Kürtçe bilsem ben de konuşurdum


Cumhurbaşkanı Abdullah GülKürtçe bilsem ben de konuşurdum” demiş, Diyarbakır’da. Bu sözleri okuyunca ‘ben de’ dedim kendi kendime. Keşke ben de bilsem Kürtçe, Ermenice, Çerkezce, Lazca ve de bu güzel yurdumun kültür mozayiğini oluşturan bütün dilleri. Küçükken dedem “bir dil, bir insan” demektir diye öğütlerdi. Türkçe’yle birlikte üç dil biliyorum ama bunlara kardeşlerimin kendi aralarında konuştukları dilleri de katabilsem kalabalık bir “Azizler” topluluğu oluştururdum. Tarihlerini, kültürlerini, türkülerini, umutlarını, yarınlardan beklentilerini kendi dillerinden dinler, mutluluklarına, hüzünlerine, yalnızlıklarına, dışlanmışlıklarına, acılarına, keyiflerine daha bir bilinçli ortak olurdum. Sayın Baydemir, Cumhurbaşkanı’na bir Kürtçe-Türkçe sözlük armağan etmiş. İlk fırsatta Diyarbakır Belediye Başkanı’na soracağım, nerden, nasıl bulurum bu sözlüğü diye. Sonra da Nimet Çubukçu Hanımefendi’den rica edeceğim diğer dillerin sözlüklerini de hazırlatsın, bastırsın, isteyen gidip alsın. Bu dilleri bilmek, üç beş kelimesini bile öğrenmek hepimizi, toplum olarak, birbirimize daha da yakınlaştırır, birbirimize daha da sıkı sıkıya sarılmamızı sağlar. Öyle değil mi, “bölünüyoruz!” diye feryat eden dostlar? Yılın modası kruvaze elbise ve yelek Kruvaze elbiselerin yavaş yavaş da yeniden moda olması, özellikle hafif göbekli erkeklerin hayatını kurtaracaktır. Ceketin önünü iliklediği an sırım gibi olacak, orta boy bir tencere iriliğindeki göbeği kaybolacak o saat. Daha da şişman gösterir kaygısıyla kareli ya da prince de gale desenli elbise giyemeyenler de kruvaze kesim sayesinde, bu kumaştan dikilmiş elbiseleri giyebilecek. Yeleğe gelince. Özellikle “V” yaka süveter/yelekler çok moda. Gömleğin üzerine giyeceksiniz, üzerine de spor kumaş ceket ya da deri mont. Ne olur, “V” yaka süveter/yeleklerde alışılagelmiş lacivert, gri ya da siyahın dışına çıkın. Açık mavi, hardal sarısı, vişneçürüğü, koyu yeşil pek bir havalı yapar adamı. İsterseniz içine kravat da takın. Özellikle kuru ama soğuk havalarda, kravat takmak zorunda olduğunuz iş yerlerinde, bu yelekler işinizi çok güzel gördüğü gibi şık olmanızı da sağlar. Bu dünyadan İhsan Çavuşoğlu geçti Rahmetli büyük dayım Muammer Çavuşoğlu’nun her dem zarif dünya güzeli, lafını esirgemeyen, aydın, bilgili, kültürlü bir Cumhuriyet hanımefendisiydi İhsan Yenge. Nazlı Çavuşoğlu Ilıcak ve Ömer Çavuşoğlu’nun sevgili anneleri, ailemizin temel direğiydi. En son doğum gününde görmüştüm. Yaşı hayli ilerlemiş olmasına karşın zekası, bilinci hele hafızası ustura gibi keskindi. Kılığından kıyafetine, yediğinden içtiğine, sağlığından işine gücüne değin her şeyi sorar ardından da sarılır öperdi. Ne yazık ki İstanbul dışında olduğumdan cenazesine gidemedim. Ama döner dönmez, mezarı başına gidip son görevimi yapacağım. İhsan Yengemin ölümüyle birlikte bir dönem de kapandı ailemizde. O da anılarımdaki sevgililer katında yerini aldı... Allah sevgili Ömer’le Nazlı’ya, Ömer’in dünya tatlısı eşi Feride’ye ve torunlarına sabır ve çok uzun ömür versin. Allah rahmet eylesin...
<< Önceki Haber Kürtçe bilsem ben de konuşurdum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER