Tarihî galibiyet!


Bir futbol maçında olduğumuzu, 32. dakikada anlayabildik. Gerçi tribünler doluydu... Sahada koşturan birileri de vardı. Ama sıkıcı, o keyifsiz koşuşturmanın futbolla ilgisi yoktu. 31'de Güiza, ceza alanının dışında topla buluştu. Uzak köşeye bir sağ ayak içi plase gönderdi. Vuruş mükemmel, gol ayakta alkışlanacak türdendi. O ana dek çektiğimiz eziyet, bu enfes golle geçici de olsa sona erdi. F.Bahçe'ye geldiğinden bu yana, oyuncu kişiliğine dört bir yandan gönderilen oklarla yaralanan Okçu, hedefi 10'dan vuran bir atışı yapmıştı. Ama özellikle dikkat ettim, mutsuzdu. O muhteşem gole rağmen, hüzünlü bir tebessüm dolaşıyordu yüzünde. Mutsuzluk, F.Bahçe'nin bu sezonuna damgasını vuran ve en önde gelen duygusal sorun. Oyuncu oynarken mutsuz. Taraftar izlerken, camia da sezona yansıyan genel performanstan. Çünkü ortada ters giden çok şey var. Bunlar ayrı bir yazı konusu. Yeniden maça dönelim. Çok kötü bir ilk yarı oynandı. F.Bahçe, Güiza'nın golü dahil, G.Antep kalesi önünde tek pozisyon bulamadı. Çünkü kanatları yine etkili kullanamadı. Yine yeterince dış şut atamadı. Yine organize ataklarla gelip, rakip savunmayı zorlayamadı. Alex durgun, Özer etkisiz, Mehmet Topuz her zaman olduğu gibi verimsizdi. Arada bir Emre oyuna hırsını ve agresifliğini katmak istedi. O da genel gidişi değiştiremedi. G.Antep, bu bölümde katı savunma yapmıyor, lakin önde etkili de olamıyordu. Bal yapmayan arı misali, arada bir vızıldıyor, ancak her seferinde pozisyon üretemeden rakip kaleden boş dönüyordu. İlk yarının, gol dışındaki sıkıcılığı, ikinci yarıda yerini biraz daha hareketli bir oyuna bıraktı. Çünkü G.Antep, beraberlik için daha fazla öne çıkmaya, rakip kaleye gitmeye ve F.Bahçe savunmasını zorlamaya başladı. Couceiro, 55. dakikada Erman-Julio Cesar değişikliğini yaptı. Gecikmeli de olsa takımının en golcü, ligin en şutör oyuncusunu oyuna aldı. 63'te ise Jorginho-Yozgatlı değişikliğine gitti. Ve daha fazla sayıdaki hücumcuyla F.Bahçe kalesini baskı altına almak istedi. Oyun bu bölümde ağırlıklı olarak G.Antep'in kontrolüne girdi. F.Bahçe iyi savunma yaparak rakibine pozisyon vermedi. Arada bir ani ataklarla karşı kaleyi yokladı, yine pozisyon üretemedi. Sonuçta en ufak bir hücum yeterliliğini gösteremediği maçı, ite kaka da olsa kazandı, günü kurtardı, pozisyona giremeden tarihe geçecek türden bir maçı kazandı. Yıllardır bu statta maç seyrederim. Çook uzun zamandır bu ligde F.Bahçe'yi izlerim. İlk kez bir acınacak durumun tanığı oldum. Koca F.Bahçe, bu ligin en pahalı iki kadrosundan birinin sahibi F.Bahçe, sözümona şampiyonluk mücadelesi veriyor. Kadıköy'deki bir maçı, bir tek pozisyon üretemeden tamamladı! Daum'un başını iki elinin arasına sıkıştırıp, bu vahameti ciddi ciddi düşünmesi gerekir, diyeceğim de... Ne fark edecek ki. Daum'un düşünecek, uygulayacak, uygulatacak hali olsa, bu takım zaten bu hallere gelir miydi?

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER