Marka giyme merakı yüzünden 'havuzlu villa'dan olmak!..


CHP yandaşı yazar olmak zor zanaattir!.. CHP'nin 'tek parti olarak' tek başına iktidarda olduğu dönemlerden söz etmiyoruz elbette... Zira o dönemde yazarlar yalnızca CHP yandaşı olabiliyordu ve bu çok zor bir şey değildi!.. Kastım, günümüzün CHP yandaşı yazarları... (Ne demekse!..) İşleri çok zor, çok... CHP'nin demokrasi adına bu ülke için neler yaptığını tartışacak bir halleri yok.. Özellikle darbe dönemlerinde sıkça ön plana çıkmış bir partiden söz ediyoruz... Bu bakımdan geçmişi fazlaca kurcalayamazsınız, CHP yandaşı yazarsanız.. ( Yapılacak tek şey, CHP'yi Atatürk kurmuştur, deyip geçmişi kurtarmak! ) 'CHP demokrat mıdır, halkçı mıdır, faşizan mıdır?..,' o konulara girmeye de hiç gerek yok!... Zira işin içinden çıkamazsınız.. Proleterin itibar etmediği ve dahi en büyük desteği burjuvaziden alan bir partinin 'sosyal demokrat' olduğunu iddia etmek ve bunu ispatlmaya çalışmak lavukluktan öteye gitmez.. Zor dostum zor!.. Başta büyük bir coşkuyla destekledikleri, köpürttükleri 'Gandhi dönemi'nde CHP yandaşı yazar olmak her geçen gün daha da zorlaşıyor.. Bundan kısa bir süre önce hapşırsa, hakkında manşetten haber yapıyorlardı.. Şimdi ise Gandhi ile ilgili yazmaktan kaçınıyor CHP yandaşı yazarlar... Köşelerinde top dolaştırıyorlar... Velhasıl CHP ile ilgili olumlu bir şey yazmak, Gandhi'yi parlatmak günbegün zorlaşıyor.. Bunun en önemli sebebi son zamanlarda Gandhi'nin 'kıvırma kariyeri'nde zirve yapmış olması.. Gandhi başkanlık koltuğuna otururken; 'Onun (Baykal'ın) bilgi ve birikimlerinden her zaman faydalanacağız..' demişti. 'Sorunsuz başkan oldum' mesajı, 'birlik ve beraberlik' imajı, ..' öyle mi?.. Gördük!.. Baykal ve ekibi afaroz ediliyor.. Bırakın bilgi ve birikimlerinden faydalanmayı, Baykal ve arkadaşlarının referandum çalışmalarından uzak tutulması için genelge yayınlanıyor.. Sav ve ekibi yine iş başında!.. ( Hoş CHP içinde Baykal'ın bilgi ve birikimlerinden, faydalananlar, onun yolunu takip edenler yok değil!.. 2. Kaset skandalı bunun bir göstergesidir haddi zatında!...) Gandhi sürekli kıvırmak zorunda kalıyor, tamam da CHP'li vekiller de rahat durmuyor ki be birader... Adamlar geçmişten ders de almıyorlar... Baykal'ın seks kaseti yetmiyormuş gibi, bir başka vekilin skandal kaseti düşüyor internet sitelerine.. Diğer yandan 'Gandhi Projesi'nin mimarı Sav'ın vakti zamanında 'Yes-No' tuşlarını karıştırıp ortalığı velveleye verdiği günler unutulmuş CHP'de.. Zira geçtiğimiz günlerde CHP'li bir vekil de aynı şekilde 'Yes-No' tuşlarını karıştırdı... Onun da konuşmaları İnternette dolaştı.. (Telefon görüşmesi yaptığı o an kumar oynadığı anlaşılıyor mübareğin..) Bu ne yahu?... CHP'nin maşallahı var!.. Fuhuş, kumar,..vs, ne ararsan artık!.. Boşuna demiyoruz.. 'Bu devirde CHP yandaşı yazar olmak gerçekten zor..' diye!.. Gandhi ne yapsın?... Onun zaten başında bir 'havuz problemi' var!... Daha ilk mitingine 'biz havuzlu villalarda oturmayacağız' diyerek başlayan, dingin halk adamının, mütevazi vatandaşın havuzlu villası varmış meğer.. Buyrun bakalım.. Daha önce defaatle kıvırmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu bu sefer nasıl kıvıracak diye çok merak ettik... Öyle ya.. Garip guraba edebiyatı yaparak 'havuzlu villa' sakinlerine karşı kampanya başlatıyorsun, ardından seninde 'mütevazi halk tipi bir havuzlu villa' sahibi olduğun ortaya çıkıyor.. Ne desen boş artık... Yok benimkinin havuzu daha küçük... ( E, havuz bu kardeşim, önemli olan boyutu değildir, işlevidir!!.. Neticede villanda havuz var mı, yok mu?.. Açıkla!) Yok, benimki daha ucuz... ( N'olmuş yani.. 'Biz ucuz 'halk tipi' villalarda oturanlardan olmayacağız..' mı dedin?... Nerden bilelim, kooperatif villalarında oturmanın caiz olduğunu!.. İnsan baştan söyler canım..) Böylece bunca 'kıvırma kariyeri'nin üzerine havuzlu villayı da eklemiş oldu Gandhi Efendi.. Lakin fena halde köşeye sıkıştı.. Daha önceki o sayısız kıvırmaları da göz önüne aldığınızda bu sefer daha da zor ve keskin manevra yapmak zorunda.. Hakkını yemeyelim.. Yine de denemiş.. Fikret Bila'ya demiş ki 'Ben zaten villamın aylığını ödeyemiyordum. Onun için satılığa çıkardım ipotekli villamı...' Bak sen... Aylığını ödeyemiyormuş, yazık garibime!.. Eh şimdi adama sormazlar mı?.. SSK'yı tarihindeki en büyük zarara uğratarak ülkenin kara deliği haline sen getirdin... Hadi o zamanlar acemiydin!.. Ekonomiden neyin anlamazdın!.. Lakin durum şimdi de pek farklı değil.. Yahu gömleğin Etro, ceket ve pantalon Beymen, ayakkabın Tod's, Kemerin Moreschi.. Toplam 3500 TL... Ama havuzlu villanın aylığını (1500 TL) ödeyemiyorsun.. O yüzden satılığa çıkartıyorsun.. Ha, ne diyorduk?.. Şimdi adama sormazlar mı; Cebinin hesabını bu kadar kötü yapan, ekonomiden ancak bu kadar anlayan birine hiç ülke ekonomisi teslim edilir mi?!.. Ne o ?.. 'Abi halk tipi villamı satıyorum..' Neden?.. 'Marka giyiniyorum ya, villamın aylık ödemesini karşılayamıyorum!...' Şimdi gideceksiniz ülkenin ekonomisini bu adamlara teslim edeceksiniz.. Bunlar enflasyonu sıfırın atına çekecek, ülkede yoksul bırakmayacak, denk bütçe yapacaklar öyle mi?... Hadi canım gidin işinize!... Boşuna demiyoruz herhalde; 'CHP yandaşı yazar olmak zaten zor bir zanaatir..' Bugün ise en zor iş 'Neo-Kemal'ist yazar olmaktır.. Ne diyelim artık.., Hepinize kolay gelsin!...
<< Önceki Haber Marka giyme merakı yüzünden 'havuzlu villa'dan olmak!.. Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER