Uluslararası piyasalarda geçen hafta

Uluslararası piyasalarda geçen hafta, ABD Doları, önemli para birimleri karşısında değer kazanırken, altın fiyatları rekor düzeyde arttı. Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı 97 dolar seviyelerinde işlem gördü.

Uluslararası piyasalarda geçen hafta

Haftaya ABD'de Beyaz Saray ve Kongre üyeleri arasında borçlanma limitinin artırılmasına yönelik görüşmelerle Avro Bölgesi'ndeki krizin İtalya'ya yayılabileceği endişeleri damga vurdu. ABD'de Beyaz Saray ve Demokratlar ile Cumhuriyetçileri karşı karşıya getiren ve giderek çıkmaza girmeye başlayan borç limiti ve bütçe açığını azaltma konusunda bir türlü uzlaşma sağlanamıyor. Taraflar arasında Beyaz Saray'da geçen pazar gününden bu yana yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadı. ABD Başkanı Barack Obama, kısa vadeli çözüm önerilerine yanaşmaz ve sağlık harcamalarında büyük kesintiler istemezken, Cumhuriyetçiler ise zenginlere yönelik vergi kesintilerinin uzatılmaması seçeneğini kabul etmemekte ısrar ediyor. Obama, 3 Ağustos'a kadar ülkenin borçlanma tavanıyla ilgili sorunun çözülememesi durumunda, sosyal güvenlik emeklilik programındaki ödemelerde sorun yaşanacağı uyarısında bulundu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Moody's ve Standard and Poor's, dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin kredi notunu olası bir indirim için ''negatif'' izlemeye aldı. Kuruluşlar, ülkenin yasal borçlanma limitinin artırılması konusunda 2 Ağustos'a kadar uzlaşmaya varılamaması halinde ülkenin borçlarını ödeyemeyeceği ve temerrüt riskiyle karşı karşıya bulunduğu uyarısında bulundu. ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke de, Senato'da katıldığı oturumda, ''kısa vadede hükümet harcamalarını kısmaya çok istekli olmanın zaten kırılgan olan toparlanmayı raydan çıkarabileceği, temerrüde düşmenin de finansal zarara yol açabileceğini'' belirtti. Bernanke, gerektiği takdirde bankanın daha fazla devlet tahvili alımı da dahil olmak üzere ek tedbirlere başvurmaya hazır olduğunu söyledi. Ben Bernanke, ''kısa vadede hükümet harcamalarını kısmaya çok istekli olmanın, zaten kırılgan olan toparlanmayı raydan çıkarabileceğini, temerrüte düşmenin de finansal zarara yol açabileceğini'' söyledi. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, borçlanma limitinin yükseltmesinde anlaşılamaması halinde, bunun faiz oranlarında yükselişe neden olacağı ve dolayısıyla dünyanın geri kalanı ile birlikte ABD ekonomisi için sonuçlarının ciddi anlamda üzüntü verici olacağı uyarısında bulundu. ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında devam eden borçlanma tavanının yükseltilmesi tartışmalarına ilişkin, ABD'de mali taahhütler konusunda Kongre'nin 14,3 trilyon dolar olan borçlanma tavanını yükseltmekten başka seçeneği bulunmadığını ifade etti. ABD Hazine Bakanlığı, Kongre'den ocak ayından bu yana federal hükümetin borçlanma tavanını yükseltmesini talep ediyor. Ancak Cumhuriyetçiler, vergi artışı olmaksızın harcamaların kesilmesi konusunda ısrarlı davranıyor. Bakanlık, mayıs ayı başından bu yana borçlanmayı artırmadan tahvil ihalesine devam edilebilecek olağanüstü tedbirler alma yoluna gidiyor. Beyaz Saray, Kongre'nin 2 Ağustos tarihine kadar borçlanma tavanını artırmaması durumunda bunun, ABD'yi bir felaketle karşı karşıya bırakabileceğini öne sürerken, Obama Kongre'ye koşulsuz olarak borçlanma tavanını artırması çağrısı yapıyor. Bütçe açığı 1,5 trilyon dolara yaklaşan ABD hükümetinin borçlanma tavanı ise 14,3 trilyon dolar düzeyinde bulunuyor. ABD'de mayıs ayında dış ticaret açığı 50,2 milyar dolarla 2008 yılı ekim ayından bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Dış ticaret açığının artmasında, petrol fiyatlarındaki yükseliş etkili oldu. Ticaret Bakanlığının açıkladığı verilere göre, mayıs ayında dış ticaret açığı yüzde 15,1 artışla 50,2 milyar dolar oldu. Mayıs ayında ithalat yüzde 2,6 artışla 225,1 milyar dolara çıktı. Öte yandan, mayıs ayında ihracat yüzde 0,5 düşerek 174,9 milyar dolara geriledi. -İTALYA'NIN BORÇ SORUNU- Avro Bölgesi'nde Yunanistan'ın ardından kamu borç yükü en yüksek ikinci ülke olan İtalya'da süren siyasi istikrarsızlığın ekonomik krizi tetikleyebileceği yönünde işaretler, hafta boyunca küresel piyasaları tedirgin etti. Ekonomistler, kamu borç yükü gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 120'sine ulaşan İtalya'nın tahvil faizini kısa vadede düşürememesi halinde borçlarını çevirmekte zorlanacağı uyarısında bulunuyor. Avro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanları hafta başında Brüksel'de düzenledikleri toplantıda, Yunanistan'ın ikinci kez kurtarılmasını zorunlu hale getiren borç krizinin İtalya ve İspanya gibi ülkelere bulaşmaması için yeni enstrümanların kullanılması konusunda uzlaştı. Toplantının ardından yapılan ortak açıklamada, Avro Bölgesi'nin mali istikrarı için zordaki ülkelerde borç vadelerinin uzatılması ve faiz oranlarının düşürülmesi yanında 440 milyar avroluk Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması'nın (EFSF) yetki ve esnekliğinin artırılması gibi yeni tedbirlerin alınacağı vurgulandı. İtalya'da ise Temsilciler Meclisi, önceki gün Senato'da kabul edilen tasarruf paketini onayladı. Avro Bölgesinde yaşanan borç krizinin İtalya'ya sıçrayabileceği baskılarının gölgesinde Bakanlar Kurulunun, 30 Haziran'da onayladığı ve 2014 yılına kadar 48 milyar avro tasarruf yapmayı öngören kemer sıkma paketi, perşembe günü Senatoda, dün de parlamentoda onaylandı. IMF, İtalya'yı kamu borcunu azaltmak üzere hazırlanmış kemer sıkma planını kararlı bir şekilde uygulaması konusunda uyarırken, İtalya'nın ekonomisini iyileştirmek için daha fazla çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi. İtalya Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Avrupa'da borç sorununun yeni bir aşamaya girdiğine dikkat çekti. Müstakbel Avrupa Merkez Bankası Başkanı da olan Draghi, bir konferansta yaptığı konuşmada, politika yapıcıların, avroyu tehdit eden yayılmayı durdurmak için ''açık'' bir yanıt bulmaları gerektiğini ifade ederek, borç krizine kesinlik verilmesi, politik hedeflerin açıklığa kavuşturulması, enstrümanların içeriği ve kullanılabilecek kaynakların miktarının belirlenmesinin şu anda gerekli olduğunu dile getirdi. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu üyesi Lorenzo Bini Smaghi de İtalya'nın borçları yüzünden hiçbir zaman temerrüde düşmeyeceğini, çünkü zengin bir ülke olduğunu söyledi. Avro Bölgesinden bir ülkenin temerrüte düşmesine izin vermenin çılgınlık olduğunu dile getiren Smaghi, temerrüdün Avro Bölgesini dramatik biçimde zayıflatabileceğine işaret etti. -YUNANİSTAN'IN BORÇ SORUNU- IMF Başkanı Christine Lagarde, Yunanistan'ın bütçe açığını azaltma çabalarının hala yeterli olmadığını bildirdi. IMF'nin Washington'daki merkezinde gazetecilerle biraraya gelen Lagarde, Yunanistan'ın bütçe açıklarını azaltmak ve bütçe dengesini sağlamak için önemli adımlar attığını ancak borç problemleri ile başa çıkmak için daha fazlasını yapması gerektiğini söyledi. Yunanistan'a yapılması planlanan ikinci yardım paketine ilişkin Lagarde, ''Benim görüşüme göre, IMF ve Avrupalı ortakları Yunanistan'a ikinci bir yardım paketinin şartlarını, süresini ve büyüklüğünü müzakere etme aşamasında değil'' dedi. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu, Lüksemburg Başbakanı ve Eurogroup Başkanı Jean-Claude Juncker'e gönderdiği bir mektupta, Yunanistan'ın borçlarıyla ilgili sıkıntılarını dile getirerek, AB ülkelerinin bu konuda bir an önce önlem almalarını istedi. Mektubunda, ''AB'nin bir an önce bu konudaki üç temel hedefi oluşturan, borçların sürdürebilirliğini, pazarlara erişimi ve Yunan ekonomisinin kalkınmasının yeniden başlatılmasına yönelik yardımların yapılmasını güvence altına alacak kesin çözümler'' bulmasını isteyen Papandreu, ''Hüküm verme zamanı geldi. Kararsızlığa yer yok'' dedi. İspanya Maliye Bakanı Elena Salgado, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung'a verdiği mülakatta, Yunanistan'ın borç sorununu çözmek konusunda özel sektör katılımının iyi bir fikir olmadığını ve çok dikkatli olunması gerektiğini söylediklerini vurguladı. Piyasalardaki gerginliğin nedenlerinden birinin bu sorun üzerine yapılan tartışmalar olduğuna dikkati çeken Salgado, Avro Bölgesi ülkelerinin net bir taahhütle olabildiğince hızlı bir şekilde bu konuyu açıklığa kavuşturması gerektiğini ifade etti. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan'ın yarattığı güven krizinin avro para birimini genel olarak tehdit ettiğini söyledi. Bakan Schaeuble, Yunanistan'ın borçlarını ödeyebilecek durumda olmayı sağlaması gerektiğini, ancak finans piyasalarının, Atina hükümetinin borçlarını ödeyebileceğinden şüphe duyduğunu belirtti. Schaeuble, ''Yunanistan'ın yarattığı güven krizi, avroyu genel olarak tehdit ediyor. Bu nedenle bu sorunun üzerine kararlı bir şekilde gitmemiz gerekiyor'' diye konuştu. İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, AB Başkanı Herman Van Rompuy ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, ''borç sorunu yaşayan ülkelerin durumuna açıklık getirip, Avro bölgesini rahatlatmak için Avro Bölgesi'nin güçlü ülkelerinden daha fazla sorumluluk göstermelerini'' istedi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Yunanistan'ın ''B '' olan uzun vadeli kredi notunun 3 basamak düşürülerek ''CCC'' olarak belirlendiği, kredi notunun görünümünün ise ''negatif'' olduğu bildirildi. Böylece, Fitch, Yunanistan'ın kredi notunu ''temerrüdün'' biraz üzerinde belirlemiş oldu. Fitch açıklamasında bugünkü kredi notunun, yeni, kapsamlı ve güvenilir AB/IMF programının yokluğunun yansıması olduğu belirtilerek, gelecekte özel sektörün katkısıyla ilgili belirsizliğin artmasının yanı sıra Yunanistan'ın makroekonomik görünümünün zayıfladığına da dikkat çekildi. -AVRUPA EKONOMİSİ- IMF, Almanya'yı, ekonomik büyüme hızının sürekli bir şekilde düşük kalmaması yönünde uyardı. IMF, Alman hükümetinin, ülkedeki ekonomik büyüme hızının artırılması için nüfusun gerilemesine ve eğitim konusuna dikkat etmesi gerektiği belirtildi. Raporda ayrıca ihracata bağımlılığını azaltması ve iç pazara olan talebi artırması gerektiği de ifade edildi. Alman hükümetinin, bütçe için alınan tasarruf önlemlerini de konjonktürü yavaşlatacak şekilde abartmaması gerektiğine vurgu yapılan raporda, Almanya'nın, kısa vadede ekonomik krizin etkilerini hızlı bir şekilde aşabildiği ve bu yıl yüzde 3,2 oranında bir büyüme sağlayacağı, ancak gelecek yıldan itibaren büyümenin azalacağı kaydedildi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in İrlanda'nın kredi notunu Baa3'ten Ba1'e düşürdüğü bildirildi. İrlanda'nın kredi notunu bir basamak düşürerek ''yatırım yapılamaz'' seviyeye çeken Moody's, ülkenin 2013 sonunda daha fazla dış yardıma ihtiyaç duyabileceği uyarısında da bulundu. İrlanda Maliye Bakanlığı, Moody's'in kararı için bir gerekçe göremediklerini, bunun diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının yakın zamanda yaptığı değerlendirmelerle bağdaşmadığını söyledi. Avrupa Komisyonu Sözcüsü Pia Ahrenkilde, Moody's'in İrlanda'nın uzun vadeli kredi notunu düşürme kararını ''akıl almaz'' olarak değerlendirdi. İspanya Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Elena Salgado, Moody's'in kararını ''eşitsizlik'' olarak değerlendirdi. İrlanda'nın, dış yardıma dair hedefleri yerine getirip getirmediğini yerinde incelemek üzere Dublin'de bulunan Avrupa Birliği (AB), IMF ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) yetkilileri, her şeyin yolunda gittiğini bildirerek hükümete moral verdi. Yardım paketiyle ilgili üçüncü gözden geçirme görüşmelerini tamamlayan yetkililer, hazırladıkları raporda, yardım programı çerçevesinde hedeflerin karşılanmış olduğunu açıkladı. Avro Bölgesi'ndeki borç krizinin İtalya ve İspanya'ya sıçramasını engellemeye çalışan AB, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını hedef aldı. İç pazardan sorumlu AB Komiseri Michel Barnier, önde gelen kredi derecelendirme kuruluşlarının ABD ve İngiltere'nin menfaatine kararlar aldığını ima ederek, hazırladıkları yeni bir tasarıyla bu alanda şeffaflığı artırmayı hedeflediklerini söyledi. Barnier, AB Ekonomi ve Maliye Bakanları Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, kritik anlarda şüphe uyandıran not indirimleriyle Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelerdeki krizi derinleştiren kredi derecelendirme kuruluşları üzerinde denetim artışı getiren yeni yönetmeliği kasım ayında sunacaklarını belirtti. Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA), Avro Birliğinin aktiflerinin yüzde 65'ini oluşturan 21 ülkeden 90 bankaya uygulanAN stres testi sonuçlarını açıkladı. EBA stres testi sonuçlarına göre 90 bankadan, 8'i testte başarısız olurken, 16 banka sınırı zor geçti. Başarısız olan 8 bankadan 5'i İspanya, 2'si Yunanistan ve biri Avusturya bankası oldu. -DÖVİZ PİYASASI- ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu: PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA ----------- --------- ----- Japon Yeni 80,75 79,12 İsviçre Frangı 0,8376 0,815 Kanada Doları 0,9657 0,9531 Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,4127 dolardan açılan avro, cuma kapanışta 1,4153 dolara yükseldi. Aynı borsada pazartesi günü 1,5952 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,6134 dolar oldu. New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.548,80 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.590,10 dolara yükseldi. -ABD, AVRUPA VE ASYA BORSALARI- ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 0,34 (42,61 puan) değer kazanarak, haftayı 12.479,73 puandan kapattı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 0,56 (7,28 puan) artarak 1.316,15 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 0,98 (27,13 puan) artarak 2.789,80 puan oldu. Haftanın tamamında Dow Jones Endeksi yüzde 1,4, Standard and Poor's 500 Endeksi yüzde 2, Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 2,4 oranında değer kaybetti. Asya'da borsaların bazıları geriledi, bazıları değer kazandı. Japonya'da Tokyo Borsasının temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,39 (38,35 puan) artarak 9.974,47 puandan kapandı. Asya'da Hong Kong Borsası yüzde 0,26, Avustralya Borsası yüzde 0,42, Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,09, Hindistan Borsası yüzde 0,23, Singapur Borsası yüzde 0,06, Malezya Borsası yüzde 0,29 değer kaybederken, Tayvan Borsası yüzde 1,10, Güney Kore Borsası yüzde 0,10, Tayland Borsası yüzde 0,23, Şanghay Borsası yüzde 0,07, Endonezya Borsası yüzde 0,48 değer kazandı. Avrupa'da borsalar haftanın son işlem gününde düşüşle kapandı. Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,06 (3,29 puan) değer kaybederek 5.843,66 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 0,07 (5,38 puan) artarak 7.220,12 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 0,66 (24,64 puan) azalarak 3.726,59 puandan haftayı kapattı. Avrupa'da ayrıca İspanya'da Madrid Borsası'nda IBEX 35 Endeksi yüzde 1,19, Brüksel Borsası yüzde 0,10 ve Hollanda'da Amsterdam Borsası'nda AEX Endeksi yüzde 0,29 oranında değer kaybetti. -PETROL FİYATLARI- Haftanın son işlem gününde ABD ham petrolünün varil fiyatı 97 dolar seviyelerinde kapandı. Hafta başında yaklaşık 96,01 dolardan işlem görmeye başlayan Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı ağustos ayı teslimi cuma günü 1 dolar 55 sent değer kazanarak 97,24 dolardan işlem gördü. Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı da haftanın son işlem gününde 1 dolardan fazla artarak 117,26 dolara yükseldi. AA
<< Önceki Haber Uluslararası piyasalarda geçen hafta Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER