1. Akdeniz Sanayi Yatırımları Zirvesi

1. Akdeniz Sanayi Yatırımları Zirvesi

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 12. yüzyıl ile 21. yüzyıl arasında çok büyük bir fark olmadığını, önceden Afrika'yı sömürmüş, zenginliklerine el koymuş olanların, halen eski alışkanlıklarına devam ettiğini belirterek, ''Onlar bugün Arap Baharı denen demokrasi değişimini yaşadı. Daha insancıl yaşam koşulları için çalışıyorlar. Ama bazı ülkeler halen eski alışkanlıklarına devam ediyor. Onlar Afrika'ya baktıkları zaman, halen yer altı zenginliklerini görüyor'' dedi. Bakan Çağlayan, Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliğince (ASCAME) bu yıl ilk kez düzenlenen ''1. Akdeniz Sanayi Yatırımları Zirvesi''nin Akdeniz İhracatçı Birliklerindeki açılışında yaptığı konuşmada, Mersin'de önemli bir etkinliğin hayata geçirildiğini, kendisinin de içinden geldiği sanayi ve ticaretin geliştirilmesini hedefleyen her oluşumda yer almaktan gurur duyduğunu söyledi. Zirvenin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Çağlayan, ''Dünya her geçen gün büyüyor. Sevinci ve kederi bir olan Akdeniz'in birlik olması, Avrupa'nın birçok ciddi sorunlarla baş başa kaldığı günlerde Mersin'de bir araya gelmesi çok önemli. Bazı ülkeler, bugün ameliyat masasında ve yapılacak ameliyatın sonuçları bile belli değil. Komşumuz Yunanistan'ın bu operasyonda başarılı olup olmayacağı belli değil. Yunanistan'ın durumu sadece o ülkeleri ilgilendirmiyor. Almanya ve Fransa başta olmak üzere birçok ülkeyi tehdit ediyor'' dedi. Dünya ekonomisinin ciddi bir daralmayla karşı karşıya olduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle devam etti: ''Dünyanın en büyük sorunu işsizlik. Önceki yıllarda yaşanan dünya krizi 'Türkiye'yi teğet geçecek' demiştik. Zamanında bıyık altında gülenler, şimdi pişman olmuşlardır. Dünya ekonomisini oldukça geri götüren bu depremde, Türkiye 2009 yılı itibariyle küresel krizi atlatmış, hedeflerini ve amaçlarını oldukça geliştirmiş, sürekli büyüyen bir ülke haline gelmiştir. 2008 yılındaki kriz, Avrupadaki etkisini halen sürdürüyor. Krizin Türkiye'yi adeta teğet geçerek etkilemiş olması, Türkiye'nin ve dünya ekonomilerinin birbirinden ne kadar farklı olduğunu bariz bir şekilde gösteriyor. Türkiye çok önemli krizler yaşadı. 2001 krizini hep birlikte yaşadık. O gün dönemin cumhurbaşkanı, başbakanına Anayasa kitapçığı değil, çiçek de atsa o kriz çıkacaktı. Çünkü ülke ekonomisi yürütülemez hale gelmişti. 2001 krizini unutmak mümkün değil. Milyonlarca insan işini ve aşını kaybetti. Bakın bugün dünyanın içinde bulunduğu dar boğazda 2011 yılının ilk çeyreğinde dünyanın büyüme şampiyonu olduk. 2. çeyrekte de bu oldu. Türkiye ekonomisi, dünyanın en önemli ekonomilerinden biri haline gelirken, rekor bir büyümeyi yaşamıştır. Bu başarıda, siyasi ve ekonomik istikrarın, Türkiye'nin bölgesinde güçlü bir ülke olmasının ve yaş ortalamasının 28 olmasının yarattığı kazanımlar etkili olmuştur. Hep söyleriz zorlu günlerde, yaptıklarınız ortaya çıkar. Kolay günlerde herkes bir şeyler yapar. Ama asıl olan zor günlerde yapılanlardır. Türkiye elde ettiği başarıları artık komşularıyla ve dostlarıyla paylaşmak istiyor.'' -''TEK AMACIMIZ O ÜLKEDEKİ DOSTLARIMIZ VE KARDEŞLERİMİZİN RAHAT ETMESİ''- Geçtiğimiz haftalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Kuzey Afrika'yı ziyaret ettiklerini hatırlatan Çağlayan, ziyaretin önemine vurgu yaptığı konuşmasında, şunları kaydetti: ''Baktığımız zaman 12. yüzyıl ile 21. yüzyıl arasında çok büyük bir fark yok. Önceden Afrika'yı sömürmüş, zenginliklerine el koymuş olanlar, halen eski alışkanlıklarına devam ediyor. Onlar bugün Arap Baharı denen demokrasi değişimini yaşadı. Daha insancıl yaşam koşulları için çalışıyorlar. Ama bazı ülkeler halen eski alışkanlıklarına devam ediyor. Onlar Afrika'ya baktıkları zaman, halen yer altı zenginliklerini görüyor. Ama biz dillere ve dinlere saygılı olan, sömürgecilik yapmayan koca Osmanlı Devletinin torunları olarak, batılı ülkelerin baktığı yere bakıyoruz ama farklı şeyler görüyoruz. Bizim tek amacımız o ülkedeki dostlarımız ve kardeşlerimizin rahat etmesi. Aramızdaki bakış açısı farkı bu. Bunun örneklerini de görüyoruz. Bugün ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşayan Libya, bırakın milyar ve milyon dolarları 160 bin dolara bile muhtaç durumda. Ramazan Bayramı arefesinde Türkiye olarak, Libyalı vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak üzere, 300 milyon dolarlık destek verdik. Bunu gönderirken, tek amacımız oradaki kardeşlerimizin içinde bulunduğu sıkıntıların çözülmesiydi. Bizim peygamberimiz 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' demiş. Biz bu anlayışa sahibiz. Ama bugün batılı ülkeler, hatta Türkiye'den rol kapma pahasına Başbakanın ziyaretinden bir gün önce o ülkelere gidenler, Libya devletinin parasını vermekten hala imtina ediyor. Bu para Libyalılarının parasıdır. Bu paranın nemasından da bu bankalar ve ülkeler gelir elde ederken, Libyalılara göndermiyordu.'' Dile getirdiği mesajların tüm dünya için önemli olduğuna işaret eden Çağlayan, ''Demokrasi deyince, birlik beraberlik deyince, kimin ne davranış içinde olduğunu göstermek için söylüyorum. Bugün burada buluşan sizlerin birlik ve beraberlik içerisinde yapacağı daha çok şey var'' diye konuştu. -''ŞUNU UNUTMAYIN; TÜRKİYE HER ZAMAN DOSTLARININ YANINDA OLMUŞTUR''- Geçen sene Türkiye'nin dünya üzerindeki gelişmesinden rahatsız olanların, Türkiye'nin ekseninin kaydığını söylediğini anımsatan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Doğru, bir eksen kayması var. Ama bu dünyanın ekseni, Türkiye'nin değil. Dünya ekonomisinin 2030 yılında yüzde 35'i gelişmekte olan ülkelerde olacak. Bunda Türkiye de aktif rol oynayacak. Dünyanın geleceğini belirleyen ülkeler gelişmekte olan ülkeler. Onun için bugün bu zirveyi düzenliyor olmak, son derece önemlidir. Birlik ve beraberlik içinde birbirimizin artısını paylaşarak, eksisini gidermemiz gereken bir dönemden geçiyor. Şunu unutmayın; Türkiye her zaman dostlarının yanında olmuştur. Bugün biz dünya ekonomisinde son derece ciddi yer edinmiş bir ülkeyiz. Son yıllarda milyarlarca dolar doğrudan yatırım almış bir ülkeyiz. Ülkemize 2011 yılının 7 ayında gelen yabancı yatırımlar, geçen yıldan fazladır. 7 ayda 9.1 milyar dolar yatırım gelmiştir. Bu doğrudan yatırımdır. Bunun yüzde 90'ı da Avrupa'dan gelmiştir. Türkiye'den 4 saatlik uçuş mesafesinde 56 ülkeye gidebiliyor. Nüfusun ise 3'te biri de bu coğrafyada. Sadece 4 saatlik uçuş. Böyle bir coğrafyada birlik ve beraberlik son derece önemli. Akdeniz Bölgesi de her türlü yatırım için gerekli alt yapıya da sahip durumda. O yüzden artık harekete geçmeliyiz.'' Herkesin kendi potansiyelinin bilinci içerisinde olması gerektiğini anlatan Çağlayan, ''Kendi potansiyelimizi ve gücümüzü iyi görmemiz lazım. Biz her türlü tecrübemizi paylaşmaya hazırız. Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşmak için çok önemli hesaplar yapmıştır. Bir taraftan büyüyen ve gelişen öte yandan da dünya ekonomisinde söz sahibi olmaya başlayan Türkiye, hesaplarını iyi yapmaktadır. Ülkemizi adeta yatırım cenneti haline getirecek çalışmalar yapıyoruz. Türkiye kısa bir sürede bölgesinde merkez olacaktır. Bu süreçte de Akdeniz çanağında Mersin, Adana ve Osmaniye belirleyici bir yöre olarak dikkati çekecek'' diye konuştu. (KRM-ST-ERS)30.09.2011 12:57:27
<< Önceki Haber 1. Akdeniz Sanayi Yatırımları Zirvesi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER