Bahis, sporu kirletiyor

Spor gazetesi denince dünyada ilk gösterilecek markadır L’Equipe.

Bahis, sporu kirletiyor

Seviyeli yayıncılık anlayışıyla dünya spor kamuoyunda saygın bir yere sahip olan L’Equipe’i daha yakından tanımak için Paris’teki merkez binasını ziyaret ettik. Fransızcası ‘ekip’ demek olan gazetenin yazı işleri müdürü Remy Lacombe ile spor gazeteciliği ve güncel konular üzerine keyifli bir sohbet yaptık. Yayıncılık üzerine ilginç açıklamalar yapan Lacombe, “Eğer siz gazeteciyseniz ve kimseyle probleminiz yoksa, işinizi yapmıyorsunuz. Gazeteciler mutlaka birilerini rahatsız eder.” diyerek ilginç bir tespitte bulunuyor. Futbolda bahise karşı olduğunu ifade eden Fransız gazeteci, “Bahis, L’Equipe’in sayfalarına yaklaşamaz. Bahis oyunlarının futbolu kirlettiğini düşünüyorum.” diyerek cesur bir yorumda bulunuyor. Fenerbahçe’nin yıldızı Nicolas Anelka ile ilgili de görüşlerini açıklayan Lacombe, “Anelka artık Fransa’da unutuldu.” dedi. Kulüp yöneticileriyle aranız nasıl? Kulüplerin aldığı iyi sonuçlara bağlı bu... Kulüp iyi gitmeye başladığı zaman, yöneticilerle ilişkimiz de güzel oluyor. Ama kulüp kötü sonuçlar alıyorsa, araya soğukluk giriyor. Bazen başkanlarla, yöneticilerle ve futbolcularla sorun yaşıyoruz. Eğer siz gazeteciyseniz ve kimseyle probleminiz yoksa, Siz işinizi yapmıyor musunuz?’ derim. Gazeteciler mutlaka birilerini rahatsız eder. Fransa Milli Takımı’nın 2006 Almanya’da şansı nedir? Çok çok bir şansı yok... Çeyrek finale çıkabilirlerse iyi bir sonuç olur. Yarı final ise çok iyi bir başarı olur. Ama daha fazlası olmaz... Domenech’in milli takım için yetersiz olduğunu düşünüyorum. Çok kötümsersiniz?.. Kötümser değilim, gerçekçiyim (gülüyor). Fransa’nın final oynayabileceğine inanmıyorum. Bu kadroyla dünya kupası zor... 1998 Dünya Kupası’nda da aynı eleştirileri o günkü Fransa için yaptınız. Fransa Teknik Direktörü Aime Jacquet’i neredeyse hain ilan edecektiniz. Ancak Jacquet kupayı kaldırdı ve siz özür dilediniz. 1998’de neler oldu? Büyük bir hataydı... L’Equipe, Aime Jacquet’i eleştirmeye göreve geldiği ilk günde başlamıştı. Onu eleştiriyorduk; çünkü Fransa Milli Takımı için uygun teknik direktör olmadığını düşünüyorduk. Göreve geldiği Şubat 1994’ten beri hep Jacquet’in karşısında durduk. 1996’da Avrupa Şampiyonası’nda Fransa’ya yarı final oynatması başarıydı. Ancak 1998 Dünya Kupası başlamadan önce David Ginola, Cantona ve Papin gibi as oyuncuları kesmesi Fransa’da tepkiyle karşılandı. Bir tek L’Equipe değil, Le Monde, Le Figaro gibi daha ciddi gazeteler bile Jacquet’i eleştirdi. Fransa’nın her yanından televizyonlar, radyolar, gazeteler Aime Jacquet aleyhinde yayın yapmaya başladı. Fakat L’Equipe Fransız spor kamuoyunda çok ciddiye alındığı için tek eleştiren biz gibi gözüktük. Fransa Milli Takımı 1998’deki ilk maçına çıktığında devlet televizyonunun spikeri bile Jacquet’i eleştiriyordu. Jacquet’in neyini beğenmiyordunuz? Jacquet’in dünya kupasını kazandıracağına inanmıyorduk. Takımı iyi oynatmadığını düşünüyorduk. Fakat daha dikkatli olabilirdik. Dünya Kupası başlamadan önce ‘Tamam arkadaşlar, eleştirileri kesiyoruz. Şimdi sadece Fransa’yı destekleyelim’ diyebilirdik. Bunu yapamadık. Fransa 98’de ilk maçından ikinci tura kadar Jacquet’i eleştirdik. Sonra özür dilediniz ama?.. Evet ama hemen özür dilemedik, altı ay sonra gazetede hatalı olduğumuzu ifade eden bir özür yazısı yayınladık. Fakat Aime Jacquet bizi affetmedi. O günden beri bize röportaj vermiyor. Biz şansımızı deniyoruz tabii. Raymond Domenech, Anelka’yı Dünya kupası kadrosuna almadı. Sizce doğru bir karar mıydı? Problem şu; Anelka Fransa’da değil, büyük bir Avrupa liginde de oynamıyor. Televizyonda maçlarını göremiyoruz. Burada kimse Anelka’nın nasıl oynadığını bilmiyor. Türkiye Ligi gözden uzak bir lig. İnsanlar burada Anelka’yı unuttu. Domenech’in, Anelka konusunda bir önyargısı olduğunu sanmıyorum. Türk futbolu ve Türk Milli Takımı hakkında bir yorumunuz var mı? Türk futboluyla ilgili üç büyük İstanbul kulübü ve Vahid Halihodziç’in gelmesiyle de Trabzonspor’u biliyorum. Diğer kulüpler hakkında hiçbir yorumum yok. Sanırım Türk futbolunda bir süreklilik yok. Her sene, teknik direktör, başkan ve oyuncular değişiyor. Ayrıca Türkiye’deki spor basını da korkunç. Çok daha baskıcı ve kulüpleri stres altında bırakıyorlar. Vahid Halihodziç sizce nasıl bir teknik direktör? İyi bir antrenör. Her yerde başarılı olmuştur. Trabzon’u da A haberleri'>UEFA Kupası’na taşıdı. Fransa’nın en prestijli teknik direktörlerinden birisidir. Ancak inatçıdır ve kendi bildiğini okur. Eleştiri yaptığınız zaman size hiç kulak asmaz. Futbolculara karşı da serttir. Disiplinden asla taviz vermez. PSG’deki son dönemlerinde futbolcuların çoğuyla ve gazetecilerle kavgalıydı. Sizce Jean Tigana, Fransa Milli Takımı’nda teknik direktörlüğü hak etti mi? O da Halilhodziç gibi özel birisi... (gülüyor) Halilhodziç gibi çok iyi bir hoca. Monaco’yu şampiyon yaptı. Fulham’da ilk dönem çok başarılıydı. Ama Monaco, Lyon ve Fulham’da başkanla kavga etti. Fransa’nın hocalığını hak etmiş miydi derseniz?.. Belki, belki... 2002’deki Dünya Kupası’ndan sonra bu göreve gelebilirdi. Jacque Santini’den çok daha iyiydi. Türkiye’de özellikle son yıllarda gazetelerin spor sayfalarında bahis ekleri verilmeye başlandı. L’Equipe bahis eki veriyor mu? Hayır, hayır... L’Equipe’e bahis sayfalarının bulaşmasına izin vermem. Biz sadece gazete veriyoruz. Bahis, L’Equipe’in sayfalarına yaklaşamaz. Bu tip oyunlarının futbolu kirlettiğini düşünüyorum. İnternetten de bahis oyununun yaygınlaşması futbol için ciddi bir tehlike. Rugbyi ve golfü manşet yaptık, tirajımız düştü L’Equipe Gazetesi’nde toplam kaç kişi çalışıyor? Toplam olarak 650 kişi çalışıyor. Bunların 250 tanesi gazeteci sınıfında olanlar. Diğerleri ise reklam, pazarlama, idareci kısmında görev yapıyor. Günlük tirajınız ne kadar? Günde 1 milyon 400 bin civarında bir tirajımız var. Bu maç günlerinde, şampiyonluk gibi önemli zamanlarda artış gösteriyor. Başlıklarda taraftarları kızdırıyor musunuz? Bazen oluyor tabii... Ama itirazlar genelde başlıklar için değil, makaleler için geliyor. Kendi görüşlerini söylüyorlar, haberin farklı boyuttan da incelenmesi gerektiğini iletiyorlar. Ancak manşetlerimize öyle ağır tepkiler gelmiyor. Gazetenizde çıkan manşetler için kim karar veriyor? L’Equipe sadece futbol haberleri veren bir gazete değil. Hangi haber manşete çıkıyorsa, diyelim basketbol, voleybol, o birimin editörleri kararı veriyor. Ancak bazı önemli olaylarda manşeti bir araya gelerek atıyoruz. L’Equipe’de futbol ne sıklıkla manşet oluyor? Gazetenin yüzde 45’i futbola ayrılmış durumda. Yeri geldiğinde basketbolu, voleybolu, bisikleti, rugbyi ve golfü de birinci sayfadan veriyoruz. Ancak rugby ve golfü manşet yaptığımız gün tirajımız yüzde otuz düşüyor. Futbol olunca daha çok satıyoruz. Bu dünyanın her yerinde böyle ama. Bakın sizin spor sayfalarınızı da inceledim, yüzde 95 futbol dolu.. (gülerek) Franck Ribery’yi bir yıldız adayı olarak görüyor musunuz? Evet, evet olabilir. Fransızlar onu seviyor. Bu Dünya Kupası’nda bir çıkış yapabilir. Çok hızlı ve yetenekli, üstelik henüz çok genç. Galatasaray böyle bir futbolcuyu elinden kaçırmamalıydı. Değerini ileride daha çok anlayacaklar. Avrupa’daki en iyi teknik direktör kim? Mourinho, Rijkaard?.. Ben en iyi hoca olarak Fabio Capello’yu görüyorum. Milan, Roma ve Juventus’u şampiyon yaptı. Bana göre Mourinho’dan daha değerli bir teknik direktör. Zaman
<< Önceki Haber Bahis, sporu kirletiyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER