Kalecilerimiz Milli Takım için yeterli mi?

Euro 2008’e hazırlandığımız şu günlerde, ay - yıldızlı ekibin kalesini koruyan file bekçileri, lig ve Avrupa’da hataları ve de kurtarışlarıyla kendilerinden söz ettirdiler.

Kalecilerimiz Milli Takım için yeterli mi?

Kalecilerin değişken performansları, otoriteler arasında da farklı tartışmalara neden oldu. Onlara herkes güvenmek istiyor, ama bazıları “Acaba” demekten kendini alamıyor. E V E T En azından Volkan var Kalecilerimiz, Milli Takım için yeterli. En azından Volkan Demirel’e baktığımız zaman bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Rüştü gibi bir tecrübe var. Aykut’tan, Serkan Kırıntılı’ya kadar uzanan bir dizi iyi kalecimiz var. Ancak Türkiye’de kalecilerin sorunu, takım arkadaşlarından, takım savunması anlamında yeteri kadar destek görememeleri... Bu durum onların hem olmayacak goller yemesine neden oluyor, hem de boylarının üstünde onlardan kahramanlık beklentilerinin artmasına yol açıyor. Kalecilerimizin sorunu varsa, bu sorun özel değil, futbolumuzun genel sorununun bir parçası olabilir. Türkiye’de futbol yavaş oynanıyor. Takım disiplini kavramı yerli yerine oturmuş değil. Körlemesine hücum ya da topluca gömülü alan savunmasına yoğunlaşan takımlar tek yönlü futbol oynuyor demektir. Tek yönlü oyundan da çok iyi kalecilerin çıkacağını söyleyemeyiz. ATTİLA GÖKÇE Eldekilerle yetinmeli İyinin sınırı asla olmaz. O yüzden elimizdeki kalecilerle yetinmek zorundayız. Üstelik Rüştü, Volkan ve bana göre kadroya girecek olan Serdar’a baktığımız zaman üçünün de iyi kaleciler olduğunu söyleyebiliriz. Elbette her kaleci gibi onlar da kötü goller yiyebiliyor. Bu asla ölçü olmamalı. Hatta biraz daha ileriye gitmek istiyorum. Ben üç kalecimizin -hangisi olacağı orada belli olur- Avrupa Şampiyonası’nda yıldızının iyice parlayacağını düşünüyorum. Ayrıca Sevilla maçında yaşanan penaltı olayı Volkan’ın sadece Fenerbahçe için değil Milli Takım için de geri dönüşü oldu. Burada asıl önemli olan, Türkiye’deki kaleci sıkıntısı. Rüştü de bıraktıktan sonra Türkiye üst düzey kaleci bulmakta iyice zorluk çekecek. HALİL ÖZER Problem olmayacaktır Şu anda baktığımızda Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın kalecileri yerli. Geçmişte bu tam tersiydi. Güzel bir olay. Milli Takım’da kaleci probleminin olacağını zannetmiyorum. Rüştü gibi dünya çapında bir kaleci yetiştirmişiz. Rüştü bazen hatalı golleriyle eleştiriliyor. Cordoba’nın yediği golleri şöyle bir göz önüne getirin. Her şeyin başı güvenmek ve anlayışlı davranmak... Onlara destek vermek gerekiyor. Tüm mesele, yabancılara gösterilen tolerans, onlara da gösterilmeli. Her kaleci hata yapar. Mesela Volkan, iki gol yedi ama kurtardıklarıyla Fenerbahçe’yi sırtladı. Dünyada bile kaleci sıkıntısı yaşandığı günümüzde Türk kalecilerini çok kötü bulmuyorum. Milli Takım’da da sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Geçmiş yıllara bakarsanız, küme düşen takımların çoğunda yabancı kaleci bulunuyordu. Zaten “Kaleci antrenörlüğü” müessesesini kurarken, daha iyi kaleciler yetişeceğini düşünmüştük. Bu olayın da semeresini görüyoruz. RASİM KARA Kalede bir sıkıntı yaşamayız Milli Takımımız’ın kalesi için bir Rüştü’yü yok sayamayız. Tabii ki Fenerbahçeli Volkan Demirel de var. Volkan, her ne kadar zaman zaman hatalı goller yese de istikrarlı bir şekilde yükselişini sürdürüyor ve performansını devam ettiriyor. Bunun yanında, üçüncü kaleci için birçok aday var. Mesela, yine Fenerbahçe’de görev yapan Serdar arkadaşımız var. Bu üç kalecimizin bulunduğu bir ortamda Avrupa Şampiyonası’nda bir sıkıntı yaşayacağımızı zannetmiyorum. Kim oynarsa oynasın en iyisini yapacaklardır. ENGİN İPEKOĞLU MİLLİ TAKIMLAR KALECİ ANTRENÖRÜ O kadar çok seçme şansımız var ki... Türkiye’de yerli kaleciler adına önemli gelişmeler oluyor. Üç büyükler ilk defa yerli kaleciyle oynamaya başladılar. Birbirlerini çok iyi yedekliyorlar. Örneğin; Volkan’ın olmadığı yerde Serdar son derece başarılı bir performans sergileyebiliyor. Orkun’un olmadığı yerde Aykut... Bunlar Türk futbolu adına çok önemli gelişmeler. Bunun Türkiye’de çok özlemi çekildi. Artık Türkiye’de genç kaleci kadrosu oluştu. Bakıyorsunuz Ankaragücü’nden Serkan 85 doğumlu, Vestel Manisa’dan Ufuk 86 doğumlu, hatta Martinez’den formayı geri aldı. Trabzon’da 83 doğumlu Tolga oynuyor. Jefferson’u kesti. Akın uzun süre Sivasspor’u sırtladı. Ayrıca Büyükşehir’de Mehmet Ali oynuyor. 6+2 yabancı kontenjanı olmasına rağmen yerli kaleciler kaleyi alabiliyor. Antrenör ve teknik direktörlerimizi de kutlamak gerekiyor. Kaleyi genç kalecilere çekinmeden teslim edebiliyorlar. Gençler hata da yapıyor haliyle... Buna rağmen başarılı kurtarışlar takımların kaderini etkiliyor. Demek ki faydaları, yanlışlarından daha fazla... Euro 2008 için kalede gençler yer alsa bile tecrübe eksikliği dezavantaj olamaz. Bugün kimi Milli Takım’a alırsanız alın oynar. Elimizde o kadar fazla seçme şansı var ki, bu da bizi mutlu ediyor. ESER ÖZALTINDERE H A Y I R Sadece Rüştü ve Volkan Bir futbol takımının en önemli yeri kaleci. Bu haftaki lig maçlarına bir bakın, Ankaragücü kalecisi Serkan Kırıntılı . Bir kaleci böyle bir gol yemez. Trabzonspor kalecisi Tolga’ya bakın, soldan ortalandı, o topu bebek bile tutar. Topu elinden kaçırdı, gol oldu. Diyelim Sevilla maçı; Volkan 15 dakika içinde iki tane olmayacak gol yedi. Gelen topa bir de kendisi vurdu, içeri girsin diye! Eğer maç 2-0 bitseydi ve Fenerbahçe elenseydi herhalde Volkan için hiç kimse hayırlı rüya görmezdi. Ama sonra penaltı olayları, üç penaltı kurtarması her şeyi düzeltti. Milli Takım’da kalecilerimiz, Volkan ve Rüştü var. Rüştü benim çok beğendiğim, yalnız Türkiye’de değil, Avrupa’da çapında bir kaleci... Ancak sakatlıktan sonra daha kendini toplayamadı. Bu nedenle bir kaleci sıkıntısı çekeceğimizi zannediyorum. İnşallah Rüştü’nün sakatlığı tam olarak geçer, Volkan da Avrupa şampiyonası finallerine kadar kendini toparlar.... Bu ikisinin de, başkasının da Milli Takım kalesini hak ettiğini zannetmiyorum ve düşünmüyorum. TURGAY ŞEREN O Rüştü’yü arıyoruz Hiç yerli kaleci bulamadığımız dönemlerden birinde değiliz. O yılları da yaşadık çünkü. Büyüklerin tamamında yerli kaleciler bulunuyor. Orkun, Aykut, Tolga, Rüştü, Hakan ve tabii ki Serdar ve Volkan’a sahibiz. Üstüne Serkan, Ufuk gibi önemli Anadolu takımı kalecileri de var. Yani vasat ve üstü 10’un üzerinde kalecimiz var. Bunların hemen hepsinin uluslararası tecrübeleri de sağlam. Ancak şu da bir gerçek ki, bizi 2002’de üçüncü yapan başka türlü bir kaleci performansıydı. O dönemdeki Rüştü’nün güvenini bize verecek bir kaleci şu an için maalesef yok. MEHMET DEMİRKOL Çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar Halihazırda ligimizde Volkan dışında hazır bir kaleci gözükmüyor. Ancak o da moral eksenli bir kalecilik yaptığı için ister istemez bir acaba oluşuyor. Rüştü’nün kondisyonu bayağı altlara vurmuş durumda. Ligde 12 takımın yabancı kalecisi var. Ancak dikkat ederseniz yabancı kaleciler, ilk geldikleri zaman başarılılar, daha sonra düşüşe geçiyorlar. O zaman iki düşünce ortaya çıkıyor, ya gelenler iyi değil, ya da iyi çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar. Gelen isimlerin bazılarının marka olduğunu düşünürseniz, kötü kaleciler geliyor da diyemezsiniz. Demek ki çalışmıyorlar, çalıştırılmıyorlar. Bana göre Fatih hoca, Rüştü’den vazgeçmez. Onun yanında Volkan ve Serdar’ın olacağını düşünüyorum. Kalecilerin çalışma problemi halledilmedikten sonra rahat edemeyiz. Şöyle bir bakın, sadece Özkan Arkoç’u dışarıya gönderebilmişiz. En övündüğümüz kaleci, üç ay sonra geri dönmüş. Üstelik, önündeki isim sakatlandığında bile yerine PAF takımı kalecisi oynatılmış. Yasin Özdenak’ı bunlardan ayrı tutmak gerekiyor. Çünkü gittiği dönemde Amerika futbolu ortada, bir de başkanı Türk’tü. FATİH URAZ Milliyet
<< Önceki Haber Kalecilerimiz Milli Takım için yeterli mi? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER