Kirli tezgâha en sert tepki !

Genelkurmay Başkanlığı'nda hazırlandığı ileri sürülen 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'na her kesimden tepki yağıyor.

Kirli tezgâha en sert tepki !

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen belgedeki vahim ifadeler 'dehşet verici' olarak nitelendirildi. Geçmişte de buna benzer andıç olaylarının yaşandığını hatırlatan siyasiler, söz konusu belgelerin en fazla TSK'ya zarar verdiğine dikkat çekti. Başbakan Tayyip Erdoğan, 'demokrasiyi koruyup, yaşatacağız' mesajı verirken, DSP'li Hasan Macit, bu tür müdahalelerin en çok askeri yıprattığını söyledi. Eski Devlet Bakanı Fikri Sağlar da hiçbir kurumun fişleme, tuzak kurma, toplumu yönlendirme gibi faaliyetlerde bulunamayacağının altını çizdi. Sivil toplum temsilcileri ise Meclis, hükümet ve Genelkurmay'ı konunun üzerine ciddiyetle gitmeye çağırdı: "Sorumlular cezasız kalmamalı." Bu tür andıçlar Türkiye'yi yordu Mehmet OCAKTAN AK PARTİ BURSA MİLLETVEKİLİ Doğruysa çok vahim bir olay. AB ile müzakere sürecine girmiş Türkiye'de bu konuların tartışılıyor olması vahimdir. Geçmişte de bu tür olaylar oldu. Bundan Türkiye de, siyaset de, toplum da yoruldu. Geçmişteki bunca örnek herkese zarar verdi. Bu tür çalışmalar geçmişte ülkeye hiçbir şey kazandırmadı, kaybettirdi. En fazla da askeri yıpratmıştı. İlker Başbuğ yönetimindeki askerimizin bu tür bir çalışmaya gireceğine ihtimal vermiyorum. Gülen aklandı, hukuka saygı duyun TEVFİK DİKER ESKİ MİLLETVEKİLİ Eğer bir sorun varsa demokrasiye sadık kalarak çareyi siyasette aramak gerekir. Genelkurmay'da bazıları bu şekilde hareket ettikleri sürece kazanan AK Parti ve sivil kurumlar olur. Demokrasilerde herkes haddini bilmelidir. AK Parti, Anayasa Mahkemesi'nce kapatılmadığı gibi Gülen de yargıda aklandı. Bu gerçekler karşısında yapılması gereken tek şey, hukukun üstünlüğüne inanarak halkın sevgisini kazanmaktır. Düşün artık yakamızdan! Sorumlular mutlaka hesap vermeli İSMAİL AMASYALI ESKİ DYP MİLLETVEKİLİ 28 Şubat yargılanmadığı sürece sanıklarıyla ve tanıklarıyla, bu süreç devam eder. Yapılan, yanlarına kâr kalır. Postmodern darbe diyen, tankları sokaklarda yürütenler bunun hesabını vermediği sürece bu eylemler sürer. 28 Şubat, somut delilleriyle ortadadır. Bunun sanıkları ve tanıkları yargı önüne çıkartılmadığı sürece Ergenekon dahil, son gelişmeler dahil durmaz. O nedenle buna sebebiyet verenler -başta Büyükanıt da olmak üzere- yargı önüne çıkarılmalı. Siyaset kurumu sivilleşmelidir HASİP KAPLAN DTP ŞIRNAK MİLLETVEKİLİ Eğer bu iddialar doğruysa burada çok ciddi bir sorun vardır demektir. Bu belge çok yakın tarihe ait bir belge. Bu, çok ciddi bir durumdur. Siyaset kurumu, militarist vesayetten kurtulmadığı sürece böyle şeyler olur. Siyaset kurumunun sivilleşmesi için yöneticilerin daha çok çaba göstermesi gerekir. DTP Grup Başkan Vekili Fatma Kurtulan ise "İddialar çok önemlidir. Eğer böyle bir belge varsa bunun ciddi olarak araştırılması gerekir." dedi. Topluma nifak tohumları ekiliyor İBRAHİM YİĞİT AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ Eylem planını, toplumsal barışı hedeflemenin yanı sıra devlet ile millet arasına nifak tohumlarını ekmeye matuf bir çalışma olarak görüyorum. Raporda, Alevi kesiminin provoke edilmesine yönelik planlar da olduğu anlaşılıyor. Planın Ergenekon'un dışarıda kalan kolları tarafından hazırlandığını düşünüyorum. Genelkurmay'ın bunu yaptığını düşünmüyorum. Provokatif bir çalışma, deli saçması. Toplumsal barışı hedef alan bir karakteri var. Burada hedef, halkın ta kendisidir BURHAN KAYATÜRK AK PARTİ ANKARA MİLLETVEKİLİ Burada söylenecek söz bulamıyorum. Tüm umudumuz, böyle bir şeyin olmamasıdır. Demokrasilerde böyle şeylere yer yoktur. Geçmişte de buna benzer raporlar kamuoyuna sızdı. Genelkurmay bu tür olayların yaşanmasına izin vermemeli. Derhal soruşturma açıp engel olmalı. Bu anlayışların artık terk edilmesi gerekiyor. Burada hedef, demokrasi ve halkın bizzat kendisidir. Anlaşılan o ki çetelerin ortaya çıkması birilerini rahatsız ediyor. Türk milleti bu oyunu bozar MUSTAFA DESTİCİ BBP GENEL SEKRETERİ Böyle bir planı Türk milletinin kabul etmesi mümkün değil. Milletin birliği ve beraberliği için çalışan insanlar, sanki devleti yıkmak için çalışıyormuş gibi gösteriliyor. Yıllardır irtica korkusuyla milletin birliğine zarar verildi, insanların bireysel haklarını kullanmasının önü kesildi. Her kurum, hukuk içinde kendi alanında kalmalı. Ordunun siyasete ve topluma müdahale etmesine başından beri karşıyız. Ordu, anayasada belirtilen görevini yerine getirsin. Türkiye'nin geleceğini karartıyorlar Ergenekon tutuklusu eski Üsteğmen Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen ve basında geniş yankı bulan 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'na siyasilerin yanı sıra toplumun değişik kesimlerinden de tepki geldi. Sivil toplum örgütleri yayınlanan belgenin içeriğinin 'dehşet verici' olduğunu vurguladı. Masum insanlara suç isnat ederek, askerî mahkemede yargılama girişiminin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisi, askerin aslî görevinin masum insanları suçlu duruma düşürmek, komplo planları hazırlamak olmadığı üzerinde duruyor: "Askerin görevi, irtica ile mücadele adı altında komplo senaryolarıyla uğraşmak değil, ülke güvenliğini sağlamaktır." Bu hareketler, ülkenin geleceğini karartıyor Nuri Gürgür ANKARA TİCARET ODASI MECLİS BAŞKANI Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Nuri Gürgür, artık bu tür müdahalelerin gündemden kalkmasının şart olduğunu belirtti. Ülkenin huzur ve istikrara ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Gürgür, "27 Mayıs darbesinden bugüne kadar Türkiye defalarca benzeri zorlamalarla karşı karşıya kaldı. Ülkemize bunlar çok pahalıya mâl oldu. Böyle yapay hareketler Türkiye'nin geleceğini karartır." değerlendirmesinde bulundu. TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Üzülmez de hem kaliteli bir demokrasiye hem de güçlü ekonomiye mecbur olduklarını belirtti. Üzülmez, "Olay ne olursa olsun demokratik rejimden yana olmak mecburiyetindeyiz. Açık ve şeffaf olunması gerekiyor. Önümüzde ölü gibi duran bir küresel kriz var. Asıl gündem maddemiz işsizliğe çözüm ve krizden çıkış olmalı." dedi. Hukukun bütün ilkeleri ayaklar altına alınmış AHMET GÜNDOĞDU MEMUR-SEN BAŞKANI Her kurumun kendi işini yapması gerekir. Rapor, 10 yılda bir Türkiye'yi darbe sürecine sürükleyen adımların nasıl atıldığının da belgesi aslında. Yayınlanan planda hukukun bütün ilkeleri ayaklar altına alınmış. Sahte şeyhler, müritler bulan anlayış tiryakiliğinden vazgeçmiyor. Eylem planı tam manasıyla paranoyanın göstergesi. Bazı kendini bilmezler, illegal yol keşfetme gayreti içerisine girmiş. İnsanları potansiyel suçlu ilan etme anlayışı var. 'Bu Müslüman ise özgürlükleri kötüye kullanır; suç işler' anlayışı var. Daha fiil gerçekleşmeden onu yaşayacak olanlarla ilgili kararda bulunma paranoyadır. Bu kafaların tedavi edilmesi, ardından yargılanması lazım. İlker Başbuğ'un 'Darbeciler içimizde barınamaz' diyerek soruşturmayı derinleştirmesi lazım. Savcıların harekete geçmesi lazım. Üzeri örtülecek bir durum değil. Talimat vermek yetmez, yargı süreci işletilmeli SALİM USLU HAK-İŞ BAŞKANI Askerin siyasi parti gibi kullanılmak istenmesi, siyasi zemine çekiliyor olması, siyaset kurumlarına alternatif gibi görülmesi asla kabul edilemez. Sivillere yapılacak müdahaleler hiçbir şekilde akıl alır işler değildir. Ajanları harekete geçirerek çeşitli provokasyon yapılıyor olmasının askerin rutin faaliyetiyle ilgisi olamaz. Askerî savcılığa talimat vermek yetmez, idarî soruşturmanın başlayıp görev yetkilerini aşan, siyasete yönelik manipülasyona yönelenlerin idarî yaptırımlarla karşı karşıya bırakılması gerekir. Demokratik bir ülkede toplumun seçtiklerini beğenip beğenmemek askerin işi değildir. Ayrıca, milletin oylarıyla seçilen hükümeti devre dışı bırakmak için asker proje üretemez. Dehşet verici bir durum. Hukuk sınırlarının dışına çıkanlar askeri de çok yıpratıyor. Sorumlular mutlaka cezalandırılmalı. Alevi önderler: Türk halkı tecrübe kazandı artık oyuna gelmez Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan eski Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk'te ele geçirilen 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nda Alevi düşmanlığını körükleyecek girişimlerin yer alması, bu kesimin önde gelenlerini hayrete düşürdü. Karanlık güçler tarafından geçmişte ortaya konulan çatışmalara dikkat çeken Alevi önderler, bu tarz eylem planlarını 'beyhude uğraş' olarak nitelendiriyor. Alevi Dernekler Federasyonu Başkanı Metin Tarhan, "Kimse bu kirli tezgâha gelmeyecek; çünkü halkımız bunları iyi tanıyor." diyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Fevzi Gümüş ise, "Karanlık güçlerin bu tür faaliyetleri yeni değil. Karanlık güçler kışkırtmaya devam ediyor." şeklinde konuşuyor. METİN TARHAN (Alevi Dernekler Federasyonu Başkanı): KİRLİ TEZGÂH KURANLAR BEYHUDE UĞRAŞ İÇİNDE Kirli tezgâhlar peşinde olanlar hâlâ sonuç alacaklarını zannediyor. Ama beyhude uğraş içindeler. Kimseyi oyuna getiremeyecekler. Ülkede birlik beraberlik, barış ve hoşgörüden yana tavır koyan biri olarak bu tür yaklaşımları kesinlikle kabul etmiyorum. Kurum ve kuruluşları birbirine takıştırmak, adeta bir savaş çıkartmak isteyenler, amaçları doğrultusunda her yolu kullanmayı mubah sayıyor. İnsanları birbirine kırdırıp, fitne çıkartmaktan kaçınmıyor. Bu gayri ahlakî bir davranış olup insanlığın tükendiği noktadır. Kesinlikle ülke gündeminden çıkması, çıkarılması gerekiyor. Geçmişte denedikleri girişimlerde belirli bir yol alıp başarı elde etmişlerdi. Bu noktada son derece talihsiz bir durum var. Hâlâ sonuç alacaklarını zannediyorlar. Kimse bunların oyunlarına gelmeyecek. Beyhude bir uğraş içindeler, halkımız bunları artık çok iyi tanıyor. FEVZİ GÜMÜŞ (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı): KİRLİ PLANLAR DEMOKRATİKLEŞMEYLE AŞILIR Kışkırtma çalışmaları yeni değil. Karanlık güçlerin bu tür faaliyetlerde bulunması çok şaşırtıcı bir durum değil. Alevilerle Sünniler kardeşlik ve hoşgörü içerisinde yaşarken değişik tarihlerde tezgâhlanan olaylarla birbiriyle karşı karşıya getirildiği bir gerçektir. Sivas ve Maraş olayları bunun en bariz örneklerindendir. Başbakan Ecevit'in çekmecesinden çıkan resmî bir kurumun raporu da bunu doğrulamaktadır. Bu planlar, birtakım derin güçlerin hâlâ günümüzde aynı planları uygulamak ve halkı birbirine karşı kışkırtmak için çalıştığının bir göstergesi. Bu tür karanlık eylem ve girişimler ancak demokratikleşme ile aşılabilir. Bunu sağlayacak kurum da hükümettir. Bunlar için gerekli önlemi almak zorundadır. ALİ BALKIZ (Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı): OYUNUN FARKINDAYIZ, BU PLAN AMACINA ULAŞAMAZ Türk halkı bu oyunlara gelmeyecek kadar tecrübe sahibi. Ergenekon soruşturması kapsamında iddianamede yer alan veya kamuoyuna yansıyan birçok bilgi ve belgeye toplum şüphe ile baktı. Bunlardan birisi de biz Alevilerdik. Ancak bu değerlendirme bir tarafa, şayet çıkan belge doğru ise Ergenekon ya da adı her neyse karanlık odaklar geçmişte Türkiye'de Kürt-Türk, Alevi-Sünni çatışmalarını çıkartmak istedi. Kısmen başarılı da oldu ama istediği hedefe ulaşamadı. Bundan böyle de amaçlarına ulaşamayacaklar. Bizler farklı inanca ve görüşe sahip olabiliriz. Ama aynı üzüntüyü, aynı sevinci paylaşıyoruz. Geçmişte yaşanan olaylardan da yeteri kadar tecrübemiz var. Yapılacak kışkırtmaları boşa çıkartacak bilgi ve tecrübeye sahibiz. Artık her iki toplum birbirini dinliyor, birbirlerinin sorunlarıyla yakından ilgileniyor. Hükümetin Alevilere yaklaşımı bir kazanımdır. Bu planlar artık amacına ulaşamayacaktır. Andıçlar, demokrasinin önündeki en büyük engel Genelkurmay'da hazırlanan irticayla mücadele planı adı altındaki kirli tezgâha her kesimden tepki yağıyor. Eski Devlet Bakanı Fikri Sağlar, söz konusu andıcı 'vahim bir çalışma' olarak nitelendirdi. Demokratik hukuk devletinde fişleme, tuzaklar kurma, toplumu yönlendirme gibi faaliyetler üstlenen kurumlar olmaması gerektiğini vurgulayan Sağlar, "Bu tür hareketler, demokrasinin ve çağdaşlığın önünde büyük engel teşkil ediyor." dedi. Türkiye'de hâlâ egemenlik tartışması olduğuna dikkat çeken Sağlar, "Egemenlik halkın mı olacak yoksa bürokrasinin mi? Bence bu kavga halkın lehine bitecektir. Ama adı halk olan bazı partiler ortada yok. Türkiye'de muhalefet halkın adına değil, halkın karşısında olanların adına hareket ediyor." diye konuştu. HER KESİMDEN TEPKİ Taraf gazetesinin ortaya çıkardığı Genelkurmay Psikolojik Harekat Başkanlığı için hazırlanan andıca her kesimden tepki yağıyor. Türk halkına karşı hazırlanan plan ihanet andıcı olarak yorumlandı. Çok ayrıntılı bir psikolojik harekatın hazırlık aşaması olarak değerlendirilen andıçı ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı, 'mide bulandırıcı' bulurken, Devlet eski Bakanı Hasan Celal Güzel “Darbe planının ortaya çıktığını” söyledi. SUÇ ÖRGÜTÜNÜN PLANI ODTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı: Bu eylem planı bir ordunun eylem planı olamaz bence. Bu ancak bir suç örgütünün eylem planı olabilir. Ama biliyoruz ki bu eylem planı Harekat Başkanlığı'nda hazırlanmış, Harekat Başkanlığı da Genelkurmay'ın beyni. Beyinde hazırlanan bu planının bünyenin bilmemesi söz konusu değil. Bu planı hazırlayanlar değil bu plandan haberi olan ve haberi olduğu halde hiçbir şey yapmayanlar da suçlu. Bu bir suç eylem planı. Başbuğ ve TSK böylesine bir belgeye sahip çıkıp çıkmadığını açıklamalı. AK Parti'nin de artık bu işlere neşter atması lazım. Bu eylem planı ile TSK içinde birileri vatandaşa tuzak kuruyor. Hükümetin bu ihanet planını Genelkurmay'a sorması lazım “Vatandaşa nasıl tuzak kurarsın' diye. AK Parti daha şeffaf ve tam demokratik bir rejim kurmak için daha fazla gecikmemeli. DARBE PLANI SU YÜZÜNE ÇIKTI Devlet eski Bakan Hasan Celal Güzel: Türk milletine ihanet edenlerin darbe planı su yüzüne çıktı. Başbakan Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a yazılı emir vererek andıcın üzerine gitmesi gerekir. Sivil yargı da harekete geçmeli. Bu belge TSK içinde hâlâ darbe planlayan unsurların olduğunu gösteriyor. Demek ki TSK içinde gerekli temizlik yapılmadı. Planı hazırlayanlar en ağır şekilde cezalandırılmalı. Andıç Ergenekon soruşturmasına karşı hazırlanmış. Bu andıçtan daha korkunç bir durum. Bir taraftan birileri darbe planları yaptığı için yargılanırken, diğer taraftan başkaları darbe planları yapıyor. Bu plan yeni darbe girişiminin su üstüne çıkışının göstergesidir. TSK'YA DA ZARAR VERİYOR AK Parti Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan: Doğruysa çok vahim bir olay. AB ile müzakere sürecine girmiş Türkiye'de bu konuların tartışılıyor olması vahimdir. Geçmişte de bu tür olaylar oldu. Bundan Türkiye de, siyaset de, toplum da yoruldu. Geçmişteki bunca örnek herkese zarar verdi. Bu nedenle askerin böyle bir şey yapacağına inanmıyorum. Bu tür çalışmalar geçmişte ülkeye hiçbir şey kazandırmadı, kaybettirdi. En fazla da askeri yıpratmıştı. Orgeneral İlker Başbuğ, yönetimindeki askerimizin bu tür bir çalışmaya gireceğine ihtimal vermiyorum. Doğru olmadığına inanmak istiyorum. CHP'den ses yok Türkiye'yi ayağa kaldıran darbe andıcına CHP'den hiçbir tepki gelmemesi dikkat çekti. İhanet andıcıyla ilgili CHP lideri Deniz Baykal ve parti yöneticileri önceki gün ve dün sessiz kalmayı tercih etti. Baykal'ın Genelkurmay'ın soruşturma başlattığı andıcın belgesini haberi yazan Taraf muhabiri Mehmet Baransu'dan kurmayları aracılığı ile istediği öğrenildi. Haberden sonra konuyla ilgili kurmaylarıyla fikir alışverişinde bulunan Baykal'ın istediği belgeyi Baransu'nun gönderdiği kaydedildi. Demokratik sistemi yıkmak istiyorlar AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş: Eğer bu belge doğru ise vahim bir durum ile karşı karşıyayız demektir. Ergenekon adı verilen şebekenin Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik ve laik yapısını ortadan kaldırmak için devletin en itibarlı kurumlarını kullanarak Türkiye'de kaos ortamı oluşturmak için psikolojik harekatın tüm yöntemlerini kullandığı ve demokratik sistemi ortadan kaldırmak istedikleri görülüyor. Son iki ayda meydana gelen toplumsal olayların hem mitinglere hem de TBMM'de görüşülen bazı kanun teklif ve tasarılarındaki konuşma ve tartışmalara bakıldığı zaman, oluşturulmaya çalışılan olumsuz havanın bu belge bağlamında değerlendirilmesine yönelik insanların kafasında şüphelerin oluşmasına neden oluyor. AK Parti'de sanki bir kopma ve ayrılık olduğu havası oluşturulmaya çalışılıyor. ZAMAN - YENİŞAFAK taraf_komplo
<< Önceki Haber Kirli tezgâha en sert tepki ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER