Ender Sever - Baz istasyonlarının insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri konusunda uzmanlar uyarıda bulunurken, baz istasyonlarının evlerin çatısına, kurumların lojmanlarına hatta lösemili çocukların barındığı misafirhanelere bile kurulduğu görülüyor. Baz istasyonları ile ilgili tartışmalar sürerken, bulundukları binada ya da çevrelerinde baz istasyonu olan vatandaşlar tedirginlik yaşıyor. Bazı mahalle veya bina sakinleri verdikleri hukuk mücadelesi ile baz istasyonlarından kurtulurken, pek çok kişi kamufle edilen baz istasyonlarının farkına bile varmıyor. Samsun'da ise pek çok binanın çatısında bulunan baz istasyonlarının yanı sıra PTT lojmanı üzerindeki ve lösemili çocukların misafirhanelerinin bulunduğu binanın çatısındaki baz istasyonları dikkat çekiyor. İlkadım ilçesinde Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği'ne bağlı kemoterapiye gelen çocukların aileleriyle birlikte kaldığı misafirhanenin bulunduğu bir binanın çatısına ikinci bir baz istasyonu kuruldu. Binaya 6 ay önce taşındıklarını ifade eden LÖSAM Yönetim Kurulu Üyesi Sema Danışmaz, ''Biz binaya taşınmadan önce de bir GSM şirketinin baz istasyonu varmış fakat taşınırken bizi hiç kimse uyarmadı. Bu da yetmezmiş gibi ikinci bir GSM şirketinin baz istasyonunu da kurdular'' dedi. Türkiye'nin çeşitli illerinden kemoterapiye girmek için bir çok hastanın geldiğini, günlerce süren tedavi sürecinde hastaları ve ailelerini bu binada misafir ettiklerini söyleyen Danışmaz, baz istasyonlarına olan tepkisini şöyle dile getirdi: ''Biz burada hastaları ve ailelerini ağırlıyoruz. Onlar lösemili çocuklar, onlar kanser. Bir lokma çocuklar bunlar. Buradan her gün tedaviye gidip geliyorlar. 0 ile 18 yaş aralığında lösemili çocuklarımız kalıyor burada. Biz burada ufacık çocukların, sağlığına kavuşması için mücadele ediyoruz. Bazıları da, burada lösemili çocukların kaldığını bile bile bize bir şey sormadan baz istasyonu kuruyor.'' PTT çalışanlarının kaldığı lojmanın duvarındaki baz istasyonu ise çevre sakinleri tarafından tepkiyle karşılanıyor. Lojmanda kalanlar ise PTT Genel Müdürlüğü'nün PTT binaları ve lojmanlarına baz istasyonu kurulması için bir GSM şirketi ile anlaşması bulunduğunu, kendilerine de baz istasyonlarının zarar vermediğinin söylendiğini belirttiler. -''BAZ İSTASYONUNA YAKIN OTURANLARIN UZAKTAKİLERE GÖRE KANSERE YAKALANMA RİSKİ ARTIYOR''- Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Şeker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, baz istasyonlarının insan sağlığına verdiği zarara dikkat çekti. Baz istasyonunun kullandığı radyo frekanslarındaki radyasyonun kan hücrelerinde yapısal değişiklikler oluşturduğunu söyleyen Şeker, şunları kaydetti: ''Baz istasyonuna devamlı maruz kalmayla oluşan kümülatif stres vücudun tamir mekanizmasının kırılmasına neden oluyor. Baz istasyonuna yakın oturanların uzaktakilere göre kansere yakalanma riski artıyor. İsrail'de yapılan bir çalışmaya göre, baz istasyonundan 350 metre uzaklığa kadarki bölgede oturanlar, baz istasyonundan çok uzakta oturanlara göre 7 kat fazla kansere yakalanma riski taşıyor. Alman doktorların Naila kentinde bin hasta üzerinde yaptıkları bir başka araştırmada ise bazdan 400 metre uzaklığa kadarki bölgelerde oturanlar, daha uzaktakilere göre 3 kat artan kanser riskini yaşıyor. İspanya'da yapılan ve 2004 yılında yayınlanan bir araştırmada ise, baz istasyonu yakınlarında depresyon vakalarında 59 kat, halsizlik şikayetlerinde 40 kat ve konsantrasyon problemlerinde ise 20 kat artış gözlemlenmiş.'' Medyada, kamuoyuna kasıtlı verilen yanlış bilgilerden birinin de Türkiye'de baz istasyonlarının standartlarının Avrupa'dan daha iyi olduğu bilgisi olduğunu söyleyen Şeker şöyle devam etti: ''Baz istasyonunun kullandığı radyo frekanslarındaki radyasyon, kan hücrelerinde yapısal değişiklikler oluşturuyor. Bu da genetik bozukluk oluşturup kansere imkan tanıyor. Bu radyasyonun bir standardı vardır ama standartlar kısa sürede oluşabilecek zararlardan korumak içindir. Uzun süreli maruz kalmak, standardın altında bile olsa ortaya çıkabilecek etkiler standartta nazara alınmıyor. Standartlar, elektromanyetik radyasyonun sebep olduğu ısı artışını esas alır. Biyolojik değişliklere neden olan ısısal olmayan etkiler standartta yok kabul edilir. Cansız, ölü fantom modellerden elde edilen bilgiler standartta temel alınır. Bu ise canlı insanları koruyamaz. Yetişkin erkeklere göre hazırlanmış standartlar olup kadınlar, yaşlılar, çocuklar için özel standartlar yoktur.'' (SEV-DLK-HRN-NÖZ)07.07.2011 12:22:31