TRABZON (A.A) - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, cumhuriyetin bu topraklarda olmazı olur kılmak, imkansızı başarmak olduğunu söyledi.
     İnce, CHP Trabzon Merkez İlçe Başkanlığı tarafından Trabzonda düzenlenen, Türkiye Gerçekleri konulu panelde yaptığı konuşmada, AK Parti ile CHP arasında fark bulunduğunu belirterek, Bizim bunlardan farkımız ne- Biz Adalet Partisi, DYP, ANAP ve MHP ile rakip olduk yıllarca ama onlar kazandı ama biz kazandık. Zaman zaman küçük kötülükler de yaptık birbirimize, görevden aldık, sürdük falan. Ama bunlar farklı. Türkiyede siyasi partiler bir elin parmakları gibidir. İşaret, serçe, baş parmak gibi falan. AK Parti yandan çıkmış altıncı parmaktır. Bir ağaca aşı yaparsın ya bunlar aşının altından çıkma, bunlar farklı dedi.
     CHPnin beş yıldızlı otellerin lobi salonlarında kurulmadığını, damga puluyla dilekçeyle İçişleri Bakanlığına müracaatla kurulmadığını söyleyen İnce, Savaş cephelerinde kurulduk, Cumhuriyeti meydanlarda kutluyoruz. Onlar otellerde kuruldu, pastahanelerde kutluyorlar. Onlar Amerikadan korkar, biz Allahtan korkarız. Biz yürürüz, yürümeyi severiz, onlar yürümeyi sevmez, yürütmeyi sever. Onların adı ak, bizim alnımız ak. Onlar Iraktaki Amerikan askerlerinin sağ salim dönmesi için dua eder, biz dualarımızı başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve şehitlerimiz için yaparız. Onların çocukları polisi hizaya çeker, bizim çocuklarımız biber gazının üstüne gider diye konuştu.
     İnce, Onlar rant için cami yıkarlar, biz harp için camileri kullanırız ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
     İsmet Paşa Trakyayı insandan boşaltır, daha sonra oradaki camilere saman doldururlar doğru, ama samanların içine silah koyarlar, vatanı savunmak için. Yapılan iş doğrudur. Bunu söyleyince Başbakan çıkıp, Trakyayı anladık, Niğdede ne oldu dedi. Topkapı Sarayında kutsal emanetlerimiz var. Hazreti Peygamberin hırkası, sakal-ı şerifi, Hazreti Alinin kılıcı, padişahların tahtları ve mücevherleri var. Bu değerli eşyalara zarar gelmesin diye İsmet Paşa bunları bir trene dolduruyor Adanaya gönderiyor. Adanadan Niğdeye gidiyor, Niğde merkezdeki bir camiye koyuyorlar, etrafına da jandarmayı dikiyor İsmet Paşa, bu camiye kimse girmeyecek diyor. Bunun neresi yanlış. Ama bunu bazı ahlaksızlar, bazı sahtekarlar şöyle antlatıyor, İsmet Paşa jandarmayla camiye girişi engelledi. İçindekini niye söylemiyorsun- Bundan sonra üçüncüsü çıktı meydana, Konyada Alaattin Camisini depo yapmışlar. Araştırdık Diyanetin bilgilerinden cami Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı sırasında üç kez kapanmış. Niye, merkezi bir yerde cami ve asker alma merkezi yapmış. Hepsi de doğru yapmış.
    
     -Cumhuriyet bir başkaldırıdır, bir diriliştir-
    
     Cumhuriyet Bayramı kutlamaları dolayısıyla Ulusta diretmelerinin anlamı olduğunu anlatan İnce, şöyle devam etti:
     Cumhuriyet bir başkaldırıdır, bir diriliştir, isyandır, destandır, kadın erkek eşitliğidir, kadınların mirastan pay almasıdır, Medeni Kanundur, kalkınmadır, köy enstitüleridir, köylü çocuğunun keman çalmasını öğrenmesidir. Demir yollarıdır cumhuriyet. Cumhuriyet bu topraklarda olmazı olur kılmaktır, imkansızı başarmaktır. Cumhuriyet kısacası adam olmaktır. Dünyanın hiçbir ülkesinde kurucularına karşı hakaret eden bir topluluk yoktur. Amerikada kimse George Washingtona hakaret etmez. Bu bize mahsus bir şey. Bu topraklarda Alparslanın döneminde de, Fatih Sultan Mehmetin, Mustafa Kemalin döneminde de hainler vardı, şimdi de var. Tek farkı şu bu topraklarda her zaman hain kontenjanı vardı, şimdi bu hain kontenjanı arttı biraz. Neden peki- Bu ülkede bir tarafta bölücüler, bir tarafta dinciler var. Dindarlar demiyorum dikkatinizi çekiyorum. Dindarlar var başımızın üstünde yeri var, dindar geçinenler var tehlikelidir onlar, bir de dinden geçinenler var. Müslümanlar da ikiye ayrılır, bizim gibi kalubeladan beri Müslüman olanlar, iki Tayyipten sonra Müslüman olanlar.
     İnce, iktidarın yürüttüğü politikaları eleştirdiği konuşması sırasında Mecliste yaşadığı bazı olayları ve sonrasında yaşadıklarını da anlatarak, neden bunlar Atatürk ile Cumhuriyet ile kavgalı sorusunu yönelterek, şunları kaydetti:
     Bunları okutuyoruz, öğretmen, doktor, mühendis, milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı yapıyoruz. Niye bunlar Atatürk ile, laiklikle, cumhuriyetle kavgalı- Padişah vezire diyor ki eğitim mi önemli, cibilliyet mi- Vezir, eğitim diyor. Buna diyor bu ülkenin en iyi hayvan terbiyecilerini bul. Bulup getiriyorlar, sen bir kediye kahve ikram etmesini ne kadar sürede öğretirsin diyor. 6 ayda öğretirim padişahım diyor. 6 ay sonra gösteri yapılacak, kedi iki ayağının üstüne kalkıyor kahve tepsisiyle padişaha kahve verecek, padişah cebinden fareyi çıkarıp ortalığa salıyor. Kedi kahveyi bırakıp farenin peşine takılıyor. Padişah diyor ki bak evladım ne kadar eğitirsen eğit, kedinin cibilliyetinde fare vardır, değişmez. Bunları ne kadar eğitirsen eğit, bunların cibilliyetinde Atatürk düşmanlığı vardır. Bugün artık herkes biliyor ki bu ülkenin Anayasa Mahkemesi, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, TÜBİTAK, YÖK yoktur. Bu ülkenin üniversitesi, adliyesi, maliyesi, mülkiyesi, tıbbiyesi, harbiyesi, zaptiyesi işgal edilmiştir.
     Cesur olunması gerektiğini ve insanlara gerçeklerin anlatılması gerektiğini ifade eden İnce, Bunu başarabilmemiz sadece CHPnin üyeleriyle mümkün değil. O zaman başka partilere oy vermiş insanları bu partiye davet etmemiz lazım. Çağıracağız ve eski partini bırak da gel, okunmuş mektuplarını yak da gel, Türkiye ne halde bak da gel, ampulü patlat da gel, altı oku yakana takta gel diyeceğiz. Bunu yapabiliriz. Bunu yapabilecek tecrübemiz ve cesaretimiz var dedi.
    
     -CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran-
    
     CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, birilerinin bu ülkede miting yapılamaz dediğini, kendilerinin ise bu bayram kutlanacak dediklerini belirterek, Cumhuriyetin kurulduğu yerde, cumhuriyeti korumak için gereken mücadeleyi yaptık halkımızla beraber, birileri boylarının ölçüsünü aldı. Bu milletin bayramını kutlamasını kimse engelleyemez. CHP olduğu sürece bu hiç kimsenin ne hakkıdır, ne haddidir. Eğer buna el atarlarsa da biz gereken cevabı, gereken haddi her zaman bildiririz. Onun için bu ülkede vatandaşımız rahat uyusun, kaygı duymasının çünkü CHP bu ülkenin sigortası, halkın geleceğinin güvencesidir.
     AK Partinin topluma 10 yıldır yanlış algı sunduğunu, tarım, ekonomi, sanayi, inşaat, hayvancılık gibi bir çok sektörün durumunun kötü olduğunu savunan Oran, şunları kaydetti:
     29 Ekim kutlamalarını yasaklamak için her türlü tedbiri, önlemi aldılar. Bizim de 29 Ekimde Birinci Meclisin önünde Ulus Meydanında karşımızda hakikaten bir parti devleti, polis devleti vardı. O polislerin de bir günahı yok esasında. Çünkü öyle bir talimat almışlar ki ez geç, vur kır. Cumhuriyet kutlaması bir meydan savaşına dönüştürüldü. Biz hiçbir şeklide ilişki kuramadık. Esas suçlu olan, onlara o talimatı verenler.
     Oran, AK Parti içinde artık kardeş kavgası su yüzüne çıktı diyerek, şöyle devam etti:
     Başbakan kime kardeşim dediyse, yani bilin ki Esat, Esed oluyor. Yeni krizin adı kardeşim Gül krizi. Gül, çift başlılık olmaz dedi, ona mesaj verdi. Gül, ona cevap vermiş. Artık AK Partide kardeş kavgası başladı. Dolayısıyla Abbas yolcu, hazırlıklı olalım arkadaşlar. İçişleri Bakanı, Başbakanını kurtarmak için bazı açıklamalarda bulunmuş, o talimatı biz verdik, bariyerleri kaldırdık. Hiç kimse bu ülkede, bu halkla oynamamalı. Kimse 29 Ekim kutlamalarında siyasi rant çıkartmamalı. Cumhurbaşkanı biz açtık, öbürü biz kaldırdık bunların hepsi yalan. Biz oradaydık, o bariyerleri başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Mustafa Kemal Atatürkün askerleri olarak CHPlilerin yardımıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, Türk halkı kaldırdı. Buradan rant çıkarmak, koltuk hesabı yapmak, siyasi kariyer planlaması yapmak kimsenin haddi değil. Biz de onlara bunu yedirtmemiz, yok öyle yağma. İçişleri Bakanı helikopterle yukarda insanların ellerinde Türk bayraklarıyla tekmelendiklerini izleyeceğine, gelip o bariyerleri hakikaten kaldırsaydı. Cumhurbaşkanı bugün açıklama yapacağına çok önceden o açıklamayı yapıp, bu olayların olmasını engellemesi lazımdı.
    
     Muhabir: Tuğba Yardımcı Mısır
     Yayıncı: Murat Kaban