LATİF ABİ KÖTÜ BİR PROJEDİR...

Hemen bir düzeltme yapayım...


Aziz abi, sağolsun, ‘Bizim Ahmet Kekeç’in Latif Abi’si’ ifadesini kullanmış, ama, bu ‘kavramlaştırma’ bana ait değil; patent sahibi kimse, gelsin, malına sahip çıksın. İkinci husus şu: Son beyanatları ve nevi şahsına münhasır tavırlarıyla bazı laik gönüllerde taht kuran Abdüllatif Şener’e bir düşmanlığım yok. İkidir, aleyhinde yorumlanabilecek şeyler yazıyorum. Hatta, açıkça aleyhinde bulunuyorum, ama bunu, daha ziyade oluşturmaya çalıştığı imaja (kurtarıcı imajına) zarar gelmesin diye yapıyorum. Fakat, anladığım kadarıyla, Latif abi’nin, bu türden eleştirilere karnı tok. Hatırlarsanız, ‘kapatma davası’nı müteakip ortaya çıkmış, ‘Ben biraz bu işlerden uzak kalacağım. Zaten yetiştirmem gereken makalelerim var, önümüzdeki beş altı ay içinde onlara yoğunlaşmak istiyorum. Yeni bir oluşum içinde olup olmayacağımı daha sonra açıklayacağım...’ mealinde laflar etmiş, ismi üzerinde ‘oluşum spekülasyonları’ yapanlarla arasına ‘süreç içinde kaldırılabilir’ mesafeler koyduğunu açıklamıştı. Latif abi, koyduğu mesafeye, nedense, kendisi riayet etmedi. Makaleleri filan bir kenara attı. Fırtına gibi esmeye başladı medya piyasasında. Hangi mevkuteye baksanız, hangi televizyon kanalını çevirseniz, yüksek öğütler eşliğinde mutlaka bir Latif abi demeci yahut röportajı... Dün Aziz Üstel de yazdı. Çok da güzel yazdı. Gerçi, nezaket gösterip, ‘Latif abi AK Parti’yi dövmeye devam ediyor’ başlığını kullandı, ortadaki nahoş durumu (yine nezaket gösterip) ‘Latif abinin bireysel tutkuları’yla açıklamaya çalıştı ama, ortadaki durum bence ‘bireysel tutkular’ı da aşıyor. Kötü bir durum... Daha önce Hüsamettin Cindoruk dillendirmeseydi, Cindoruk’un dillendirdiği şeyi Sabahattin Önkibar teyid etmeseydi, iyi niyetimi koruyacaktım. Latif abi, maalesef, bir pojenin ürünü. Önkibar, Aralarında Mesut Yılmaz’dan Hüsamettin Cindoruk’a, Hüsamettin Özkan’dan Orhan Keçeli’ye kadar pek çok kişinin, toplumun muhafazakárlaştığına inanarak AKP’yi ancak ona benzeyen özellikte birinin önderliği ile durduracaklarını düşündüklerini, buradan hareketle de ilave artı özellikleri bulunan Şener ismine ulaştıklarını söylüyor. Önkibar’ın belirttiği ‘ilave artı özellikler’ nedir, bilmiyorum ama, Latif abi’nin kötü bir proje olduğunu söyleyebilirim. Mutlaka müktesebatı geniştir, mutlaka deneyim sahibidir, mutlaka kafası çalışıyordur da... ‘Akademik yeterlilik’ siyasette belirleyici özellik midir? Sanmıyorum. Birçok olumlu özellikleri bulunan Latif abi, yıldızı sönük bir siyasetçi. Hatta (kusuruma bakmasın), birazcık da sevimsiz. Hele, Aziz Üstel’in altını çizdiği bireysel tutkular, ‘etik’le yan yana geldiğinde, hiç iyi bir görüntü oluşturmuyor. Düşene vurmak (AK Parti düşürülmüştür, mağdurdur) kimseye şeref kazandırmaz. Latif abiye de kazandırmayacaktır. Dahası, bütün siyasetini ‘AK parti eleştirisi’ üzerine oturtan Latif abi, partisinden istifa etmeyerek sabırları zorlamakta ve çok ayıp etmektedir. Herhalde, ‘ihraç edilmiş mağdur siyasetçi’ kimliğini kullanarak yeni oluşumların peşinden koşacak. Kurnazca ama, akıllıca değil... Dolayısıyla, bu proje, proje sahiplerinin elinde patlayacaktır.
<< Önceki Haber LATİF ABİ KÖTÜ BİR PROJEDİR... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER