Bahçeli, Davutoğlu'nun o sözü kullanmasını 2 ihtimale bağladı

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık olağan toplantısında konuştu. Bahçeli, Başbakan Davutoğlu'nun geçtiğimiz günlerde kendisine yönelik olarak kullandığı "bonzai Bahçeli" sözlerine cevap verdi.

Bahçeli, Davutoğlu'nun o sözü kullanmasını 2 ihtimale bağladı

ÖZGECAN ASLAN'IN KATİLLERİ EN AĞIR DÜZEYDE CEZALANDIRILSIN

Sosyal ve ekonomik çalkantı devamlı körüklenmektedir. Türkiye hepimizi endişeye sürükleyen bir şiddet döngüsüne kilitlenmek üzeredir. Tarsus’ta akıl almaz yöntemlerle katledilen Özgecan kızımız nasıl bir cinnetle karşı karşıya kaldığımızı göstermiştir. Öncelikle Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesinin acısını yürekten paylaşıyor, katillerin en ağır düzeyde cezalandırılmasını temenni ediyorum.

MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR

Dün işsizlik verileri açıklanmıştır. 2014 yılı Şubat ayı itibariyle işsizlik oranını hesaplamada yeni bir yönteme geçildiğinden işsiz sayısının çerçevesi kurnazca daraltılmıştır. AKP bayat numaralarla işsizliğin üzerini örtmektedir. Yine de mızrak çuvala sığmamaktadır. Kim ne söylerse söylesin toplam işsiz sayısı 6 milyona yaklaşmakta her evi haneyi ateş gibi sarmaktadır. Sosyal ve ekonomik istikrarsızlığı besleyen sayıları 2 milyonu aşan Suriyeli sığınmacılar ise işsizliği kemikleştirmektedir.

AKP TAM BİR BAŞARISIZLIK MARKASI

İşsizlik sorununu çözmeyen, niyeti de bulunmayan AKP hükümeti tam bir başarısızlık markasıdır. Kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 33,9’dur. Herhangi bir sosyal güvencesi olmayanların oranı yüzde 35’e yaklaşmıştır.

İşin bir başka düşündürücü tarafı da çalışma çağındaki nüfusumuzun sadece 25 milyon 874 bininin istihdam ediliyor olmasıdır.

AKP’nin ekonomi politikaları duvara toslamakla kalmamış, milyonlarca vatandaşımızı işsiz bırakmıştır. AKP yalana, toz pembe hayal tacirliğine devam etmektedir. Davutoğlu hala istihdam oluşturduk hikayelerinden medet ummaya devam etmektedir.

AKP KUL HAKKINI YEMEDE, RAKİPSİZDİR

Gelişmiş ülkelerde de işsizlik var ne yapalım diyen 17-25 Aralık failleri çoktan günaha batmışlardır. Trabzonlu Dursun, İzmirli Filiz, Tekirdağlı Kaan işsiz kalmışsa bunun vebali haram yiyen AKP zihniyetinin sırtındadır. Birkaç kişinin istihdam edileceği işlere binlerce insanımız müracaat ediyorsa suçlu bellidir. AKP yakın, yandaş, hısım, dünür ve akrabalara iş bulma, bunları işe sokma, yağmadan pay verme hususunda beceriklidir. AKP kul hakkını yemede, insan şerefini çiğnemede, hazine kaynaklarını dağıtmada rakipsizdir. Yolsuzluk yoksulluk ve rüşvet mekanizmasının mimarı AKP’dir. Bize göre işsizlik bir kader değildir. MHP işsizliği yenecek kuvvet ve azme sahiptir.

ZENGİNDEN FAKİRE GELİR TRANSFERİ SAĞLAYACAĞIZ

Aç ve açıkta kim varsa elinden tutacağız. Elimizi uzatıp gönlümüzü açacağız. Orta sınıfa soluk aldıracağız. Zenginden fakire gelir transferi sağlayacağız. İşsizlik ödeneğinden yararlanma şartlarını esnetmeyi, 4/C'lilere kadro vermeyi, taşeron işçileri kadrolu yapmayı, emeklilikle yaşa takılanlarla ilgili biriken sıkıntıları gidermeyi, ihtiyaç sahibi her aileden en az bir kardeşimize iş imkanı sağlamayı, kamuda boş kadrolara atama yapmayı, üniversiteyi bitirmiş evlatlarımızın yüzünü güldürmeyi mutlaka başaracağız, yapacağız.

NÜFUSUMUZUN YÜZDE 64'ÜNÜN TAKSİT VE BORCU VAR

Sürekli yoksulluk riski altında bulunan 10 milyon vatandaşımız bulunmaktadır. Nüfusumuzun yüzde 39,7 sızdıran çatı çürümüş penceresi olan konutta oturmaktadır. Nüfusumuzun  yüzde 42,2’si ısınamamakta, yüzde 64’ünün de taksit ve borcu bulunmaktadır. Sayıları 58 milyonu aşan vatandaşımız yıpranmış mobilyalarını yenilemekten mahrumdur. Asgari ücretle geçinen kardeşimiz ekonomik krizin pençesindedir. İki milyon taşeron işçimiz zulüm altında inlemektedir. Taşeron uygulaması AKP iktidarı döneminde günden güne azmıştır. Kısaca özetlediğim bu Türkiye resminin neresinde zenginlik, refah ve gelişme vardır? Milyonlarca insanımız sefalet şartlarında yaşarken, kaçak ve karanlık saraya sessiz kalmak mümkün müdür? Ayakkabı alamayan, palto bile giyemeyen fakir fukaranın hakkına göz dikmek hangi ahlaka sığacaktır? İşine gelmeyince dünyada yalnızlığı umursamadığını söyleyen, işi gelince de fıldır fıldır dünyayı dolaştığını iddia eden Erdoğan’ın haram ve hizmeti nereye kadar sürecektir?

ERDOĞAN, LATİN AMERİKA'NIN SICAĞINDA BOL BOL TERLEMİŞTİR

Terlemek isteyen Erdoğan, Latin Amerika’nın sıcağını bulunca bol bol terlemiştir. Çocuğunu okuturken saçlarına ak düşmüş kardeşim, akşam eve gelirken marketi uzaktan seyreden vatandaşım bu haksız ve ahlaksız yönetimi daha ne kadar görmezden geleceksiniz? Erdoğan ve Davutoğlu milletimizin sırtından geçiniyor. Helal kazançları aşırıyor. Hala görmeyecek miyiz? Cumhurbaşkanını sarayıyla, gezmediği, görmediği gitmediği konaklamadığı yer bırakmamıştır. Erdoğan dünya turu atmakta, gökyüzünden yere bir türlü inmemekte, kıtalararası seyahat acentesi gibi çalışmaktadır. Erdoğan göçmen kuşlar gibi uçmuştur da hangi başarıyı elde etmiş, milletimizin hangi ihtiyacını karşılamıştır? İşsizlik mi yavaşlamış, ülkemizin gücü mü artmıştır? Ukrayna kriziyle ilgili arabulucu ülkelerden birisi mi olduk? Ortadoğu'da, Balkanlar'da sözümüzü mü dinlettik?

EĞER HIRSIZLIK BİR MİSYONSA BÖYLE BİR VİZYONUMUZ YOK

Erdoğan dünkü bir konuşmasında bizi de hedef koyarak, “Proje desen proje yok. Vizyon desen yok, hayal desen yok” diyerek sanki aktif siyasetin içindeki siyasi şahsiyet gibi zırvalamıştır.

Eğer villada soygun paralarını eritmek, yolsuzluk havuzlarında milyon dolarla ıslanmak bir projeyse bizim böyle bir projemiz ne görülmüş, ne görülecek. Eğer hırsızlık bir vizyon, ihanet misyonsa, biliniz ki ne böyle bir vizyonumuz nede böyle bir misyonumuz vardır. Biz bu hayasızlığı tepeleyecek Türk milletinin eğilmeyecek koluyuz.

Erdoğan çalışmadan ziyade aynanın karşısına geçip çalanlardan bahsederse daha samimi olacaktır. Erdoğan 2023’ün değil de 17-25’in şifrelerini anlatırsa doğru bir iş yapmış sayılacaktır. Türkiye hırsıza, uğursuza, kanun kaçaklarına, yolsuzluk çetelerine bırakılmayacak kadar değerli ve azizdir. İnanıyorum ki Allah'ın yüce kitabında yasakladığı ne kadar kötülük varsa tarafı olanları millet vicdanı affetmeyecektir. 7 Haziran’da bu iş kökten ve tümden bitecektir.

TOPLUMSAL ŞİDDET ARTIYOR

Toplumsal şiddet tesirini artırmaktadır. Şiddet bir sonuçtur, nedenleri gün yüzüne çıkarılmadıktan sonra uygulanacak tedbirler pansuman işlemi görecektir. Tarsus’ta 20 yaşındaki Özgecan kızımızın hunharca katledilişi hepimizi hüzne boğmuştur. Soğukkanlı katiller burada anlatamayacağım vahşetle Özgecan’ın canını almışlardır. Bu cinayete yurt çapında büyük bir tepki gösterilmiş, milletimiz haklı bir infialle, caniyi, suç ortaklarını protesto etmiştir. Yediden yetmişe herkes Özgecan’a üzülmüştür. Bu kahredici cinayetten sonra sormamız gereken çok şey olduğu açıktır. Kadına, kıza, küçücük kıza olan şiddet niçin böyle yaygınlaşmıştır? Kimse katil olarak doğmayacağına göre, masum bir bebekten azılı canavara dönüşmenin sırrı nedir? Sorun yetişme şartlarında mıdır? Eksik bırakılan yerine getirilmeyen unutulan hangi terbiye ödevlerdir? Konunun uzmanları, akademisyenler ve bilim insanları bugün düşünmeyecek de ne zaman dile geleceklerdir?

İdam cezası getirilse de şiddet durmayacaktır. 2008’de İtalyan sanatçının tecavüz edilerek öldürülmesi insanlıkla bağdaşmakta mıdır? Erdoğan’ın Münevver Karabulut cinayetinde kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya ifadeleri bugünkü duruşuyla uyumlu mudur? 2013’de Nevşehir’de Japon turistin öldürülmesi ve Fatih’te tecavüz edilerek canı alınan ABD’li kadın aklımızdan çıkmamıştır.

HADİ BUYRUN, İDAM CEZASIYLA İLGİLİ DÜZENLEMEYİ HEMEN HAZIRLAYIN

Şimdi herkes idam cezasının getirilmesiyle ilgili yorum yapmakta. AKP idam tartışmalarının önünü açmaktadır. Burada ciddi bir samimiyet noksanlığı olduğu açıktır. Madem idam cezasına ihtiyaç vardır, o zaman AKP’nin elini tutan da olmayacaktır. Başbakan ve partisine sesleniyorum. Hadi buyrun, idam cezasıyla ilgili düzenlemeyi hemen hazırlayın, harekete geçin de ne kadar dürüst olduğunuzu görelim. Yürürlükteki hukuk mevzuatında insan öldürenlere, en bayağı mide bulandırıcı suçları işleyenlere gerekli ağır cezalar ön görülmüştür. Mesele hukuku vicdanlara uygun tatbik etmektir. Eğer ana kaynak kurutulmazsa, istediğiniz kadar dar ağacı kurun, ceza yağdırın ne yazık ki acı verici vakalardan kurtulma şansınız olmayacaktır.

AKP HÜKÜMETİ SİYASAL DENGEYİ BOZMUŞTUR

Bugün yaşadığımız travmalar düne benzemektedir. Bir yanda kadına ikinci sınıf insan muamelesi yapmak… Mahkemeleri darbeci milli irade düşmanı gibi göstermek, adalete güveni sekteye uğratmaktadır. Hırsızlık yapan, hainlik eden arkasını iktidara dayamış kişi dışarıda gezmekte, sıradan suçlu ise cezaevini boylamaktadır. Sosyal değişme nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz arayışının niçin nasıl sorularıyla genişletilmesidir. AKP hükümeti siyasal dengeyi bozmuştur. Bu itibarla toplum şiddete teslim olmuştur. Erdoğan’ın kavgacı tutumu, suçları, bir süre sonra ters tepmiş ortaya çıkan sosyal fatura iyice kabarmıştır.

CUMHURBAŞKANI'NA 'NEREYE KADAR SÜRECEK BU ZULMÜN' DİYE SORMAK HAKKIMIZ

Meksika’da cinayete kurban giden üç kardeşimiz için haklı olarak Obama’ya seslenen cumhurbaşkanına, bizim de nereye kadar sürecek bu zulmün Erdoğan diye sormak bizim hakkımızdır. Özünde zalim olanların, zulmü felsefe haline getirenlerin insani davranmaları, dün mahkum olmayacaktır yarın da olmayacaktır. Yeni özgecanların olmaması için herkes sorumluluk bilinciyle hareket etmeli, ayrımcı dilini acilen kesmelidir. Toplumun içinde bulunduğu şiddetli dalgalanmanın cinnet hali önlenemezse, Türkiye üçüncü dünya ülkeleri klasmanına düşecektir. Bu durumda demokrasi yaşayamaz, ülkemiz ayakta ve bağımsız kalamaz.

HDP'NİN SEÇİMLERE GİRMESİ PAZARLIKLARA GÖRE ŞEKİL ALACAK

AKP-PKK koalisyonu seçimden önce her şey güllük gülistanlık olmuş gibi bir hava uyandıracak, milletimizin umutlarıyla oynayacaktır. HDP’nin seçimlere girmesi ise pazarlıklara göre şekil alacaktır. AKP ile PKK anayasayı değiştirip, milli devleti parçalama konusunda hem fikirdir. AKP ve PKK Öcalan’ın önce ev hapsi, sonra planlanan eyalet yasalarıyla serbest bırakılması bağlamında da hemen hemen aynı görüştedir. Yani AKP PKK’laşmış, PKK da AKP maskesi takmıştır.

MİT Müsteşarı'nın siyasete taşınması ise İmralı - Kandil ortak yapımı ve talebidir. Türkiye’nin illegal bir terör örgütüyle ruhen özdeşleşmesi olur şey değildir. Anayasayı açalım, yasaları okuyalım, millete soralım. Bunun tek karşılığı çıkacaktır o da Türkiye’ye kapkara ihanettir. Gerçekte ne silah bırakan görülecek ne terörden vazgeçen bulunacak ne de hain emelleri terk eden olacaktır.

İÇ GÜVENLİK PAKETİ

İç güvenlik paketinin tüm karşı çıkışımıza rağmen Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesine başlanacaktır. 21 yasada değişiklik ön gören tasarısının güvenlik kaygısıyla hazırlanmadığı ortadadır. Maskeli veya kravatlı molotoflu veya havai fişekli, mayınlı teröristler AKP ile al tekke ver külah ilişkisi içindedir. İç güvenlik kisvesi altında Meclis’e getirilen bu tasarının kanunsuzluğa makyaj olduğu malumunuzdur. Hakim ve savcılara ait yetkilerin vali kaymakam ve polislere verilmesi güvenlikle nasıl ilişkilendirilmektedir? Telefon dinlemelerinde polise ilk 48 saat için dinleme yetkisi neden verilmektedir? Valilere her türlü yasak ve el koyma yetkisiyle birlikte, yürüyüşlerde polislere toplu gözaltına alma ruhsatı vermek nasıl izah edilecektir?

HDP İLE YAN YANA GELMEMİZ KIYAMETLE OLMAYACAK BİR ŞEYDİR

Başbakan sahiden de molotof atanı dert ediyorsan, maske takıp terör estirenleri mesele yapıyorsa TCK’ya bakması yeterlidir. Davutoğlu iç güvenlik paketine itirazımızdan dolayı bizi HDP ile aynı kareye koymuş ve ismimin başına da molotof ve bonzai çirkin sıfatlarını iliştirmiştir. Sayın Başbakan kendini fazla zorlama, fazla yorulma. Kimin HDP’nin kuyruğu uyruğu PKK’nın uşağı olduğunu aziz milletimiz gayet iyi bilmektedir. Bizim HDP ile yanyana gelmemiz kıyametle olmayacak bir şeydir. Ama siz ve saraydaki haminiz, HDP’nin çanağında tıka basa yiyeli çok seneler olmuştur. Sayın Davutoğlu, sağ gözün İmralı canisi ise, sol gözün 17-25 Aralık'tır.

YA HAPLANDIN YA KULLANDIN

Molotof ve bonzai laflarına gelince… Ya haplandın da kullandın, ya da tehditle söyledin. Biz senin gibi Serok Ahmet’i, saraya vitrin süsü olmuş Ahmet’i ilk kez görüyor, ilk kez şahit oluyoruz. Sayın Davutoğlu var git işine, bize ilişme. Sen Saray etrafında dönmeyi dene bizimle aşık atamazsın. Kalite ve kalibrenle bil ki tozumuza bile yetişemezsin.
<< Önceki Haber Bahçeli, Davutoğlu'nun o sözü kullanmasını 2 ihtimale... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER