Türkiye, geçmişiyle yüzleşiyor

Türkiye, özellikle son 5 yılda demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar attı.

Türkiye, geçmişiyle yüzleşiyor

EMİNE DOLMACI, MUSTAFA GÜRLEK - ZAMAN Ergenekon terör örgütü soruşturmasıyla başlayan süreç, faili meçhullerle devam etti. Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan işkenceler mercek altına alındı. Ardından Balyoz darbe planı deşifre edildi. Türkiye, çok önemli bir süreçten geçiyor. Ülkenin son 30 yılına damgasını vuran karanlık olaylara bir bir el atılıyor. Başlatılan soruşturma ve devam eden davalarla, karanlıkta kalmış onlarca olay sorgulanıyor. Gelecek için daha temiz ve şeffaf bir ülke umudu doğuyor. Süreç, 12 Haziran 2007'de Ergenekon soruşturması ile başladı. Arkasından darbe planları ve Turgut Özal, Eşref Bitlis, Kazım Çillioğlu gibi siyasî cinayetlerle ilgili soruşturma süreci geldi. Bu sürecin yaşanmasındaki ikinci faktör 12 Eylül 2010 tarihi oldu. Referanduma sunulan anayasa paketinde yer alan Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılması ile darbecilerin yargılanmasının önü açıldı. Diyarbakır Cezaevi, darbe dönemi ve sonrasında yaşanan faili meçhul cinayetlerin sorgulanması sağlandı. İşte o dosyalardan bazıları: Şemdinli davası: Umut Kitabevi'ne yönelik 2005'te düzenlenen bombalı saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede, bölgede görev yapan komutanlar hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkları 39 yıl hapse mahkûm etti. Dosya Yargıtay'a gitti. Yargıtay dosyayı askerî mahkemeye gönderdi. Askerî mahkeme ise sanıkları serbest bıraktı. Dava 12 Eylül referandumundan sonra tekrar Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sanıklar hakkında tutuklama kararı alan mahkeme, ilk duruşmada, Yaşar Büyükanıt'ın da aralarında bulunduğu bölgede görev yapmış komutanlar hakkındaki suç duyurusunu kabul etti. Danıştay saldırısı: 17 Mayıs 2006'da, Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, Alparslan Arslan tarafından öldürüldü. Faillerin 2006 yılında Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik el bombalı saldırıda rol aldıkları ortaya çıktı. Kullanılan bombalar, Ergenekon soruşturması kapsamında Ümraniye'deki gecekonduda ele geçirilen bombalarla aynı seridendi. 3 Ağustos 2009'da Ergenekon davasıyla Danıştay dosyası hukuki ve fiili irtibat gerekçesiyle birleştirildi. Ergenekon soruşturma ve davaları: Ergenekon soruşturması 12 Haziran 2007'de İstanbul Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombaları ile başladı. Ülkede kaos ortamı yaratarak askerî darbeye zemin hazırlamak amacı ile suikastlar düzenleyen Ergenekon hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 25 Temmuz 2008 tarihinde kamu davası açıldı. 86 sanıklı davanın ilk duruşması 20 Ekim 2008'de Silivri Kampüsü'nde yapıldı. Ergenekon kapsamındaki 58 sanıklı 2. iddianame ise 25 Mart 2009 günü kabul edildi. Daha sonra bu dava Ağustos 2009'da açılan 52 sanıklı 3. iddianame ile birleştirildi. Davalar, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Aynı mahkemede Erzincan ve Karargâh Evleri soruşturması kapsamındaki davalar da görülüyor. İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası: İrtica ile Mücadele Eylem Planı soruşturması, Ergenekon zanlısı Mustafa Levent Göktaş'ın avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilen İrticayla Mücadele Eylem Planı ile başladı. Dursun Çiçek'in imzaladığı belge AK Parti ile Gülen hareketine yönelik, kara propaganda, komplo ve yıpratma planlarını içeriyor. 29 Nisan 2010'da tamamlanan iddianame 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın bir numaralı sanığı Albay Çiçek, mahkemeye verdiği ek ifadede, "Sıralı amirler de benim kadar sorumludur." diyerek eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u işaret etti. Balyoz darbe planı davası: Balyoz darbe planı, Taraf gazetesinde yayımlanan 2003 tarihli "Balyoz Harekât Planı" başlıklı belgeler ile gündeme geldi. Özel yetkili savcılar Mehmet Berk, Bilal Bayraktar ve Ali Haydar, 30 Ocak 2010'da soruşturma başlattı. 2 Şubat 2010 günü aralarında emekli generaller ve muvazzaf subayların da bulunduğu 49 asker gözaltına alındı. 19 Temmuz 2010'da İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederek tamamı asker 196 kişi hakkında dava açtı. 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Faili meçhuller davası: Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, 23 Mart 2009'da Cizre'de görev yaptığı sırada yaşanan faili meçhul cinayetler nedeniyle gözaltına alındı. Adam öldürmeye azmettirmek ve silahlı örgüt üyesi olmak suçlamasıyla askerî cezaevine konuldu. Temmuz 2009'da açıklanan iddianamede Cizre'deki 20 cinayetten sorumlu tutulan Temizöz'ün 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor. Dava, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. TBMM'de kayıplar için komisyon kuruldu TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu raporları: Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Cumartesi Anneleri'yle yaptığı görüşme üzerine, gözaltında kayıplar için 9 Şubat 2011'de TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na bağlı bir komisyon kuruldu. Kars Göle'de 12 Eylül sonrasında gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır ve 2004 yılında Tekirdağ İğneada'da tatil yaparken kaybolan Tolga Baykal Ceylan dosyası ele alındı. Hazırlanan raporda Kırbayır'ın gözaltında işkence ile öldürüldüğü teyit edilirken, Ceylan'ın başına gelenin gözaltında kayıp olayı olmadığı bildirildi. Adli Tıp: Çillioğlu, intihar etti denemez Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun intihar etmediğine yönelik iddialar üzerine 9 Mayıs 2011'de dosya tekrar açıldı. Olay yerinde hazırlanan belgeleri inceleyen Adli Tıp, muayene raporunda Çillioğlu için 'intihar etti denemez' tespiti yaptı. 9 Haziran 2011'de Çillioğlu'nun mezarı açılarak otopsi yapıldı. Ölmeden önce işkence gördüğü tespit edildi. Soruşturmayı Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı yürütüyor. Bitlis'in ölümündeki sır perdesi aralanıyor Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 30 Eylül 2010'da, uçağının düşmesi sonucu 1993 yılında yaşamını yitiren dönemin Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ölümüne ilişkin soruşturma başlattı. Savcılık, emekli Albay Arif Doğan'a ait olduğu iddia edilen ses kaydını da incelemeye aldı. 22 Haziran 2011'de Bitlis'in hayatını kaybettiği uçağın enkazının hurdacıya satıldığı belirtildi. Soruşturma, Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özgür tarafından devam ettiriliyor. Turgut Özal suikastı mercek altına alındı 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yönelik 1988 yılındaki suikast girişimi ve 1993 yılında ölümüne ilişkin ortaya çıkan iddialarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı 29 Eylül 2010'da re'sen soruşturma başlattı. Soruşturmayı Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen ve Özel Yetkili Savcı Kemal Çetin yürütüyor. Delil yetersizliği nedeniyle Özal'ın kabrinin açılması gündeme geldi. Rıdvan Özden dosyası Ergenekon'a dahil oldu Albay Rıdvan Özden, 14 Ağustos 1995 günü açılan ateş sonucu 2 korumasıyla birlikte şehit oldu. Ergenekon davasının ardından Tomris Özden, eşinin ölümüne ilişkin bilgi ve belgeleri Ergenekon savcılarına verdi. 25 Aralık 2008'de Özden dosyasının Ergenekon'la birleştirildiği açıklandı. Ancak Ağustos 2010'da Ergenekon savcılarının iş yoğunluğu gerekçesiyle dosya ayrılarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. 12 Eylül sorumluları hesap verecek 12 Eylül soruşturması: 12 Eylül referandumunda, Anayasa'nın geçici 15. maddesinin kaldırılması üzerine savcılara suç duyurusu yağdı. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hamza Keleş, dosyayı 27 Eylül 2010 tarihinde 'görevsizlik' kararıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Görevlendirilen Savcı Murat Demir, konunun özel yetkili mahkemelerin görev alanına girdiği gerekçesiyle yeniden bu mahkemeye yönlendirdi. Savcılar Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin'in talimatıyla Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın ifadeleri alındı. Diyarbakır Cezaevi: Suç duyuruları üzerine harekete geçen Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, soruşturmayı başlattı. 1980 ile 88 arasında yaşananları soruşturması için bir savcıyı görevlendirdi. Suç duyurusunda bulunanların ifadelerini alan savcı, Milli Savunma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'na yazı yazarak o dönemde cezaevinde görev yapan asker ve sivil personelin listesini istedi. Sivas olayları: 2009 yılında Sivas Emniyet Müdürlüğü'ne başvuran gizli tanığın ifadeleri üzerine yeniden açılan 37 kişinin öldüğü Madımak katliamı dosyasında PKK izine rastlandı. 2 yıldır soruşturma yürüten Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli 4 kişiyi tespit etti. 4 kişinin de PKK üyesi olduğu ve hayatta olmadıkları belirlendi.
<< Önceki Haber Türkiye, geçmişiyle yüzleşiyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER