BJK - FB derbisi için kim ne dedi?

Dev derbide Fenerbahçe, ezeli rakibi Beşiktaş'ı İnönü Stadı'nda 2-1 yenerek şampiyonluk yolunda çok önemli bir engeli daha geçti.

BJK - FB derbisi için kim ne dedi?

Maçla ilgili yazar yorumları şöyle; HAYRİ BEŞER: ALEX'İN VARSA FAZLASIN DEMEKTİR! / (ZAMAN) Deivid, bu sezon hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi'nde F.Bahçe futbolunu güzelleştiren, olgunlaştıran ve sonuca taşıyan kadronun vazgeçilmezlerinden biri. Cezalı olduğu için onun yokluğunda Kazım Kazım ilk onbirde. Ve şartların yedek kulübesinden çıkardığı bu adam, Beşiktaş savunmasının sol kanadını çökerterek Alex'in kafa vuruşuyla gelen golün hem senaryosunu yazdı hem de filmini vizyona soktu. Hayret ettiğim bir şey, neden Ertuğrul Sağlam 13. dakikada gülücükler dağıta dağıta gelen o gole kadar İbrahim Üzülmez'in korumaya çalıştığı savunmanın solundaki acizliğe, dağılmışlığa çözüm getirecek bir hamle düşünmedi? Tello içeriye dönük ve daha çok ofansif bir ruhla oynadığı için F.Bahçe, Gökhan'ın tetiklediği, Kazım Kazım'ın da topla keyifli slalomlar yaptığı sağ kanattan dalga dalga aktı Beşiktaş savunmasının üzerine ve erken bulduğu golden sonra da kontrol futboluna bürünerek skorun üzerinde top gezdirdi ilk 45 dakika boyunca. Beşiktaş'ın ilk kornerini kullanabildiği dakika 18'di. Ve 20. dakikadan sonra Siyah-Beyazlı takımın F.Bahçe kalesine doğru iştahlı yürüyüşüne şahit olmaya başladık. Delgado, kah çizgi kenarlarında, kah orta göbekte, kah ceza yayı etrafında topun izini sürüp Beşiktaş'ın oyununa ivme kazandırmaya, derinlik katmaya ve golün kapısını aralamaya çabalayıp durdu. Ne var ki onun, Serdar Özkan'ın, Holosko'nun, Nobre'nin, Tello'nun, Cisse'nin hızlı ve isabetli pas ağıyla açmaya çalıştıkları gol kanallarını F.Bahçe; dengeli, dikkatli, akılcı savunma anlayışıyla kapamasını bildi. İlk yarının bitiş düdüğü çaldığında Beşiktaş'ın 'bu da kaçar mı' mesabesinde tek bir gol girişimi dahi yoktu. Bunda F.Bahçe orta sahası ile savunması arasındaki ahenkli iç içeliğin yanı sıra Volkan'ın başarılı hamleleri ve iyi pozisyon alışlarının da rolü büyüktü. Ertuğrul hoca, ikinci yarıda tek oyuncu değişikliğiyle iki hamle birden yaptı. Solda oynayan İbrahim Üzülmez'in yerine oyuna aldığı Ali Tandoğan'ı, ilk yarıda zaman zaman hücuma katılmasına rağmen topla estetik ve kreaktif ilişkisi bir hayli zayıf olan İbrahim Toraman'ın oynadığı sağ bekte görevlendirdi. Baki'yi sola kaydırdı. İbrahim Toraman'ı da Gökhan'ın yanında tandeme çekti. Beşiktaş artık daha etkiliydi, daha üretkendi ve F.Bahçe kalesinde daha tehlikeliydi. İyice göbeğe çekilen Tello'nun takımın oyununda daha fazla inisiyatif aldığı ve başarılı bir yönetmen edasına büründüğü dikkat çekiyordu. Bu defa Beşiktaş, F.Bahçe'nin sol kanadını çökerterek koşar adım gole gidiyordu. Nitekim Serdar Özkan'ın zarif süzülüşünün ardından skor tabelası eşitlendi. Hem bu gol hem de ikinci yarıdaki oyun, bir F.Bahçe galibiyetini uzak ihtimal gibi gösterse de sahadaki ALEX fazlalığı kendini hissettirdi. Usta Brezilyalının sürpriz vuruşu, İnönü'nün coşkulu tribünlerine derin bir şok yaşattı. F.Bahçe, bu galibiyetle şampiyonluk yarışındaki rakiplerinden faklılığını bir kez daha belgeledi. OGÜN ALTIPARMAK: ADIM ADIM ŞAMPİYONLUĞA / (YENİŞAFAK) Dün akşam İnönü Stadı'nda oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbi maçının ilk 20 dakikasında Fenerbahçe, öyle olumlu ve güzel futbol oynadı ki buna Beşiktaşlılar bile şaşırdı. 11. dakikadaki golde Alex'in harika kafa vuruşu ne kadar güzelse, Colin Kazım'ında ortası o kadar mükemmeldi. İlk 20 dakikada güzel futbol Fenerbahçe'nin bazı futbolcuları öyle şımarttı ki bu futbolculardan Uğur, Vederson, Kazım ve Kezman'ın kaybettiği toplar Fenerbahçe kalesinde tehlike çanları çalmasına neden oldu. İlk 45 dakikada kaleci Volkan çok iyiydi. Geri dörtlüden hemen hemen hiçbir futbolcu etkili futbol oynayamadı. Belkide Fenerbahçe'de en güzel futbolunu sergileyen Lugano'ydu. Edu, kötü değil ama iyi de değildi. Vasat oynadı. Sağ koridorda Gökhan, Fenerbahçe akınlarında etkili olamadı. Uğur iyi başladı ama gerisini getiremedi. Takımda orta saha göbeğinde oynayan Maldonado ve Aurelio çok iyiydiler. Onlara Alex de katılınca oyun dengelendi. Beşiktaş'a gelince ilk 20 dakikada bocaladı ama orta sahanın göbeğinde dört haftadır sakatlıktan dolayı oynayamayan Cisse'nin takımı toparladığını gördük. Cisse'ye Delgado ve Tello uyum sağlayınca oyuna denge gelmiş oldu. İkinci yarıda teknik direktör Zico oyuncu değişikliğinde yine geç kalınca hakimiyet Beşiktaş'a geçti. 65. dakikada Uğur'u dışarı alıp yerine Semih'i oyuna sokan Zico, Alex'i orta sahaya aldı. Bu değişimde Fenerbahçe orta sahası azalınca Beşiktaş oyuna tam ağırlığını koydu ve Serdar'ın ayağından beraberliği yakaladı. Oyuna giren Semih, Alex ile yaptığı verkaçla şahane bir pas verdi. O pasta Alex'in güzel vuruşuyla Fenerbahçe'nin ikinci golü olarak top Beşiktaş kalesiyle buluştu. Bunun üzerine hemen Kezman'ı oyundan alıp yerine Ali Bilgini'i dahil eden Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında kontratak yapmaya başladı. Bu kontrataklarda yakalanan bir fırsatta Ali Bilgin'in güzel pasını Kazım gole çeviremedi. Ve maçın son dakikaları riske girdi. Allah'tan Beşiktaş'ın iyi oynarken yediği gol vardı da Fenerbahçe, 3 puanı kaptı. ZİYA ŞENGÜL: FENERBAHÇE BENİ MÜNECCİM YAPTI / (STAR) Derbi öncesi yapmış olduğumuz açık oturumda, yazar-çizer sıra arkadaşlarımın elbette skor tahminleri olmuştu. 2-1 Fener kazanır demiştim. Çoğunluğumuz da Fener’in bir adım önde olduğunu belirtmişti. Maç oynandı, bitti. Skor tabelası Fener’i, ‘2-1 kazanan’ gösterdi. Oyuna iyi başlayan Colin Kazım, kendi üretip Alex’e attırdığı ilk golde nokta koymadı. İbrahim Üzülmez gibi çabuk hareketli bir futbolcuyu yerle bir etti. Sonuçta da İbrahim Üzülmez ikinci yarıda yerini Ali Tandoğan’a bıraktı. Delgado’ya baktım; Beşiktaş adına savurduğu her şut dağlara taşlara gitti. Fenerbahçe’de Maldonado, akıllı ne zaman ne yapacağını top ayağına gelmeden düşünen bir adam. Daha henüz tam hazır değil ama iyi futbolcu. Beşiktaş’ta Tello, Holosko pozisyon buldular ama gol bulmakta zayi ilanı çıkarttılar. Ali Tandoğan’ın gol atması Serdar’ın maçı eşitleyen golü ile Vederson’u gündemime oturttu. Sıfır kademede top oynadı. Üstelik de ayağındaki topları bile sahiplenemeyen bir adamdı. Kaleci Volkan mükemmel, Lugano, Edu kusursuz, Alex ise farklı ve başka bir oyuncu. İlk attığı Fener golünde, topu üzerine bekleyen değil, topa hamle yaptığı için golü atandı. Bir de tabii Semih farklılığı var. Bu oyuncu ne zaman oyuna girse, Alex’le ayak dilleri kanarya gibi şakıyor. Öylesine iyi anlaşıyorlar ki... Elbette Alex, ikinci golde klas görüntü vermiş olsa bile Semih’in bu goldeki yaratıcılığı ve Alex’i gole itmesi futbol adına gerçekten akıl dolu görüntüler içinde idi. Yunus Yıldırım gergin ve çok stresli olan bir derbide çok iyi bir yönetim tarzı ile benden tam not aldı. Kısacası Fener, Zico ile bir derbiyi daha kazandı. KAZIM KANAT: 17 DAKİKA VARDI TESLİM OLDULAR / (SABAH) Büyük derbinin özetinin özeti şudur: Beşiktaş sadece üç puan kaybetmedi, şampiyonluğu kaybetti. F.Bahçe üç puan kazanmadı, şampiyonluğun kapısını sonuna kadar araladı. Derbinin üç noktası çok önemliydi: A-Zico'nun maç planlaması mükemmeldi. F.Bahçe, müthiş savunma yaptı. Kenarları kullanarak hücuma çıktı. İkinci yarıda farkı korumak yerine fark için savunmayı riske etti. Şentürk'ü alma kararı cesurcaydı. B-Sağlam'ın ilk 45'teki planlaması hatalarla doluydu. Kötü savunma organizasyonu yapıldı. Hücuma üç oyuncu ile çıkarak (Holosko, Nobre ve Özkan) F.Bahçe'nin tuzağına düştü. Özellikle Üzülmez'in bölgesinin çöküşünü seyretti. İkinci 45'te ise Sağlam, Üzülmez'i oyundan alıp doğru yaptı. Ama yine de dengesiz hücum ve dengesiz savunmaya önlem almayarak yenilginin bir numaralı sorumlusu oldu. C-Hakem Yıldırım'ın faul yorumları tek kelime ile felaket. MercimekKazım mücadelesindeki pozisyon, Kazım'ın lehine penaltı. Hakem Kazım'a faul verdi. Kazım'ın topu voleybolcu gibi tokatlaması da penaltıydı. (Yardımcı hakem Ulusoy ise gözünün önünde taca çıkan topa devam demesi ise felaketti!) ... Uzatmayla birlikte 17 dakika varken maçı ve şampiyonluğu bıraktı. F.Bahçe de Chelsea maçını düşünerek maçı bıraktı. Yoksa!.. SELÇUK YULA: HAKLI GALİBİYET / (FOTOMAÇ) Fenerbahçe bu galibiyeti kesinlikle hak eden taraf oldu. İstediği zaman tempoyu yükseltti, istediği zaman Chelsea maçını düşünerek tempoyu indirdi, istediği zaman da golü bulan taraf oldu. Beşiktaş'ın 3 puana daha çok ihtiyacı vardı. O yüzden de hepimiz siyah-beyazlıların oyuna daha hızlı ve istekli başlayacağını zannediyorduk. Planda aksayan tek taraf, ikinci golün bulunamaması oldu. Fenerbahçe golden sonra kabuğuna çekildi. Beşiktaş'ın üstüne gelmesini bekledi. Top Beşiktaş'ın ayağında daha fazla dolaştığı anlarda gene pozisyonlar bulan Fenerbahçe oldu ama ikinci gol gelmedi. İlk 45 dakika böyle bitti. Neticede Fenerbahçe, Beşiktaş'ın şampiyonluk umutlarını başka bahara atarken, Chelsea için de büyük moral depoladı. Bir de şuna dikkat: Alex kornerleri atamıyor, çünkü polislerden yer yok. Alex kornerleri atamıyor, çünkü her gitiğinde kafasına bir şeyler yiyor. Ne yapmak isteniyor, anlamıyorum. Bu çocuk birkaç gün sonra ülkemiz için çok büyük bir sınava çıkacak. Sahada sakatlanmadı da saha dışında mı sakatlansın! Hiç mi düşünülmüyor? ERMAN TOROĞLU: FENERBAHÇE BİR ADIM ÖNDE / (HÜRRİYET) Sarı lacivertlilerin bir avantajı da takımda oynayan oyuncuların yerlerinde fazla değişiklik olmaması. Beşiktaş'ı düşünün, geri dörtlüsüne bakın, her maçta değişik çorba gibiler. İbrahim Toraman, sağbek oynadı, çift santrhaf oynadı, ön libero oynadı. Dönüyorsunuz Baki, geri dörtlünün her yerinde oynadı. Bu kadar çok adamın oynadığı yerde eğer takımı teknik adam olarak standart hale getirememişsen baş sorumlu sensin. Sarı lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi'nde oynaması, psikolojik olarak ve fiziksel olarak diğer takımların üzerinde etkili oluyor. Alex, yine takımının her şeyi. Hem oynuyor, hem oynatıyor. Bu maçtan sonra klasik bir laf var ya; Artık önümüze bakalım diye. Fenerbahçe, önüne bakacak da Beşiktaş nereye bakacak bilemiyorum. RIDVAN DİLMEN: FENER HAK ETTİ / (MİLLİYET) Dakika 3. Fenerbahçe'nin Beşiktaş'tan daha oturaklı bir ekip olduğu, daha iyi oyunculardan kurulu bir takım olduğu hemen ortaya çıktı. En önemlisi de sistemine sadık, pozisyon almasını daha iyi bilen bir takım görüntüsü veriyordu. Beşiktaş, 1-1'i yakaladıktan sonra kazanabilirim ümidini yaşarken, kontrolü bilmediği için kontra yedi. Semih, Gökhan Zan ile bire bir kaldığında Nobre'nin Alex'i düşürmesine avantaj uygulayan Yunus Yıldırım golü getirdi. Zaten çok formda ve istekli olan Alex yerden kalkarak pozisyonu takip etti ve Fenerbahçe'yi yine öne geçirdi. Oyunun devamında demoralize olan Beşiktaş takımını, Fenerbahçe ayağa paslarla daha fazla demoralize etmeye çalıştı. Baktığımız zaman sabaha kadar oynansa Fenerbahçe'nin en azından kaybetmeyeceği gözüküyordu. Sonuçta birbirine çok alışık, derbilerde ve Avrupa'da sistemiyle doğru işler yapan Fenerbahçe takımı, stres altındaki Beşiktaş'ı hak ederek yendi. Hakem Yunus Yıldırım müthiş güzel bir maç yönetti.
<< Önceki Haber BJK - FB derbisi için kim ne dedi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER