Bayram merakımı sizlerle paylaşıyorum


Dünya haber ajanslarının Ramazan Bayramının birinci günü geçtikleri fotoğraflar arasından biri çok anlamlıydı: Bayram namazı için gittikleri Moskova'daki camiden caddelere taşan Rusya Müslümanları, ucu bucağı görünmeyen caddede bir milimlik yer bırakmaksızın omuz omuza vermişler... İki gündür dönüp dönüp o fotoğrafa bakıyorum. Rusya 70 yılı aşkın bir süre bütün dinlere karşı olduğunu anayasasına geçirmiş bir ideolojik devletti; Sovyetler Birliği'nin yıkılışı üzerinden henüz 20 yıl bile geçmeden, o ideolojik devlet, yerini, yepyeni bir anlayışa bıraktı. "Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev 'Ülkemin sayıları 20 milyonu aşan Müslüman halklarının Ramazan Bayramlarını en kalbi duygularımla kutlarım' diyen bir bayram mesajı yayınladı" diyeyim de yeni anlayışın boyutunu siz hesap edin. Yeni anlayışla, Rusya, dinlerle barışırken 'din özgürlüğü' arayışındaki Avrupalı dindarların keşfettiği Amerika kıtası tam tersi bir görüntüye bürünüyor. Dün burada yazdığım gibi, ailesinin bir tarafı Hıristiyan diğer tarafı Musevi olan ve kendisi İslâm'ı kabul etmiş sanatçı bir Amerikalı dostum, "Şimdilerde burada durum vahim, hem de 11 Eylül (2001) sonrasından bile daha vahim" diye yakınabiliyor. 11 Eylül saldırılarının yıldönümünü "Kur'an yakma günü" olarak ilân etmiş meymenetsiz papaz, ajansların dün bildirdiğine göre, "Tamam, onlar yıkılan ikiz kulelere yakın cami inşasından vazgeçsinler, ben de Kur'anı yakmayayım" demiş; New York'tan bir Müslüman dinadamı da "Sen yeter ki kutsal kitabımızı yakma, biz kültür merkezimizden vazgeçeriz" diye ona karşılık vermiş... Ohh rahatladık demeyin sakın. Yatışmış gibi görünen ortama bidonla benzin dökmeye teşne insanlar ülkesi olmuş 'özgürlükler kalesi' diye bilinen ABD çünkü. Kansas'tan bir başka papaz, "Jones eylemi askıya alırsa bayrak bizim elimize geçer; 11 Eylül günü Kur'an yakma eylemini burada gerçekleştiririz" diye ortaya atılmış... Dün "Bu eylemin arkasında başka eller olabilir" notunu düşmüştüm, hatırlayacaksınız... Almanya'nın 'muhafazakâr' başbakanı Angela Merkel'in yaptığı sanki daha az kışkırtıcı! 2005 yılında çizdiği karikatürlerle dünyayı ayağa kaldıran Danimarkalı Kurt Westergaard'ı neredeyse unutmaya başlamışken, Merkel hafızalarımızı canlandırıverdi. Durduk yerde karikatüriste ödül vererek... Neymiş, İslâm'ın Peygamberi'nin saygınlığını yok etmek için O'nu kabul edilemez çizgilerle resmetmek 'fikir özgürlüğü' kapsamına giriyormuş... Bir yanda Amerika'dan Floridalı papaz Terry Jones, diğer yanda Almanya Başbakanı Angela Merkel; her ikisi de eş zamanlı birer eylemle İslâm Dünyası'nı rahatsız etme girişiminde bulunuyorlar... Öteki köşede de şu gerçek var: Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev'den ABD Başkanı Barack Obama'ya, BM İyiniyet Elçisi artist Angelina Jolie'den ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a, Afganistan'daki ABD Askeri Kuvvetleri'nin başındaki Gen. David Petraeus'tan NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'e, hatta Alman Papa XVI. Benedictus'a kadar pekçok kişi Kur'an yakma eyleminin münasebetsizliğini, dünyayı tehlikeye atacağını söylediler. Hiç bu denli geniş bir cephe oluşmamıştı dinî hassasiyetler konusunda... Yine de "Nuh" deyip "Peygamber" demeyen papazlar bildiklerini okumaya, Alman Başbakanı Merkel de ateşe körükle giderek ödüller dağıtmaya devam ediyor. Hadi bakalım, gelin de "Bu işte bir gariplik var" demeyin. Ramazan ayı boyunca İstanbul'da düzenlenen geniş çaplı iftar programlarının bazısında kentimizin dini önderlerini birarada görme fırsatı buldum. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı kendi başlattığı geleneği bu yıl da sürdürdü; Hahambaşı da değişik Hıristiyan din önderleri de o iftardaydılar. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılan Ak Parti iftarında da aynı grup eksiksiz yer alıyordu. "Kur'an yakalım" diyen papazların bağnazlığıyla ilgili haberleri okurken aklımdan geçen tek düşünce şu oldu: "Her vesileyle biraraya gelebilen değişik dinlerden ve mezheplerden din adamlarımız ABD'ye gidip oradaki mukabilleriyle sohbet etseler ne güzel olur." Sadece din adamlarından oluşması da şart değil böyle bir heyetin, o tür muhitlerde bulunmaktan keyif alan inançlı ve inançsız aydınlarımız da bulunabilir böyle bir heyette; hep birlikte birarada yaşamanın erdemini aktarabilirler Amerikalı muhataplarına... Aynı heyeti, herhangi bir dine karşı saygısızlığın ödüllendirilmeye medar olamayacağını anlatmak üzere bir de Almanya Başbakanı Merkel'e göndermek düşünülebilir... Babası papaz olduğu için anlatılanı anlaması beklenir Merkel'in... Merakımı mazur görün: Böylesine hassas konuları kim, neden kaşıyor olabilir; Amerika'yı kim madara etmeye çalışıyor? YENİŞAFAK
<< Önceki Haber Bayram merakımı sizlerle paylaşıyorum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER