizden daha iyi bilirim, bayrağın ne olduğunu sizden daha iyi bilirim, milletin ne olduğunu sizden daha iyi bilirim. Oralarda biz hekimlik yeminimize sadık kalabilmek için diyoruz ki: O teröristler silahı bırakacak ve o teröristler silahı bıraktığı zaman sorunumuz yok. O mayın döşenen yollar, kazılan çukurlar… Bu anlamda, şayet, şurada bakın, bu kürsüde çok değil, üç, üç buçuk ay önce ettiğiniz yemin "Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü…" Buna sadık kalacağız. O zaman o hekimlik yemini, hiç merak etmeyin, her köşede dün nasılsa bugün de öyle zaten işliyor, bundan sonra da çalışmaya devam edecek."

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise "Ben kendisinden rica ediyorum, acaba o IŞİD teröristi Türkiye'ye nereden girmiştir, hangi kapıdan girmiştir, nasıl alınmıştır da Sayın Bakan müdahale etmiştir? Bir açıklarsa sevinirim efendim." çıkışında bulundu. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de "Şimdi siz yaptığınız konuşmada itiraf ettiniz. Bize, 'tam bir hafta boyunca Türkiye'de 100 metrelik bir yere bir insani koridor, bir yaşam koridoru açamadık' diye açıklamalarda bulundunuz. Oysaki kendinizin de burada söylediğiniz gibi, Serekaniye sürecinde, Kobani sürecinde, Azez sürecinde, siz, savaşın en ağır olduğu yere ambulansları gönderip orada IŞİD teröristlerini, El Nusra teröristlerini getirip burada tedavi ettirmişsiniz. Bu pratiğiniz ortadayken, Türkiye'nin yurttaşı olan 170 insanı, 50 metreden, 100 metreden 'güvenlik sorunu vardı, hendek vardı, o yüzden getiremedik' diye bize yutturamazsınız. Bu kadar açık ve nettir." şeklinde konuştu.

Bakan Müezzinoğlu, "Ben, tabii, bize tedaviye gelen ve acile gelen herhangi bir hastanın IŞİD'li mi, PKK'lı mı olduğunu bilebilme şansım yok. Hekim arkadaşlarımızdan da böyle bir talepte bulunmam, bu da hekimlik etiği açısından, deontolojisi açısından mümkün değil. Ama onu gerekli birimlerimiz takip eder, sonra da bizden gerekli yardımı istiyorsa biz o yardımı yaparız. O, IŞİD'li diye iddia edilen kişinin, Şakir Ali denilen kişinin IŞİD'li sıfatıyla gelerek veya ismini vererek… O ismin de IŞİD'in önde gelenlerinden birinin ismi olduğunu -ama aslen o değil-, PKK'lı Selahattin Dilek'in, Sofi kod adlı birinin olduğunu emniyet birimleri tespit etti. Bu, emniyetin, İçişleri Bakanlığı'nın, istihbaratın işi. Benim görevim nedir? Bakmadan, insansa yaşatmaktır, bunu söyledik. Dolayısıyla, insansa yaşatmakla ilgili görevimi yapma gayreti içindeyim." karşılığını verdi.

Genel Kurul'da uzun süre IŞİD'linin tedavisinin yapıldığı üzerinden tartışma yaşandı. CİHAN
<< Önceki Haber TBMM Genel Kurulu'nda 'IŞİD' tartışması Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER